17 Mayıs 2007 01:00
HAYATIN İÇİNDEN
Bir zamanlar PTT diye kısalttığımız Posta Telgraf Telefon vardı. Soframızdaki katığımızdan, sırtımızdaki çaputtan tasarruf ederek biriktirdiğimiz paralarla kurduğumuz, içinde ablalarımızın, babalarımızın çalıştığı PTT. Sonra karanlık birileri çıktı ve "Bu PTT'nin P'si ile T'si işe yaramaz ama son T'si çok para eder. Zaten bu PTT sürekli zarar ediyor. Zarar etmese bile son T'yi satıp parayı cukka etsek yedi göbeğimize, geleceğimize, soyumuza, sopumuza yeter" diye son T'yi ayırdı.
Diğerlerinin, "Hop lan noluyor? Kimin T'sini kimden ayırıyorsunuz? Kimin malını kime satacaksınız? " diye çırpınması, son bir umutla işi mahkemelere taşıması, üç beş kuruş daha fazla paranın halkın cebine girmesinin dışında bir işe yaramadı.
Ve günün birinde son T, haraç mezat, Arap kılıklı uluslararası sermayenin sofrasına sunuldu. Kim oldukları belirsiz birileri Telekom tekelini ceplerine indirdiler. Bu satış işinden sonra özellikle taşra teşkilatlarında yönetimlerde en küçük bir değişiklik olmadı. Özelleştirme karşıtlarına sopayla saldıran, milliyetçi, muhafazakar Telekom çalışanları kendilerini apar topar yandaş kamu kuruluşlarına attılar. Beklendiği gibi gemiyi alelacele terk ettiler. Ve yeni gemilerinde özelleştirme karşıtlarına saldırmaya, kendilerini mülteci durumuna getiren gerici yönetimlere ve bu gerici yönetimin kısa boylu babalanan bakanına sırf "Alınları secdeye değiyor" diye biat etmeye devam ettiler.
Ve satışın sonucu bu hafta açıklandı. Türkiye'nin en çok kurumlar vergisi ödeyen kuruluşu Arapımsı Türk Telekom oldu.
Ulan şimdi sokağa çıkıp, bırakın ÖSS, KPSS, KPDS, ÜDS mağduru genci, OKS yorgunu bir bebeyi çevirip, "Ne iş bu kâr işi" diye sorsam, havuz problemlerini, "tarlayı üç kişi değil de beş kişi sürse" diye başlayan köylü paradokslarını 25 saniyede çözen bebe düşünmeden cevabı yapıştırır.
- 3'e aldığını 5'e satıp, masrafları da düşersen cebine kalan paraya kâr, bu paranın yüzde bilmem kaçına da vergi denir.
Buyurun bakalım. OKS'ci bebenin bile artık yutmadığı hikayeyi bize nasıl yutturmaya çalışıyorlar.
Şimdi bu Telekom 700 küsur milyon vergi ödemiş. Demek ki bu Telekom bir buçuk, iki milyar kar etmiş. Yani Telekom'u satın aldıktan sonra Arapların beş kuruş tesis yatırım harcaması yapmadıklarını göz önüne alırsak, halktan yoldukları paradan, işçisine verdiği parayı çıkartırsak cukkaya kalan para bir buçuk, iki milyar. Çık vergiyi. Cukka en az bir milyar. Masraf altı, yedi senede çıktı, Telekom beleşe gitti demektir.
Peki şimdi adama sormazlar mı? Ey babalar gibi satan muhterem. "Halkın sırtında kambur" diye elden çıkarttığın bu Telekomun bu tatlı kârı halkın cebine mi gitti? Bu Telekom denen yağma Hasan'ın (akrabam olur) böreği, halktan topladığı haracı biraz azaltıp daha az kâr etse, elde ettiği kazancın bir kısmını altyapı tesislerine harcasa dinen caiz olmaz mı?
Olmaz.
Tarikat, siyaset, ticaret, cukka dörtgeni buna cevaz vermez.
Arif Nacaroğlu
Evrensel'i Takip Et