22 Mayıs 2007 00:00

Mücadele etmezsek geleceğimiz karanlık!

Merhaba arkadaşlar. Ben 2001 yılında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde metal sektöründe çalışmaya başladım. İlk üç ay sigortasız çalıştım.

Paylaş

Merhaba arkadaşlar. Ben 2001 yılında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde metal sektöründe çalışmaya başladım. İlk üç ay sigortasız çalıştım. Sigortam daha sonra yapıldı ve aradan 6 ay geçince işyerimizdeki örgütlü sendikaya üye oldum. Fakat üye olduğumda sendikanın ne olduğunu doğru dürüst bilmiyordum. Ben de çevremdekilere sendikanın ne olduğunu sordum. Sendikanın “işçilerin haklarını savunmak için kurulan, bir nevi işçilerin avukatlığını yapan, işçilerin sıkıştığında baş vurabileceği bir yer” olduğunu söylediklerinde çok sevindim. Ama sevincim uzun sürmedi. Çünkü üyesi olduğum sendikanın başkanını hiç görmedim. Aradan 2 yıl geçti, fabrikada işler kötüye gitmeye başladı, maaşlarımızı alamaz olduk, fakat bu zaman zarfında ortada ne sendika ne de bu sendikanın başkanı ve yöneticileri yanımızda.
Biz de sendika başkanı gelmiyorsa biz onun “ayağına” gidelim dedik ve sendikaya gidip başkanın odasına oturduk. İçeride takım elbiseli, kravatlı, aslan gibi bir babayiğit vardı! Bize “Ne var arkadaşlar” diye sordu. Biz de heyecanla anlatmaya başladık. Dinledi, dinledi ve “Bitti mi arkadaşlar” dedi. Ben de “Evet başkanım” dedim. Sonra o anlatmaya başladı. Ama patronun fabrikayı ne zaman kurduğunu, nasıl kurduğunu anlattı. En son sözü işinize geliyorsa çalışın, işinize gelmiyorsa çıkın gidin oldu.
O an durakladım, düşündüm ve bu hak yolunda mücadeleye başladım. Şimdi benim için A sendikası B sendikası fark etmez. Şimdiki mücadelem, buralarda başkanlık yapan, makam ve koltuk sevdalısı kendini insan sayan, işveren yanlısı başkanların değil, işçinin içinden çıkmış, işçinin derdinden anlayan, sıkıştığında işçiye elini uzatan insanların oturmasıdır.
Bugünlerde Öz İplik-İş Sendikası Kayseri Şubesi’nin seçimleri olacak. Tüm sendika üyesi arkadaşlara hayırlı uğurlu olsun. Kimi iyi biliyorlarsa, kime inanıyorlarsa ona oy versinler. Öz İplik-İş Sendikası’nın bazı delege adayı arkadaşlarla görüştüm. Eğer mevcut başkana oy vermezlerse işlerinden olacaklarını söylediler. Şaşırdım. Biz hür bir ülkede yaşıyoruz ve kendimizi temsil edecek olan insanı seçmeye hak sahibiyiz. Bize zorla oy kullandırmaya, bizi tehdit etmeye kimsenin hakkı yoktur ve de olmayacaktır. Tehdit edilen arkadaşlara sesleniyorum “Kimseden korkmayın, sizin rızkınızın kefili Rabbim’dir. Biliyorum ki bu tehditler kimsenin yanına kâr kalmayacaktır. Ve Kimse de bu tehditlere sessiz kalmayacaktır.
Gelin arkadaşlar bu koltuk sevdalısı insanlara en iyi cevabı sandıkta verelim Elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın. O koltukta 10 yıl oturunca o koltuğun sahibi olduğunu düşünenlere cevabımızı verelim. Sendikalar kimsenin şahsi malı değildir. Sendikalar çocuklarının rızkından kesip aidat ödeyen ve karşılığında sadece haklarının aranmasını isteyen işçilerindir.
Buradan işçi arkadaşlara sesleniyorum. Bizler aynı zamanda 1 Mayıs öncesi bir araya gelip gelecekte Kayseri’de işçilerin birliği için adımlar attık. Bazı kararlar aldık. Bunlar içinde işçilerin sendika yönetimlerini ele geçirmesi ve bilinçlenmek için eğitim çalışmaları yapmak da var. Sendikalar bizimdir, bizim kalacak. Bunun için hiçbir tehdide kulak asmadan birlikte mücadele verelim. Yılmadan, korkmadan, tek yumruk olalım, hakkımızı sonuna kadar savunalım.
İşten atılmış bir işçi (KAYSERİ)
ÖNCEKİ HABER

SSK’lının nezarette biten muayenesi

SONRAKİ HABER

Mahmur Kampı sakinleri geri dönmek istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...