15 Haziran 2007 00:00

LİMAN ARKASI

Cihan Yılmaz, 1968’de Zonguldak’ta doğmuş. Babası, madenden emekli olduktan sonra meslek hastalığından ölmüş. AÖ İş İdaresi mezunu olan Yılmaz, çocukluğundan beri işçi semti Rat’da oturuyor.

Paylaş

Cihan Yılmaz, 1968’de Zonguldak’ta doğmuş. Babası, madenden emekli olduktan sonra meslek hastalığından ölmüş. AÖ İş İdaresi mezunu olan Yılmaz, çocukluğundan beri işçi semti Rat’da oturuyor. Ticaretle uğraşıyor ve bekar.
2002 genel seçimlerinde DSP’nin oy oranının yüzde 1,5 olduğu dönemden başlayarak, 2006 yılına kadar DSP Zonguldak İl Başkanlığı yapan Yılmaz, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerde bağımsız aday olmak için başvuruda bulunmuş.
22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde, Zonguldak’tan bağımsız milletvekili adaylığı için başvuran iki kişiden biri olan Cihan Yılmaz, aday olmadan önce, DSP Genel Merkezi’ni telefonla arayarak, Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker ile görüşmüş. Bağımsız adaylığı için, Türker’ in “ol veya olma” diye bir açıklama yapmadığını belirten Yılmaz, “esas, Genel Başkan Zeki Sezer ile görüşmek istiyordum” diyor.
CHP-DSP ittifakına karşı olduğunu, Cumhuriyet mitinglerine sığınarak göstermelik bir ittifakla yalnızca sandıktan çıkmanın hedeflendiğini, ekonomik - politik söylemlerin olmadığı, politikanın üretilmediği bir ittifakla halkın umudu olunamayacağını ve seçim arifesinde yapılan bu tür ittifakların başarılı olamadığını belirten Yılmaz, “CHP-DSP ittifakına oy veren versin. Farklı anlayışta olan insanlar var, kararsızlar var, tepkililer var” diyerek, kendisine yönelecek seçmen profilini çiziyor.
Bir parti genel başkanının, iktidar olursa ne yapacağı konusunda çıkıp “Mazot 1 YTL olacak” diye, halka bir şeyler söylediğini, kendi genel başkanının ağzından da böyle şeyler duymak istediğini, TV’de açık oturum programlarında havanda su dövüldüğünü, toplumun basın tarafından yönlendirilerek bir televole toplumu oluşturulduğunu, günübirlik düşünen ve günübirlik yaşayan halka; yiyecek, odun, kömür yardımı yapılarak dilenci anlayışının topluma yerleştirilmek istendiğini, “ortanın solu” düşüncesi ile yola çıkan Ecevit’in “sömürünün en kötüsü inanç sömürüsüdür” diyerek, bu konuda hassas davrandığını, belirten Yılmaz; bir lider olarak Ecevit’in politik kimliğine her zaman büyük saygı duyduğunu söylüyor.
Ülkemizde demokratik istikrarın sağlanamamasından dolayı, seçimlerde yüzde 10 barajının devam etmesinden yana olduğunu belirten Yılmaz, DSP İl Başkanı olduğu dönemler, katıldığı toplantılarda, Bitlis, Muş, Hakkari gibi doğu illerinden gelen DSP il yöneticilerinin anlattıklarından; Kürt sorunu olmadığını, terör sorunu olduğunu, sokaklarda eylem yapan kadın ve çocukların ellerine 5’er YTL verilen kişiler olduklarını, eğer yatırım yapılsaydı bunların yaşanılmayacağını öğrendiğini, legal bir parti olarak DTP’nin bu seçimlerde izlemiş olduğu taktiği takdir ettiğini belirterek, 22 Temmuz’da yapılacak seçimin partilerden daha çok bağımsız adaylar arasında bir yarış olacağına vurgu yapıyor.
Sokaktaki insana, AKP’ ye alternatif CHP’nin gösterildiğini, CHP’nin umut olamayacağını, MHP- Genç Parti ve DP’nin alternatif partiler olduğunu, gerçekte; AKP’nin bir dönem daha iktidardan kalmasının istendiğini, daha sonraki dönemde de sol bir partinin iktidar yapılarak AKP döneminde yapılanların günahının çıkarttırılacağını söyleyen Yılmaz, CHP-DSP ittifakı yapıldığında; DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in “bize kurşunlar düştü” sözüne karşılık “bize toplar, bombalar düştü” diye sitemde bulunarak, 20 Haziran’da bir basın açıklaması yaparak, Zonguldak’ta bir taban hareketiyle seçim çalışmalarına başlayacağını söylüyor. Yaklaşık 100 kişilik çekirdek kadro ile “Kartopu” seçim taktiğini uygulayarak; her kişinin 10 kişiye veya en az 5 kişiye birebir propaganda yaparak çoğalmasıyla, milletvekili olmak için sandıktan yeterli oy sayısını çıkaracağının hesabını yapan Yılmaz, en çok da “Ecevitci” kimliğine güveniyor.
Seçim çalışmalarına başladığında DSP Genel Merkezi’nden ekonomik talepte bulunacağını, seçilirse mecliste DSP’li bir milletvekili olarak görev yapmak istediğini, sermaye ve halkın birliği ile sosyal devlet olgusunu yaygınlaştırmak için çalışacağını belirten Yılmaz, Zonguldaklı seçmenlerine öncelikle; TTK’ da çalışan işçi sayısını kademeli olarak 25 bine çıkarmak, ithal kömürden alınacak fonla TTK’da yatırımları geliştirmek, Filyos Vadisi Projesi’ni hayata geçirmek, toplu taşımacılıkta akaryakıta indirim, emekli maaşlarının yükseltilmesi, asgari ücretliye vergi indirimi, gelir dağılımında eşitlik, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması, Zonguldakspor’un yeniden 1. Süper Lige çıkması... konusunda vaatlerde bulunuyor.
Cumhuriyet mitinglerine katılmadığını, DSP’nin Zonguldak ve Ankara mitinglerinde DSP ve Ecevit’in ülke siyaseti için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüğünü, Zonguldaklıların da Ecevit’i sevdiklerini bildiği için, onun görüşlerini savunan bir politikacı olarak aday olduğunu belirten Yılmaz, ak güvercinin rengini “Kartopu” nda simgeleyerek, işyerinde şimdiden birebir çalışmalara başladığını ve olumlu tepkiler aldığını söylüyor.
Fahri Bozbaş
ÖNCEKİ HABER

‘70’leri aşan bir film

SONRAKİ HABER

Kansere uzay neşteri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...