05 Haziran 2007 00:00

Yediklerimiz antibiyotiğe direnir mi?

Araştırmacılar, aldığımız besinlerindeki zararsız bakterilerin antibiyotik direncine sahip genler taşıdığını belirtti. Vücudumuza girdiklerinde, bu genleri hastalığa neden olan bakterilere aktarabiliyorlar ve bu da bu bakterileri daha zararlı kılıyor.

Paylaş

Araştırmacılar, aldığımız besinlerindeki zararsız bakterilerin antibiyotik direncine sahip genler taşıdığını belirtti. Vücudumuza girdiklerinde, bu genleri hastalığa neden olan bakterilere aktarabiliyorlar ve bu da bu bakterileri daha zararlı kılıyor.
"Gıdalar antibiyotik direncine sahip bakterilerin evrimi için önemli bir araç olabilir" diyen Ohio Devlet Üniversitesi'nden Hua Wang, bu konudaki bulgularını Mikrobiyoloji için Amerikan Toplumu’nun yıllık toplantısında sundu.
Antibiyotik direnci, bakterilerin insanların yıllardır onlara karşı saldırdıkları antibiyotiklere karşı savunma geliştirmesiyle meydana geliyor.
Yatay gen transferi
Genellikle mikroplar kendi kendilerine bu direnci geliştirme ihtiyacı duymuyor. Direnç genlerini komşularından bağımsız olarak edinebiliyorlar. Wang'a göre suçlu, "yatay gen transferi" olarak bilinen süreç. Bu süreçte bakteriler genetik bilgileri paylaşabiliyor. Hastanelerde hastalığa neden olan bakteriler arasındaki gen transferleri önceden de bir sorun olarak kabul ediliyordu. "Son araştırmalar hastalığa neden olan bakterilerin gıdalardakiler de dahil zararsız mikroplardan da gen transferi yapabildiğini gösteriyor" diyor Wang ve ekliyor: "Endişe verici olan, bu organizmaların çok sayıda olması ve geniş bir gen havuzuna sahip olmaları ve bazıları gen paylaşımı konusunda oldukça etkili." Hua ve meslektaşları aralarında deniz ürünlerinin, et ürünlerinin ve sebze ürünlerinin bulunduğu günlük besin maddelerini test etti. Yoğurt ve peynirin oluşumu hariç diğer örneklerde direnç geni taşıyan bakteriler ortaya çıktığını gördüler.
Hastalığı olumsuz etkiliyor
Seattle'da Washington Üniversitesi'nden Marilyn Roberts, antibiyotik direnci ve enfeksiyonunun halk sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Duruma göre değişse de antibiyotik direnci taşıyan enfeksiyon, hastanede geçirilen süreyi üç katına çıkartabilir. Metisiline dirençli Staphylococcus aureus tedavi bedelini binlerce dolar artırabilir. Bazı durumlarda yeni dirençli tüberkülozda antibiyotikler artık işe yaramaz hale gelir; bu da doktorları enfekte olan ciğeri almaya kadar gidecek başka önlemlere zorlayabilir.
Hua, sorunun yalnızca besinlerle sınırlı kalmadığını belirtiyor: Son araştırmalar bebeklerin sindirim bölgelerindeki bakterilerde direnç genleri tespit etti. Bebekler henüz gıda ile beslenmeye başlamadığı için bu genleri başka bir yolla edindikleri sonucu ortaya çıkıyor. Hua'ya göre bu da direnç genlerinin çevrede bulunduğunu ortaya koyuyor. Roberts, "Antibiyotikler ve çevrenin de bu işe karışması, tıbbi, tarımsal ve insani bir sorun. Herkesin bir rolü var" diyor. Gıdalarda bu bakterilerin bulunmasını en aza indirmenin bir yolu var. "Yeterli para, zaman ve çaba harcanırsa süreç aşamasında alınması gereken basamakları tanımlayabiliriz."
(world-science.net'ten çeviren Özge Kuru)
ÖNCEKİ HABER

ABAKÜS

SONRAKİ HABER

Bayülgen’in ‘İstanbul’da işe yaramayan şöhreti’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...