08 Haziran 2007 00:00

Gara Memet’in öyküsü

Gara Memet ve saz arkadaşları Aliağa’da yapılan hemen hemen tüm işçi eylemlerinin en önünde yer alırlar. Eylemin konusu neyse; özelleştirme, TİS görüşmeleri, hükümetin protestosu...

Paylaş

Gara Memet ve saz arkadaşları Aliağa’da yapılan hemen hemen tüm işçi eylemlerinin en önünde yer alırlar.
Eylemin konusu neyse; özelleştirme, TİS görüşmeleri, hükümetin protestosu, Aliağa’nın çevre sorunları; onunla ilgili sloganlar yazan önlükleri giyip sanatlarını icra ederler. İşçilerin slogan atmaktan yorulduğu, meydanda toplanıp konuşmaları beklediği ya da eylem sonrası el ele tutuşup halaya durduğu anlarda sıra Gara Memet ve arkadaşlarına gelir. Eylemdeki işçilere genelde “cenk havası” çalarlar. Ege’nin zeybek havaları da en çok çalınan ezgiler arasındadır. Sonlara doğru ise “Konyalım yürü” türküsünü seslendirip Konyalı olan Şube Başkanı İbrahim Doğangül’ün gönlünü ve bahşişini alırlar… Şimdiye kadarki işçi eylemlerinde hep davul ve zurnalarını “konuşturan” Zurnacı Gara Memet ile sanatlarını, işçilerin eylemlerini ve geleceğe ilişkin düşüncelerini konuştuk.

Kendinizden ve bu sanata ne zaman başladığınızdan bahseder misiniz biraz?
1951 doğumluyum. Biz anamızdan doğduğumuz gibi davula zurnaya yapıştık.
Menemen’in eski ismi Ulucak, yeni ismi ise Ulukent beldesinde doğdum. Analarımızın babalarımızın sanatı bu olduğu için mecburen biz de bunu yapmaya başladık. 13 yaşında başladık sanata. Evvela davul çalıyorduk. Davuldan sonra -Allah rahmet eylesin abim vardı benim- ustamdı, birader sen artık davulu öğrendin, bizim zurnacıya ihtiyacımız var” dedi bana. Başladık biz de zurnaya. Zurnayı bir iki senede öğrendim.

Petrol işçilerinin eylemlerine kaç yıldır geliyorsunuz? İşçilerin eylemleri konusunda neler düşünüyorsunuz?
5-6 yıldır gelirim eyleme. Herhalde haklılar. İşçiler, burası satılmasın diyorlar. Burası satılırsa biz yaşayamayız diyorlar. Başka birileri gelirse onlarla anlaşmak zor olur diyorlar. Ama bu durumda iyiyiz diyorlar. Özelleştirme olursa bilemeyiz artık bizim de sonumuz ne olur.

Sanatınızın incelikleri neler?
Zurna çalmak bilene çok kolay, bilmeyene çok zor gelir. Zurnadan zurnaya da fark var. İyi bir zurna biraz pahalı oluyor. Ucuz zurnadan iyi ses çıkmaz.
Bizde bir davul vardı, ağırdı ama çok ses yapardı. Selanik’ten, dedelerimizden gelmeydi. Şimdi o davulları gençlerimiz taşıyamıyor.

Sanatınızın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Biz çocuklarımıza da bu sanatı öğretiyoruz ama yeni gelecek nesil artık bu sanatı yapmak istemiyor. Şoför olmak, mobilyacı olmak istiyorlar. Kahır çekemiyorlar. Eskiden daha bir güzellik vardı. Artık köylerde düğün olmuyor. Şimdi bir salon çıktı. Artık bekliyoruz işte. Ne iş olursa. İşçiler eylem yapsın da biz de ekmek parası kazanalım diye. (İzmir/EVRENSEL)
Özer Akdemir
ÖNCEKİ HABER

LİMAN ARKASI

SONRAKİ HABER

ÖZGÜRCE

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...