15 Haziran 2007 00:00
Sağlığında hiç korumadılar öldükten sonra şov yaptılar
Genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesi önünde vurularak öldürülen Hrant Dink hakkında Türklüğü aşağılamak ve adli yargıyı etkilemeye teşebbüs suçlamasıyla Şişli Adliyesinde görülen davalar düşerken; sağlığında her duruşmada tartaklanan Dinki korumayan polis, bu kez duruşmanın görüldüğü Şişli Adliyesi ve çevresinde adeta kuş uçurtmadı.
Genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesi önünde vurularak öldürülen Hrant Dink hakkında Türklüğü aşağılamak ve adli yargıyı etkilemeye teşebbüs suçlamasıyla Şişli Adliyesinde görülen davalar düşerken; sağlığında her duruşmada tartaklanan Dinki korumayan polis, bu kez duruşmanın görüldüğü Şişli Adliyesi ve çevresinde adeta kuş uçurtmadı. Polisin bu tutumu, Kime karşı şov yapılıyor sorusunu gündeme getirdi.
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesinde Agos gazetesi çalışanları hakkındaki açılan üç ayrı dava görüldü. Mahkemede ilk önce, Hrant Dinkin ceza aldığı ve Yargıtaydan dönen Türklüğü aşağılama davası görüldü. Dinkin ölümünün ardından, davanın tek sanığı olan Agos Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Karin Karakaşlı duruşmaya katılmadı. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, yeniden yargılama sonucunda sanıklardan Karakaşlının üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığının görüldüğünü belirtti. Mahkeme yargıcı Metin Aydın, Basın Yasasının 11. maddesi uyarınca Karakaşlının beraatine hükmetti.
Sanıklar beraat etti
Agos Gazetesi Yazarı Aydın Engin, Yazı İşleri Müdürü Ararat Dink ve imtiyaz sahibi Serkis Seropyan hakkındaki adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan açılan dava da karara bağlandı. Yargıç, yapılan yargılamaya göre suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek sanıkların beraatine karar verdi. Aydın Enginin Yargıya Dokunmak Gerek başlıklı yazısının, mahkeme heyetine hakaret niteliğinde olduğunu belirten yargıç, bu nedenle cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunulmasına da hükmetti.
Dinkin oğlu ifade verdi
Mahkemede, Dinkin, Agosun 21 Temmuz 2006 tarihli sayısında yayımlanan 301e karşı 1 oy başlıklı yazısı nedeniyle TCKnın 301. maddesi uyarınca açılan davanın ilk duruşması da yapıldı. Dinkin Reuterse verdiği demeçlerinden alıntı yaptığı yazısında suç unsuru olduğu iddiasıyla açılan davanın duruşmasına, sanıklar Ararat Dink ve Serkis Seropyan katıldı. Dinkin oğlu Ararat Dink, savunmasında, babasının Boğaziçi Üniversitesinde yaptığı bir konuşmadan alıntı yaparak, babasının bu dava ile ilgili görüşlerinin yer aldığı yazıyı okudu.
Tarihi bir olayı soykırım olarak tanımlamanın Türklüğe hakaret olarak algılanmasını ilkel, saçma ve tehlikeli bulduğunu belirten oğul Dink, açılan davaların hukuki olmadığını, babasının hedef gösterilmesine neden olduğunu söyledi.
Sanık avukatlarından Yücel Sayman da 301. maddenin değişmesini umduğunu belirterek, En azından ortaya çıkan olaylar açısından uygulaması değişir. Dink, bu bir soykırımdır diyerek fikrini beyan etmiştir. Kastı ırka değil, geçmişte meydana gelen olaylarla ilgili düşünce açıklamasıdır diye konuştu.
Savcı ceza istedi
Cumhuriyet savcısı, Dinkin Elbette bu bir soykırımdır. Çünkü kendini tanımlıyor...4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın ortadan kaldırıldığını görüyorsunuz sözlerinin yayımlanarak, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, ispatlanmamış bir soykırım meselesi ile birlikte Türklük tarafından bir halkın yok edildiğinin ima edildiğini savundu. Bu şekilde Türklüğün aşağılandığını belirten savcı, TCKnın 301. maddesine göre sanıkların 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Duruşma sanık avukatlarına savunmalarını hazırlamaları için süre verilerek ertelendi. (İstanbul/EVRENSEL)