Aydınlardan ‘demokrasi için birlik’ çağrısı

Aralarında Aydın Çubukçu, Üstün Akmen, Şebnem Korur Fincancı, Baskın Oran, Akın Birdal, Adnan Özyalçıner, Celal Başlangıç ve Jülide Kural gibi isimlerin bulunduğu 182 aydın, seçim sürecinde halkın “ya şeriat ya darbe” kıskacına alındığını belirterek, demokratik talep ve istemlerin ötelenmesine karşı, tüm emek, demokrasi ve barış güçlerine seçimlerde birlikte hareket etme çağrısında bulundu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde dün saat 11.00’de düzenlenen toplantıda 182 aydın adına basın açıklaması yapan Gazeteci-Yazar Aydın Çubukçu, Türkiye’nin oldukça karmaşık bir dönemden geçtiğini, Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde siyasete dışarıdan yapılan ‘uyarı’, ‘muhtıra’ gibi müdahalelerin ülkeyi erken seçim sürecine taşıdığını ifade etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın 27 Nisan’da yayınladığı açıklamanın parlamenter sistemi seçimler yoluyla yeniden biçimlendirmeyi hedeflediğini ifade eden Çubukçu, seçimlerin öne alınarak oldubittiye getirilmesinin ve halkın “ya şeriat ya darbe” kıskacına alınarak, demokratik talep ve istemlerinin ötelenmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti.
Yüzde 10 seçim barajının muhafaza edilmesi, bağımsız adaylara birleşik oy pusulasında yer alma zorunluluğu getirilmesi ve eski DEP milletvekilleri ile 116 kişiye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından getirilen seçilme yasağının, Kürtlerin Meclis’e girmelerini engellemeye yönelik önlemler olduğunu söyleyen Çubukçu, “Siyasal ortamın bu derece terörize edildiği koşullarda 22 Temmuz’da yapılacak seçimlere halk iradesinin yansımaması için her yola başvurulacağı tartışılmaz bir gerçektir. Yaşananlar, baskıların, kısıtlamaların ve antidemokratik uygulamaların ‘sandık’la sınırlı kalmayıp, seçimler sonrasında da toplumsal, siyasal yaşamdaki yerini devam ettireceğini göstermektedir” diye konuştu.
Israrla vurguluyoruz
Çubukçu, aydınlar olarak bu ortamda “Halka reva görülen ya kırk katır, ya kırk satır dayatmasını” kabul etmediklerini vurgulayarak, “Tek çözüm yolu olarak demokrasiyi görüyoruz. Antidemokratik zorlamaları, barajları, yasakları, yasaklamaları aşmak için tüm emek, demokrasi ve barış güçlerinin, seçimlerde birlikte hareket etmelerinin zorunluluğunu ısrarla vurguluyoruz” dedi.
İttifak zorunlu gözüküyor
Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Aydın Çubukçu; emek, barış ve demokrasi güçlerinin birlikte çalışması gerektiğini savunanların, bunun yöntemlerini araştırmaları gerektiğini söyledi.
“Her ne sebeple ve hangi partiye olursa olsun darbenin denenmesi, başta işçi ve emekçiler olmak üzere herkesin demokratik haklarını kısıtlayacak ve belki de ortadan kaldıracak gelişmelere yol açacaktır” diyen Çubukçu; bunu gören herkesin tepkisini dile getirmesi ve bunu kabul etmeyeceğini söylemesi gerektiğini söyledi. Genel anlamda halk tarafından mevcut iktidara karşı daha güçlü bir emek, barış ve demokrasi blokunun oluşması için bir talep olduğunu vurgulayan Çubukçu, “Bu talebin sosyal demokrat partiler arasında yapılan seçim işbirliği ile karşılanmadığı açıktır. Bu talep hâlâ ortada durmaktadır. Türkiye’nin bağımsızlığı, gerçek bir laik siyasal ortamın yaratılması, toplumsal barış ve Kürt sorununun çözüm bulabileceği bir parlamento için, şu an sıkça propagandası yapılan birliklerin haricinde yeni bir birlik zorunluluğu gözükmektedir. DTP, EMEP, ÖDP ve diğer belli başlı emek ve barış sorununa ciddiyetle eğilen partiler arasında birlik sağlanmalıdır. Henüz zaman geçmemiştir. Önümüzde gittikçe daralan ama kullanılabilecek bir zaman aralığı vardır. Bizim amacımız bu partilerin herhangi bir biçimde seçime ittifak halinde katılmalarını sağlamaktır. Bunun sürece müdahale açısından tek imkan olduğunu düşünüyoruz. Eğer böyle bir birlik gerçekleşmezse, şu an yaşanan süreç seçimlerden sonrada yaşanacaktır” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

---

Bağımsız adaylar belirlemeliyiz

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: Korkulara yenik düşmemek gerek diye düşünüyorum. AKP’ye karşı, yani istemedikleri sınıfların yönetime gelmesini engellemek amacıyla darbe yapmayı planlıyorlarsa, bu bizim gibi bağımsız sol görüşlü insanlar için de geçerli olacaktır. Darbe söylentilerine karşı mücadele edecek bir yöntem geliştirmek zorundayız. Kendi içinde demokrasiye sahip olmayan partilerin, demokrasi sağlamaya çalışması içtenlikten yoksundur. Onun için çalışma grupları oluşturup bir an önce her bölgenin bağımsız adaylarını belirleyip seçime bu şekilde girmek gerekiyor.

---

İmzacı listesi

‘Demokrasi İçin Birleşelim’ başlıklı bildiride imzası bulunan ve çağrıcı isimler ise şöyle: Adnan Özyalçıner, Akın Birdal, Arif Nacaroğlu, Aydın Çubukçu, Berken Bereh, Celal Başlangıç, Cem Somel, Cengiz Güleç, Erkan Can, Fatih Polat, Gülsüm Cengiz, Kamil Tekin Sürek, Metin Boran, Önder Çakar, Sennur Sezer, Sevil Demirci, Şebnem Korur Fincancı, Şükrü Erbaş, Tevfik Taş, Üstün Akmen, Yasemin Özgür Çakar, A.Galip, Hasan Kaldık, A.Hicri İzgören, Hasan Kapıkıran, Abbas Uğurlu, Hasan Kaya, Ahmet Korkmaz, Hasan Kıyafet, Ahmet Özkan, Heval Yıldız, Ali Baş, Hıdır Demir, Ali Rıza Canpolat, Hıdır Yavuz, Ali Saratlı, Hikmet Poyraz, Ali Tütmez, Hüseyin Atabaş, Ali Yiğitoğlu, Hüseyin Aydın, Alican Kalkan, Hüseyin Aygül, Arif Berberoğlu, Hüseyin Kepenek, Asım Gönen, Hüseyin Mak, Atilla Erdem, Hüsnü Öndül, Aydın Ertoğlu, Işıl Ünal, Aydın Şimşek, İbrahim Çiftçioğlu, Ayşe Hür, İbrahim Kılıç, Barış Yıldırım, İhsan Colamergi, Baskın Oran, İhsan Kaçar, Bedri Kırmızıtoprak, İrfan Amida, Bekir Soylu, İrfan Göreke, Berrin Ergüç, İsmail Sağdıç, Bülent Habora, Julide Kural, Bülent Yılmaz, Kadir Evin, Cebrail Dağhan, Celal Sonuvar, Kemal Karabulut, Cemşit Bender, Kenan Çetin, Cem Eren, Cuma Boynukara, Lal Laleş, Davut Özalp, Levent Dokuyucu, Dursun Yıldız, Lütfiye Özkan, E.Ulaş Çelik, Mazlum Doğan, Elif Bali, Mehmet Atilla, Elife Hatun Kılıçbeyli, Mehmet Bozgeyik, Emin Baki Adaş, Mehmet Cimi, Ender İmrek, Mehmet Dağ, Enver Şat, Mehmet Demir, Erkan Eslek, Mehmet Elbistan, Eyüp Ay, Mehmet Gelerli, Fahrettin Ağdaş, Mehmet Kırat, Faik Akan, Mehmet Latif Sağlam, Faik Deli, Mehmet Metin, Farqin, Mem Mirhan, Fazıl Alçın, Merdan Taş, Fevzi Ayber, Metin Demirel, Fewzi Bilge, Muharrem Erbey, Feyzi Ceylan, Muharrem Susuzdere, Giyasettin Şehir, Murat Batgi, Güngör Gencay, Murat Baydoğdu, Gürbüz Şahin, Murat Oral, Gürsel Ümitsever, Murat Zülfikar, Güven Boğa, Mustafa Taşkale, Hakan Keysan, Mustafa Yalçıner, Haldun Özkan, Mustafa Yücesoy, Halit Katkat, Muzaffer Doruk, Hasan Toprak, Nafi Maraş, Hasan Ertuğrul, Nazan Üstündağ, Hasan İmer, Necla Latifsağlam, Nejdet Aytaç, Nizam Keleş, Nurcan Göreke, Nurgül Çördük, Nuri Erkal, Oktay Konyar, Özgür Müftüoğlu, Pakize Aydın, Rabia Tuncer, Rahmi Emeç, Refik Uğur, Renas Jiyan, Sabri Yücel, Sadullah Çağlar, Salih Gündoğdu, Satı Burunucu Çalı, Seçkin Özsoy, Selma Ağabeyoğlu, Serap Sönmez, Serdar Dönertaş, Serdar Koçyiğit, Seyit Aslan, Sezai Sernikli, Sibel Özbudun, Songül Beydilli, Şükran Doğan, Suzan Samancı, Şaban Bağcı, Şefik Zan, Şenay Elhüseyni, Şenel Karataş, Şeyhmus Diken, Tahsin Erişir, Türkan Kavloğan, Ümit Doğan, Ünsal Öztürk, Vedat Çetin, Veli Söylemez, Yaşar Çiçek, Yıldız İrmek Koluaçık, Yılmaz Bozkurt, Yunus Dolgun, Yusuf Keleş, Yusuf Gülşen, Zana Fargini, Zafer Doruk, Zeki Yıldırımer, Zeynel Abay.

---

Halkın özlemleri Meclis’e taşınmalı

Adnan Özyalçıner: Türkiye’yi iki kampa böldüler. Laik-anti laik diye. Bu bölünmeyle de Türkiye’nin emekçi halkının istekleri ve dilekleri unutturularak, kandırılmak isteniyor. Buna karşı yapılması gereken, aydınların da katıldığı bir birliktelik; yani sağdaki birleşmelerin, soldaki kucaklaşmaların yanında gerçek solun, yani emekçi halkın sorunlarını, Türkiye’nin demokrasi barış, özgürlük özlemlerini sağlayacak, demokratik solun haricindeki partilerin bir arada hareket etmeleri, birbirlerini desteklemeleri, halkın iş ve ekmek özlemlerini parlamentoya taşımaları gerekir.