Bu sefer kadınlar olacak panolarımızda
Çok büyük bir heyecanla 8 Mart çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu heyecanımızı sizlerle paylaşmak istedik.Biz tiyatro çalışmaları yapıyoruz. Daha önce “Kadınlık Bizde Kalsın” oyununu sergilemiştik. Şimdi oyunumuzu kendimiz yazdık. Çalışıyoruz en kısa zamanda tüm dünya kadınlarına armağan etmek istiyoru
Çok büyük bir heyecanla 8 Mart çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu heyecanımızı sizlerle paylaşmak istedik.
Biz tiyatro çalışmaları yapıyoruz. Daha önce “Kadınlık Bizde Kalsın” oyununu sergilemiştik. Şimdi oyunumuzu kendimiz yazdık. Çalışıyoruz en kısa zamanda tüm dünya kadınlarına armağan etmek istiyoruz. Okulumuzda aynı zamanda kadın şarkıları çalışmaları var. Fotoğraf sergisi düzenleyeceğiz. Pano için de kolları sıvadık. Bu sefer kadınları göreceğiz panolarımızda. Şair, yazar, edebiyatçı, akademisyen kadınlar da var diyeceğiz. Ayrıca araştırmalar yapıyoruz. Kaç kadın okuma yazma bilmiyor, okuldan ayrılmak zorunda kalmış, bizim yaşımızda olup çalışmak zorunda olanlar var. Bunun için de arkadaşlarımız çalışmalar yapıyor. 8 Mart’ın tarihçesini anlatacak arkadaşlarımız var.
Öğretmenlerimiz bizi bu çalışmaya dâhil ettiği için son derece memnun ve guruluyuz. Aslında biraz kendimizi tanımış olduk böylece. Kadınların sorunlarının bu kadar büyük olduğunu bilmiyorduk. Kendi yaşadıklarımız da var ama bu denli içine girmemiştik. Gördük ki kadın olmak bir ayrıcalık değil zorluk. Erkeklerin kadınları şiddet, taciz vb. olaylara maruz bırakmasının artık son bulmasını istiyoruz. Buna karşı çıkıyoruz. Biz istediğimiz gibi giyinmek, gezmek, konuşmak, fikirlerimizi istediğimiz gibi söylemek, istediğimiz işi yapmak, eşit eğitim almak istiyoruz. İstediğimiz gibi konuşmak istiyoruz. Kısacası eşitlik olsun istiyoruz. Toplum tarafından ikinci sınıf muamelesine maruz kalmak istemiyoruz.
Biz kendimiz de kadın olmanın zorluklarıyla karşılaşıyoruz. Gerçekten çok zor durumda kaldığımız zamanlar oluyor. Erkeklerin bizi bir insan değil bir figür olarak gördüğünü düşünüyoruz. Her karanlıkta bir kadının gözyaşı döküp sonucu ölümle sonuçlanabilen olayların olduğunu öğrenmiş olduk. Böyle bir dünyada kadın olmak çok zor bunun da farkına vardık. Bunu oyunumuza da yansıttık. Oyunumuzda kadınların, ezilmesini, hor görülmesini, tacize uğramasını ve yaşamına son verilmesini ele alıyoruz. Her gün böyle o kadar çok olay yaşıyoruz ki… Kadın cinayetlerinin artık alışıldık olması çok rahatsız edici. Bizler ölmek ve öldürülmek değil özgürce yaşamak istiyoruz.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
