31 Mayıs 2007 00:00
Çanakkale Boğazına kıyım projesi
Çanakkale Boğazına yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmesi planlanan köprü, tartışmaları beraberinde getirdi. Daha önce iki kez rafa kaldırılan projenin tekrar gündeme alınmasına, özellikle Çanakkale Bölge Koruma Kurulu karşı çıkıyor.
Çanakkale Boğazına yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmesi planlanan köprü, tartışmaları beraberinde getirdi. Daha önce iki kez rafa kaldırılan projenin tekrar gündeme alınmasına, özellikle Çanakkale Bölge Koruma Kurulu karşı çıkıyor.
Çanakkaleye boğaz köprüsünün yapılması, ilk olarak 23 yıl önce Umut Köprüsü adıyla gündeme geldi. Uzun yıllar tartışıldıktan sonra rafa kaldırılan proje, daha sonra 1994 yılında yeniden masaya yatırıldı. 1996 yılında yapılan köprü ihalesine, 18 yabancı firma katıldı. İhaleyi kazanan firma, projenin fizibıl olmadığını düşünerek projeden çekildi.
Yıllar sonra 3. kez gündeme gelen Çanakkale boğaz geçişi projesi, yeniden görüşülmeye başlandı. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak çalışmalar doğrultusunda, Çevre ve Orman Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile ilgili kuruluşların görüş ve önerileri alındıktan sonra hazırlanacak proje, Çanakkaledeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve uzmanlar arasında görüş ayrılığı yarattı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve Çanakkale Bölge Koruma Kurulu Başkanı Mimar Prof. Dr. Ülkü Altınoluk, Çanakkaleye köprü yapılmaması gerektiğini vurguluyor.
Altınoluk, Çanakkalenin kültür, tarih ve sanat kenti olduğunu, köprü yapımının çevre koşulları göz önünde bulundurulduğunda, tam anlamıyla kıyım ve tahribat olacağını belirtti. Çanakkalenin tamamının arkeolojik alan olduğunu, bu önemli tarihi kentin gelecek nesillere bırakılması için tahribat yapılmaması gerektiğini ifade eden Altınoluk, şunları kaydetti: İstanbulun yükünü azaltmak için Çanakkaleye köprü yapılmamalıdır. Burada yapılacak her yapının projesi, Çanakkale Bölge Koruma Kuruluna gelecektir. Proje, koruma kurulundan izin alınmadan hayata geçirilemez. İster kamu, ister özel sektör olsun, izinsiz proje yapan herkes 2863 sayılı Yasaya göre Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanır. Bu projeye sıcak bakmak doğru değil.
Farklı proje talebi
Çanakkale İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Sabahattin Doğancı, köprü yerine farklı bir projenin hayata geçirilmesini istediklerini belirtti.
Çanakkalede her köprü projesi gündeme geldiğinde, bölgedeki arsa fiyatlarının 5e katlandığına işaret eden Doğancı, son projede köprünün yapılacağı yerin açıklanmasıyla o civardaki arsa fiyatlarının yeniden artacağını kaydetti. Boğaz geçişinin, şehir merkezinden değil deniz altından tünel sistemiyle de yapılabileceğini belirten Doğancı, şu görüşleri dile getirdi: İstanbul ve Çanakkale trafiğinin rahatlaması için kentimize boğaz geçişi şarttır. Ancak Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, burada en önemli unsurdur. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı, uluslararası bir proje çerçevesinde hazırlanmaktadır. Projeyi hazırlayan Norveçli mimarlar, bu bölgeye bir köprü yapılmasını öngörmemişlerdir. Özel yasası bulunan Gelibolu Yarımadası, köprü projesiyle büyük çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir. Proje, Milli Park göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. (Çanakkale/EVRENSEL)
Uluslararası sermayenin ihtiyacı
Çanakkale Mimarlar Odası Başkanı Ünal Ömercioğlu, oda olarak boğaz geçişine karşı bir tavırları olmadığını söyledi. Ömercioğlu, hatta bu projenin AB tarafından ileride dayatılacak bir konu olduğunu düşündüklerini ifade etti.
Avrupanın Asyaya, özellikle Arap Yarımadasına uzanması için tercih ettiği bağlantı yolunun Anadolu olduğunu anımsatan Ömercioğlu, Bu bağlantı bugüne kadar hep İstanbul üzerinden kuruldu, ama İstanbul artık metropol bir kent. İstanbul trafiği, kendi iç trafiğiyle beraber uluslararası trafiği taşıyamaz hale gelince, otomatik olarak yeni bir Asya bağlantısı kaçınılmaz oldu dedi. Bu köprüyü düşünürken sadece Çanakkalenin ihtiyacı gibi yorumlamamak gerektiğini belirten Ömercioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu boğaz geçişi gereklidir. Ancak illa ki köprü mü olması lazım, bunu tartışmak gerekir. Şehircilik açısından bu yaklaşımı çok iyi etüt etmemiz lazım. Köprüyü yapmak için gerekli altyapıyı hazırlamadık. Bu proje, fizibıl değil. Yatırım yeniden gözden geçirilmeli, proje aşamasında Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı unutulmamalıdır.
Çanakkaleye mutlaka boğaz geçişi yapılacaksa, Marmaray benzeri bir geçiş yapılmalıdır. Bu projenin, sadece köprü olarak değil boğaz geçişi olarak düşünülmesinin, önümüzdeki yüzyıla hizmet edecek ve onun gereklerini karşılayabilecek bir yatırımın yapılmasının daha doğru olacağına inanıyorum.