19 Mayıs 2007 00:00
Emekçilerin talepleri göz ardı ediliyor
Adanada yaşayan işçi ve emekçiler, Türkiyenin gündemini uzun bir dönemdir meşgul eden Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, mitingler ve seçim tartışmalarından dolayı halkın taleplerinin göz ardı edildiğini belirttiler.
Adanada yaşayan işçi ve emekçiler, Türkiyenin gündemini uzun bir dönemdir meşgul eden Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, mitingler ve seçim tartışmalarından dolayı halkın taleplerinin göz ardı edildiğini belirttiler.
Büyük kitlelerin katıldığı mitinglerin AKP Hükümetine karşı tepkisinin göstergesi olarak yorumlayan Adanalı işçiler, 22 Temmuzda gerçekleşecek olan seçimlerde AKPnin yine birinci parti olacağı öngörüsünde bulunurken, İşçi kesimini düşünen hiçbir parti yok. Birileri çıkıp biz işçiler, esnaflar, çiftçiler için çalışacağız derse onlara oy veririz diye konuşuyorlar.
AKP işçileri mağdur etti
Genel- İş 2 Nolu Şube Denetim Kurulu üyesi Handan Köseoğlu, cumhuriyet mitinglerini uzun zamandır devam eden insanların sessizliğinin bozulması bakımından önemli bulduğunu söylüyor. Köseoğlu, mitinglerde askerin 27 Nisan açıklamalarını destekler konuşmaların yapılmasını da demokratik bulmadığını sözlerine ekliyor. AKPnin ciddi bir kadrolaşma yaptığını ve cumhuriyete zarar verdiğini kaydeden Köseoğlu, bu nedenle seçimlerde AKP Hükümetinin kesinlikle gitmesi gerektiğinin altını çiziyor. İşçilerin çalışma koşulları ve 1457 sayılı İş Yasasının işçilerin lehine yeniden yapılması gerektiğini vurgulayan Köseoğlu yeni hükümetten beklentilerinin de bu yönde olduğunu ifade ediyor.
Mitingler cevap oldu
AKP Hükümeti insanların dini inanışlarını suiistimal ettiğini, laikliğe ciddi zararlar verdiğini anlatan temizlik işçileri Baştemsilcisi Mustafa Öztürk, ülkenin tek sahibi gibi hareket ederek kendi bildiğini okuyan AKP iktidarına cumhuriyet mitinglerinin bir cevap olduğunu düşünüyor. Öztürk, Seçimlere yüzde 10 barajını kaldırmadan gidiyoruz, bu durum farklı kesimlerin kendini Mecliste ifade etme olanağının önünü kesmekte diyor. Türkiye laiklik gibi birçok sorunu yaşadığını vurgulayan Öztürk, Doğuda adını ne koyarsanız koyun bitirilmesi gereken bir savaş var ve henüz çözülmedi ve askeri operasyonlar devam ediyor. AKPnin çıkartmış olduğu bir dizi yasalar ve uygulamalar işçileri mağdur etmekte, emeklilik yaşı yükseltilmekte vs. seçimlerle hükümete geleceklerin bu sorunları çözmesi gerekiyor. Doğuda bağımsız adaylar Meclise girmeye hazırlanıyor bu çok önemli çünkü doğunun sorunlarını çözmek için Mecliste temsil edilmesi gerekiyor ancak oy pusulalarına bağımsız adayların yazılması ise yine kendi temsilcilerini Meclise göndermek isteyenlere yüzde 10 barajından sonra ikinci bir engeldir, bu ise demokratik değildir diyor.
Temizlik işleri temsilcisi Bayram Ali Ateş ise medyanın AKP Hükümetinin söyledikleri dışında hiçbir gerçeği vermeyerek insanları yanlış yönlendirdiğini ifade ediyor. Ateş, İşte tam bu noktada ise cumhuriyet mitingleri ile AKP Hükümeti tartışıldı diyerek konuşuyor. AKP Hükümeti ile birlikte işçilerin birçok kazanılmış haklarının ellerinden alındığını ve insanların özgürlüklerinin kısıtlandığını söyleyen Ateş, seçimlerle birlikte oluşacak hükümetin bu sorunlara çözümler üretmesi gerekliliğini vurguluyor.
Vatan haini mi olacağım?
İbrahim Acun 51 yaşında ambar işçisi. Türkiyeye gelmiş en dürüst iktidarın AKP iktidarı olduğunu ileri süren Acun, son yaşanan siyasi gelişmelerde AKPnin hakkının yendiğini düşünürken, ülkede yıllardır cumhurbaşkanını Meclisin seçtiğini bugün ise neden Meclisin seçmediğini anlayamadığını belirtiyor. Acun, AKP iktidarı döneminde ülkede yolsuzluğun azaldığını, zamların yapılmadığını ve huzurun geldiğini söylerken Ülkeye şeriat gelecek diye olmadık işlere başvuruluyor ancak bu söylemlerin sahipleri ülkeyi laiklik adı altında dinci-laik bölünmesine götürmeye çalışıyor diye konuşuyor. Genelkurmayın açıklamalarının halklar arasındaki uzlaşıyı da bozabileceğini belirten Acun, Ben bir Arabım Ne mutlu Türküm demezsem vatan haini mi olacağım? Bizim memleketimiz Türkiye biz Türkiye vatandaşıyız ve bu ülke için çalışıyoruz. Hiç kimse bizi vatan hainliğiyle suçlayamaz diyerek tepkisini dile getirdi. Yapılan cumhuriyet mitinglerine de değinen Acun, Halkın talepleri için eylemler yapması bence iyi ama bu eylemlerden rant sağlamaya çalışanlar var dedi.
Birçok arkadaş işinden oldu
Yapılan cumhuriyet mitinglerinde halkın tam olarak ne istediğini anlamadım diyen mobilya işçisi Hayati Tapaner, askerin siyasi gündeme bu kadar müdahale etmesini de doğru bulmadığını ifade etti. Herkesin inancını yaşamasında özgür olması gerektiğini vurgulayan Tapaner, Laiklik diyorlar. Ama bu ülkede laikliğin ne anlama geldiğini bilen adam sayısı mitinge katılanlar kadar bile değildir. Bu mitinglere katılan insanların büyük bir çoğunluğunun AKP Hükümetinin yaptığı kötü uygulamalara tepki için gittiğini düşünüyorum diye konuştu. Ülkenin bu tartışmalarla tam bir bunalım yaşadığını söyleyen Tapaner, Seçimlerde işçi kesimini ezmeyecek bir hükümet istiyoruz. Bu hükümet zamanında işler azaldı. Birçok arkadaşımız işinden oldu. Aldığımız parayla bir aile geçindirmek iyice zorlaştı. Sağlıklı bir ortamın olduğu ülkede yaşamak istiyoruz diye konuşuyor.
Yapılan tartışmaların en çok işçilere zarar verdiğini belirten mobilya ustası Nihat Karkeç, Birisi laiklik diye tutturuyor. Diğeri türban diye tutturuyor. Bugüne kadar herkes başına yazma takıyordu. Kimse bir şey demiyordu. Nereden çıkıyor bu tartışmalar anlamıyorum diye konuşuyor. Bu tartışmalar yüzünden AKPnin başarısızlığının perde arkasında kaldığını ifade eden Karkeç, seçim tartışmaları ile ilgili olarak da Boş bir ekonomi var. Özelleştirmelerle satılan yerlerin paraları ile ekonomi iyi diyorlar. Sonrası ne olacak. Seçimlerde yine AKP birinci çıkacak gibi gözüküyor. Ama bu da sonları olur diye konuşuyor. (Adana/EVRENSEL)