20 Mayıs 2007 00:00
Üreticinin feryadı bini aştı
Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin (TZOB) 24üncü Olağan Genel Kurulunda çiftçilerin feryatları bini aştı. Tarım ve hayvancılığın çöküş noktasında olduğu, üreticinin üretemez, ürettiği malı satamaz hale getirildiğinden yakınan konuşmacılar, 22 Temmuzda çiftçiyi bu hale getirenlerden hesap sorulmasını istediler.
Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin (TZOB) 24üncü Olağan Genel Kurulunda çiftçilerin feryatları bini aştı. Tarım ve hayvancılığın çöküş noktasında olduğu, üreticinin üretemez, ürettiği malı satamaz hale getirildiğinden yakınan konuşmacılar, 22 Temmuzda çiftçiyi bu hale getirenlerden hesap sorulmasını istediler.
AKP Hükümeti, çiftçi mitinglerinin ardından TZOB ve bağlı odaları hedefine alıp, odaları bitirmek için 15 Mayısta yasa bile çıkarırken, bu gelişmeler Genel Kurula da damgasını vurdu. Genel Kurulun ikinci gününde yapılan konuşmaların ortak noktası hükümetin, üreticinin, köylünün içine çıkamadığı oldu.
Hakkari Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay, Ben hudut boyu çocuğuyum diyerek, Hakkari, Van, Urfa ve diğer hudut illerini saydı. Hayvancılığın alt sektör olarak gösterilmesini eleştiren ve kaçak ete dikkat çeken Onay, bu hudutlardan yılda 200 trilyonluk kaçak hayvan girdiğini, bunun hayvancılığı bitirdiğini, köylünün hayvanını değerinden satamadığını söyledi. Tarım Bakanlığının Japonyadan hibe olarak gönderilen deprem yardımı paralarının geri iade edilmesine ilişkin TZOBa baskısına atıfta bulunarak, bu paraların 25 milyarının Hakkaride çöplerden ekmek toplayan çiftçilere verildiğini anlatan Onaya, Başkan üretimden bahset üretimden. Hayali parayı bırak. Üreterek kazanalım diye bağırılması salonda gerginlik yarattı. Bu tepkiye bağırarak yanıt veren diğer delegeler arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi özel güvenlik görevlileri ve polis amirlerinin araya girmesiyle engellendi.
Balayının bitişi
Balıkesir İl Temsilcisi Sami Sözat da salonda oluşan tepkiler üzerine, ağrıyan yerimizi ve ağrıtanları ortaya koymamız lazım. Burada parti politikaları değil, tarım politikalarını konuşalım dedi. Çiftçileri kendi kaderlerine el koymaya, sahip çıkmaya çağıran Sözat, Hangi üretimden bahsediyorsun. Üretim müesseselerinin peşkeş çekilmesini mi anlatalım, ürettiği buğdayı satamamasını mı diye sordu. Hükümeti kastederek, Onların kitabında tarım, tarımcı yok diyen Sözat, TZOBun 2003deki kongresine Başbakanın, bakanların geldiğini, çünkü daha balayı dönemi olduğunu, şimdi ise artık ayrılık zamanı geldiğini söyledi. Sözat, Gelin 22 Temmuz gününü, Türk çiftçisinin elbirliği ile kendisine zulmedenleri uzaklaştırmasının miladı yapalım. Gelin ayrılık davasını biz açalım diye konuştu.
Bayraktar tek aday
Üç günlük genel kurul bugün yapılacak seçimlerle sona erecek. Şemsi Bayraktarın karşısında aday olması beklenen ve uzun süredir muhalefet çalışmalarını yürüten, Ankara Polatlı Temsilcisi Muzaffer Türkoğlu, aday olmadığını açıkladı. Türkoğlunun çekilmesiyle Şemsi Bayraktar tek aday kalırken, AKP, aday çıkarma konusunda başarılı olamadı. Delegeler içerisinde az sayıdaki AKPli salonda tepkilerini göstermek dışında varlık gösteremediler. (Ankara/EVRENSEL)
Çiftçi dert küpü
TMMOBa bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Gökhan Günaydın, üreticinin zor bir dönemden geçtiğini, sıkıntılara yeni sıkıntıların eklendiğini, tarımsal yatırımlar giderek azalırken, ülkenin can damarları tarımsal KİTlerin zarar gösterilerek satıldığını anlattı. Çanakkaledeki, özelleştirilen likör fabrikasının, Amerikalı sahibi tarafından kapatılmak istendiğini, bu fabrika için üzüm üreten 12 milyon üreticinin ürününün elinde kaldığını anlattı. Tarım Bakanının, üreticilerin hiçbir toplantısına gelmediğine dikkat çeken Günaydın, İki nedenden gelmiyorlar. Ya söyleyecek sözleri yok, ya da söylenecek sözlere cevapları yok dedi.
Zihni Kepkep- Gaziantep: Ekmeğini topraktan çıkaranlar, eli toprakta olan insanlarımız tarafından tarım politikaları belirlensin. Biz uyumaya devam edersek hürriyetimiz, vatanımız da gidecek. Ürettiğimiz soğanla bir sene lord oluyor, diğer sene atacak çöp bile bulamıyoruz.
İsmail Acgöz -Yozgat: İlimde yüzde 77 tarım, yüzde 33 sanayi ve devlet dairesi var. Üreticilerin yüzde 70i elektrik borçları yüzünden icralık. Pancar tarlada sulanmayı bekliyor, elektrik yok neyle sulayacağız. Benim 13 bin üyem var. Aileleriyle Yozgattan iki milletvekili çıkaracak güçte. Kimsenin çiftçiye gücü yetmez. Başbakan Pancar üretmeyin diyor. Niye? Amerikadan tatlandırıcı getiriliyor. Ülker getiriyor. Şeker Kurulunu bu yüzden feshettiler. Bunlar yarın köylere gittiğinde onlar boş mu duracak. Üretim Amerikada değil, Türkiyede.
Ahmet Ceyhan-Edirne: Kendi kendimize sahip çıkmadığımız sürece bir şey elde edemeyiz. Bayraktar, 150 çocuğa burs vermiş, bunu denetletiyorlar. Sayın başkan fakir fukara çocuğu ile ne uğraşıyorsun, git onların çocuklarını Amerikada okut. 400e mal ettiğim buğdayımı 280e veremiyorum.
Mazlum Arslan-Tunceli: Türk tarımının çıkmaza girmesinde tüm siyasilerin payı vardır. Tuncelide yem fabrikası özelleştirildi, süt fabrikası kapatıldı. İplik fabrikası da kapandı. 250 bin nüfus 90 bine indi. 600 bin koyun kapasitesi 250 bine indi. Tarım ve hayvancılığın olmadığı yerde de göç, açlık, sefalet olur. Doğunun bir bölgesinde de miting yapıp, üreticinin sesini haykırırsanız iyi olur.