10 Haziran 2007 00:00
korkulu rüya: başlık parası
Başlık parası yüzyıllar geçse de güncelliğini koruyor. Gençlerin evlenebilmesinin tek yolu 5 bin YTLden başlayan başlık paralarını ödemeleri. Bunu veremeyecek olanların, ölümü göze alacak çetin bir mücadeleye girmeyi gerektiriyor.
Başlık parası... Yüzyıllardır süren bu gelenek, birbirini seven ama maddi durumu iyi olmayan gençlerin canını yakmaya devam ediyor. Bir geleneği yaşatmak için, gençlerin geleceğine karar veriliyor. Başlık parası halen evlenmek isteyen gençlerin önündeki en büyük engellerden.
Bu gelenek zor da olsa birbirine kavuşabilen Çınar çiftine zor günler yaşatmış. Evlenmek isteyen Yalçın Çınar ve eşi Emine Çınar, başlık parasını veremedikleri için 2.5 yıl süren yoğun bir savaş verdiler 2 hafta kadar önce tüm Türkiye onları Mahmut Tuncerin evlenemeyen çiftleri evlendirdiği programdan tanıdı. Yalçın ve Emine kendilerini bir programa katılacak kadar çaresiz bırakan bu durumu anlattılar.
Değeri 5 bin YTL
Yalçın, yazın Muşa gidiyor dondurma işinde çalışıyordu. Diyarbakıra geldiğinde Emineyle tanıştı. Ve arkadaş oldular. Yalçın anne ve kardeşlerine bakmak zorundaydı. Yine Muşa gittiği bir dönem sevdiği kız Eminenin abisinin kulağına kadar giden birliktelikleri, Eminenin kaçışıyla içinden çıkılmaz bir hal aldı. Eminenin ailesi kaçan kızlarını almak için kapıya dayandı. 5 bin YTL başlık parası verirlerse Eminenin Yançınla evlenmesine izin vereceklerdi.
Yalçın, 5 bin YTL nerede. Babam yok. Geçinemiyoruz bile. Emineyi çok seviyorum. Ama ne yapabilirdim ki! Kaçıyordu Emine, babası kapıya dayanıp zorla götürüyordu. Diyarbakırda iş bulamadığim için Muşta çalışıyorum. İş olsa başka ne derdim olur ki! Ama yok. Babası da işsiz güçsüz adama kızını vermek istemiyor. Bir de başlık parası istiyor. Ben Emineyi çok seviyorum. Ama paran yoksa mutluluk olmuyor. Bu 9 ayı burnumuzdan getirdiler. Hayatı zindan ettiler bize diyor.
Saçlarımı kazıdılar, burnum, dişlerim
Sözü Emine alıyor: Ailem işsiz ve yoksul olduğu için vermiyordu beni Yalçına. Ben de kaçtım. Çünkü çok seviyorum. Dayak mı yemedim. Hakaret mi edilmedi. Burnum, dişlerim kırıldı. Saçlarımı kazıdılar. İlk kaçtığımda karakolda eğer başıma bir şey gelirse dayım sorumlu diye bir yazıya imza attı dayım. Başıma ne gelmedi ki. Yalçın parayı veremiyordu. Bana da evde eziyet ediyorlardı. Peşimi de bırakmıyor, iki günde bir gelip beni yeniden götürüyorlardı.
Programa çıktılar
Başka çıkar yol görmeyince Mahmut Tuncerin programına evlenmek için başvurmuşlar. Eminenin babası programa telefonla katılmış ve kızını verdiğini ve bir daha görmek istemediğini söylemiş.
Bunun üzerine pogramdan ayrılmışlar. Şimdi Yalçının anne ve kardeşleriyle yaşıyorlar. Yalçın ve Emine bugün televizyon programında verilen sözlerin tutulmasını bekliyor tek çıkar yol olarak. Bugün başlık parası için gurbete çalışmak için giden onlarca genç var. Sevdiklerine ulaşmalarının tek yolu 5 bin YTLden başlayan başlık parasını vermeleri.
kumalık ve derin yoksulluk
Alipaşa Mahallesinin dar, serince sokaklarındayız. Yolların, Diyarbakıra özgü bazalt taşlarıyla döşendiği sokakları arşınlarken, aralıklı kapıdan yoksul bir ev göze çarpıyor.
Biri beşikte biri kucakta iki çocukla uğraşıyor 26 yaşındaki Adalet Erol. 13ünde evden kaçarak kendisinden 20 yaş büyük Mehmete ikinci eş olmuş. Şimdi 27sinde ve 6 çocuk annesi. Tek odadaki buzdolabı, televizyon ve yerdeki birkaç kilim, minder ve beşik tüm evin eşyası. Bir de kiler var, kapı önünde kapısı olmayan banyo ve tuvalet.
Adalet ölümü göze alacak kadar çok sevdiği eşine ikinci eş olmayı kabul etmiş. Hiç okula gitmemiş. Doğumunu evde yaptığı çocukları, işsiz hasta eşi Tüm bunları kaderi olarak görüyor.
Çekinerek başladığı görüşmemiz boyunca Adaletin gülen yüzüne silinip atılamayacak bir hüzün yerleşiyor. Belki de hep olan ve gizlenen kederini gizleyemiyor artık. Ve görüşmemiz yaktığı sigarayla yoğun duygusallığın ve keşkelerin yer aldığı cümlelerle sona eriyor.
1 ay kadar önce kızı Yağmuru hala oğluna akraba olduğu için 1500 YTL başlık parasına verdiler. 14ündeydi, yaşını 2 yıl büyütmek zorunda kaldılar. Yani ilk kaçtığı günlerde gebe kaldığı kızı Yağmurun da kaderi annesinden farklı olmadı.
Yakalarsa öldürecek
Sözü Adalet Erola bırakıyoruz: Ben kaçtım. Abim yakalasa öldürecek beni. Neyseki büyükler araya girdi. İkinci eş olarak verdiler beni kocama. Abim de razı oldu. Ama ilk günler çok aradı bizi vurmak için. Başlık parası karşılığında eşimin ailesinden bir kızı abime eş olarak verdiler. Dava öyle kapandı. Ama o günden sonra babamın ailesi tarafından vebalı muamelesi gördüm. Yaşadığım yoksulluk, ölümden dönecek kadar hastalansam da kapımı çalmadılar. Sevdiğim adama kaçtığım için onların gözündeki değerim düşmüştü.
Tüm genç kızların rüyalarını süsleyen gelinlik giymek, düğün yapılması, az ya da çok altın takılması gibi gelenekleri yaşayamamış Adalet.
3 yıl önce eşinin akrabalarıyla aralarında çıkan husumetten dolayı yediği kurşunla iş göremez duruma gelene kadar aç tok geçiniyorlarmış. Ve o gün bugündür derin bir yoksulluk yaşıyorlar.
Dilan, ablası ve annesi
Adaletin babası 4, kayınpederi 3 eşli. Bu nedenle ikinci eş olmak problem olmak şöyle dursun normal bir durum Adalet için. Bizde kocanı, kumanı kıskanmak diye bir şey yok. Öyle yetiştirilmedik biz diyor.
Bu konudaki tek sorunu iki evin daha çok yoksulluk getirmesi. 2 yaşındaki oğlu Muhammet havale geçirmiş ve şu anda Menenjit.
Sağlık karneleri olmadığı için hastaneye de gidemiyorlar. Kuma kızı 14ündeki Gurbet, Muhammete çay suyunda ezdiği ekmekleri yediriyor. Şimdi o dönem gözlerini kör edecek kadar sevdiği kocasına kaçması, ardı sıra 6 çocuk getirmesi ve sırtında kaldıramayacağı kadar büyük bir yük olan yoksul evliliği için pişman.
Annenin beşikte ağlamasın diye arada salladığı 2 aylık Dilana takılıyor aklımız. Bir 15 yıl sonra Dilanın da ablası Yağmur, annesi Adalet gibi bir kaderinin olmaması için nelerin değişmesi gerekiyor...
Derya Karaçoban