23 Mayıs 2007 00:00

ROJEV

Türkiye bir süredir seçimlerle kalkıyor, seçimlerle yatıyor. İki seçim, Türkiye’yi içeride ve dışarıda dikkat merkezi haline getirmiş bulunuyor.

Paylaş

Türkiye bir süredir seçimlerle kalkıyor, seçimlerle yatıyor. İki seçim, Türkiye’yi içeride ve dışarıda dikkat merkezi haline getirmiş bulunuyor.
Süreç öyle karmaşık bir hale getirildi ki, hem genel seçim hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci birçok şeye gebe görünüyor. Karşılıklı hamleler devam ediyor. Meclis’in nasıl oluşacağı üzerine kurulmuş ‘derin’ hesaplar var. Hesapların tutmaması, TBMM’nin isteğe uygun şekillenmemesi halinde, birçok şey yeniden tartışma konusu edilecek, yeni gelişmeler yaşanacaktır. Bunu açıkça söylüyorlar.
Ordu ile yargının iç içe geçtiği neredeyse el ele verdiği gelişmeler yaşanıyor. CHP’nin buradan beslenmek isteği, AKP’nin de yeni taktiklerle direndiği bir süreç.
Gelelim bizim cepheye;
Seçim süreci hızla işliyor. Zaman daralıyor. Aday listelerinin son halinin tamamlanması için iki haftalık bir süre kaldı. Ancak bizim cephe hâlâ dağınık. Önceki gün İstanbul’da aydınlar ve sendikacılar tarafından yapılan çağrı da bu soruna dikkat çekiyor. Aydın Çubukçu, Şebnem Konur Fincancı, Adnan Özyalçıner, Üstün Akmen ve Levent Dokuyucu tarafından sunulan, iki yüze yakın aydın ve sendikacı tarafından yapılan çağrı oldukça önemli. Bu çağrıyı dikkate alarak, güçlerimizi süratle birleştirmeliyiz.
Bizim cephenin boş durmadığı biliniyor. Bizimkiler de hummalı bir çalışma içinde. ‘Kırk katır mı, kırk satır mı’ dayatmasına karşı tek çıkış yolu demokrasi diyen güçlerce dört koldan sürdürülen, ama birleştirilmeye muhtaç bir çalışma var. Birleştirmenin koşulları da oluşuyor. Tüm parti, platform ve girişim çevreleri, birleşme ve ortak hareket etme arzusu taşıyor. Ortak hareket etmenin koşulları da güçlenmiş bulunuyor.
EMEP, DTP, ÖDP, SDP, ilerici ve demokrat birçok çevre, oluşum, parti, örgüt, Alevi dernek ve federasyonları, halkların kardeşliğinden, eşitlik ve kardeşlikten yana tüm Türkiye halkları, sendikalar ve meslek odaları, dernek ve birlikler de bir çaba çalışma ve bekleyiş içinde.
Ancak çalışmalar ayrı kollarda ve dağınık devam ediyor. Güçleri çaba, niyet ve girişimleri birleştirmek gerekiyor. Hem de hızla...
Ancak gerçekçi olmak ve koşullara uygun bir ittifakı gerçekleştirmek gerekiyor. Seçimler baskın oldu. Antidemokratik yasalara, yasaklar, barajlar vb. zorluklar, ayrıca bizim gerçekleştirmeyi başaramadıklarımız biliniyor. Bu dezavantajlar bizim cephenin bir çatı partisinde ittifak yaparak seçime germemizi engelliyor.
Koşullara uygun ‘özgün’ bir ittifak sağlamak gerekiyor. Daha esnek, ama tüm demokrasi güçlerinin ortak hareket ettiği bir formül bularak yeni bir alternatif olmak gerekiyor.
Durum böyle olunca, bu koşullarda işçilerinin, emekçilerin, aydınların, Kürt halkının, Alevi emekçilerin, farklı inanç ve kültür sahiplerinin, tüm ezilen ve sömürülen güçlerin ortak hareketi ile Meclis’te temsiliyeti önemsemek gerekiyor. Bunu ancak bağımsız adaylarla gerçekleştirebiliriz.
Bölgede seçimlere bu yaklaşımla girilmelidir. DTP bu yönlü kararını açıkladı. Seçimlere parti ismi ile girmeyecek. Tüm dikkatimizi ve desteğimizi Kürt halkının temsiliyeti için Bölgeye yöneltmeliyiz. DTP’nin Bölge’nin bağımsız adayları Kürt halkının ve tüm Türkiye demokrasi güçlerinin adayları olarak benimsenmelidir. Türk ve Kürt kardeşliği için bu süreç iyi değerlendirilmelidir.
Yine, bağımsız adaylarla girildiğinde kazanılacak tüm il ve bölgelerde ortak adaylar belirlenmelidir. DTP diğer Kürt, Türk, tüm demokrasi güçleri ile ortak hareket ettiğini ilan ederek adayları ortak belirlemelidir. Bağımsız girildiğinde kazanılabilecek yerlerde gösterilen adaylar da tüm demokrasi güçlerinin adayları olarak belirlenmeli ve seçim çalışması ortak yürütülmelidir. Kürt halkı Türkiye’nin her yanındaki adayları kendi adayları olarak görmelidir. Türk halkı emek ve demokrasi güçleri Türkiye’nin her tarafında giren ortak adayları kendi adayı olarak benimseyerek bir çalışma yürütmelidir.
Bağımsız adaylarla girilmeyen yerlerde ise EMEP ve ÖDP’den gösterilecek ortak adaylarla seçime girilebilir. EMEP bağımsız girilmeyen yerlerde seçime güç birliğini temel alan adaylarla girecek. ÖDP de bu bunu gözetebilir. DTP bağımsız girilmeyen yerlerde EMEP ve ÖDP ile ortak bir çalışma yürüterek birlik duygusunu güçlendirebilir. SDP ve diğer tüm demokrasi güçlerinin iradesi, öneri ve katılımı ile bazı yerlerde bağımsız adaylarla bazı yerlerde de güç birliği içindeki partilerin çatısı altında sağlanan güçlü bir birlik fevkalade sağlanabilir.
Ancak nasıl girilirse girilsin, bağımsız ya da parti ismi ile ama mutlaka tüm demokrasi güçlerinin iradesini yansıtan bir oluşum sağlanarak seçimlere girilmelidir.
Yani özgün bir ittifak gerçekleşmelidir. Koşulları gözeten ve karşılayan bir birlik sağlanmalıdır. Ama tüm demokrasi güçlerini birleştiren bir birlik. Yani ‘demokrasi için birlik’. Özcesi, 22 Temmuz sonrası gelişmelere emek ve demokrasi güçleri cephesinden yanıt verecek bir birlik...
Ender İmrek
ÖNCEKİ HABER

Basın, Korsakoff’a taraflı ve yanlış bakıyor

SONRAKİ HABER

Köylülerin infazına 14 yıl sonra yargılama istemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa