05 Mart 2012 10:37

Direnirken bunların kocaları yok mu diyenler çalışırken bizi hiç görmüyor

Ağırlıklı olarak tekstil, deri, gıda, plastik ve metal olmak üzere bütün sektörlerden yüzlerce fabrikanın bulunduğu Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi patronlar için bir “sömürü cenneti” iken işçiler tarafından “cehennem yeri” diye tarif ediliyor.Çerkezköy’de de patronlar

Direnirken bunların kocaları yok mu diyenler çalışırken bizi hiç görmüyor
Paylaş
Tuncay Sağıroğlu

AÇerkezköy’de de patronların ucuz işgücü talebi ve ücretlerin düşüklüğünden dolayı kadınların üretim sürecine katılmaları son yıllarda arttı. Kadınları uysal bir işgücü olarak gören patronlar, çalışma koşullarını giderek daha çok ağırlaştırır çalışma sürelerini uzatırken, ücretleri düşürüyor, sosyal hakları kaldırıyor. Buna karşı işçiler yer yer mücadeleye girişiyorlar. Kadın işçiler de bu mücadelelerin içinde hatta bazen başında yer alıyor.
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Trexta fabrikası’nda da işçiler sendikalaşma için mücadele ederken patron çoğunluğu kadın onlarca işçiyi işten attı. Nokia, Conan ve I-Pone gibi uluslararası firmalara deri kılıf üreten Trexta’da 600 işçi çalışıyor. Ücretlerin asgari ücret düzeyinde olduğu fabrikada otuz altı saate varan uzun çalışma sürelerine rağmen işçiler, üç yıldır fazla mesai ücreti alamıyor. Çalışanların yüzde 70’inin kadın olduğu fabrikada kadın işçiler, lavaboya gitmenin sınırlandırılmasına varan sorunlarla karşılaşıyorlar. Uzun çalışma süreleri ve ağır çalışma koşullarına rağmen Trexta’nın örgütlenme mücadelesinde yer alan kadın işçiler, şimdi de direnişin başında yer alıyor.
Fabrika önünde direnen kadın işçilerden Şengül, Hatice ve Zeynep ile direnişin gidişatı, sıkıntıları ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili sohbet ettik.

Trexta’da çalışma koşulları nasıldı, sizi örgütlenmeye iten nenler nedir?
Hatice: O kadar uzun süre çalışıyoruz ki çocuklarımızın yüzünü bile göremiyoruz. Nerede ise her hafta sonu yükleme olduğundan cuma günleri genellikle sabahlamalara kalıyoruz, hafta içi ise gece yarılarına kadar çalıştığımızdan çocuğumu hep uyurken görüyorum. Çocuğuma annem bakıyor, bir gün anneme ‘bu sefer kesinlikle annemi mafya kaçırdı’ diyor. Amcam vefat ettiğinde cenazeye katılmak için izin istediğimde bile “Niye önceden haber vermiyorsun” diye kızdılar.
Zeynep: Ben 4 yıllık evliyken uzun çalışma sürelerinden dolayı eşimle ayrılmak zorunda kaldım. Trexta’daki koşullara eşim bile dayanamadı. Gerisini siz düşünün.

Örgütlenme ve direnişe nasıl başladınız?
Gülcan: Uzun süredir sorunlarımız çözülmeyince Deri-İş Sendikası’nda örgütlenmeye başladık. Patron örgütlenmeyi duyunca ilk önce erkek arkadaşları işten attı. Çünkü erkekleri atınca kadın işçiler daha kolay sindirilir diye düşündü ama yanıldı ve birçok kadın işçi sendika çalışmasına katıldı.
Şengül: İşten atılmalar devam edince en sonunda kapı önünde beklemeye başlayarak atılan işçilerin çekip gitmediğini gösteriyoruz.

Bir kadın işçi olarak örgütlenirken ve direnirken hangi zorluklarla karşılaştığınız?
Şengül: Kadınların haklarını aramaları daha zor. Toplumda çok hoş karşılanmıyor. Patron da, erkekler de kadınları sindirmeye çalışıyor. Çalışmak için ben eşimi 7 yılda ikna ettim. Ama şimdi eşim yaşadığım haksızlıkları bildiğinden dolayı beni destekliyor. Direnirken kocaları yok mu diye soranlar, çalışırken kocalar hiç akıllarına gelmiyor.
Hatice:  Çocukların bakımı, ev işleri bir de şimdi direniş. Bunlar kolay değil. Ama haklarımız için başka şansımız yoktur. Evde çocuklara bir şey olursa diye çok tedirgin oluyorum. İkinci evliliğimi yeni yaptım, evlenirken benim sendika ile uğraştığımı biliyordu ve şimdilik bir şey demiyor ama tedirgin oluyor.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor. Daha önce hiç 8 Mart etkinliğine katıldınız mı?
Şengül: Ben de 8 Mart’ı biliyorum. Kızım sendikalı yerde çalışıyor. Orada karanfil dağıtılıyor. Biz de bu sene daha başka türlü kutlamalıyız.

ÖNCEKİ HABER

AA'da sendikasızlaştırma operasyonu

SONRAKİ HABER

Bekâr kadının gebelik testi ve kürtaj hakkı yok mu?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...