16 Haziran 2007 00:00

6 yılda 7 evladını kaybetti

İskenderun’da yaşayan 70 yaşındaki Fatma Göksungur, 3 oğlunu çatışmalarda, eşini de hastalık nedeniyle yitirdi. Geriye kalan 4 çocuğu da baskılar nedeniyle Avrupa’ya gitmek zorunda kaldığı için yapayalnız kaldı Göksungur

Paylaş

İskenderun’da yaşayan 70 yaşındaki Fatma Göksungur, 3 oğlunu çatışmalarda, eşini de hastalık nedeniyle yitirdi. Geriye kalan 4 çocuğu da baskılar nedeniyle Avrupa’ya gitmek zorunda kaldığı için yapayalnız kaldı Göksungur.
Maraş’ın Pazarcık ilçesi Cennetpınar köyünden 25 yıl önce İskenderun’a göç eden Göksungur ailesi 6 yıl içinde dağıldı. Fatma ve İsmail Göksungur’un 2’si kız 5 erkek toplam 7 çocuğu vardı. Ortanca oğul Nasır Göksungur, 1989 yılında PKK’ye katıldı ve 1992 yılında ölüm haberi geldi. Lise öğrencisi olan en küçük erkek çocuk Bektaş Göksungur 1992 yılında PKK’ye katıldı ve 1994 yılında Suriye’de yaşamını yitirdiği haberi ulaştı. Evli ve 4 çocuk babası en büyük oğul Hasan Göksungur da bu haberi aldıktan bir yıl sonra Avrupa’dan PKK’ye katıldı. Hasan’ın da gitmesinin ardından peş peşe gelen haberlere dayanamayan baba İsmail Göksungur aynı yıl hayatını kaybetti. Ve en büyük oğul Hasan’ın da 1996 yılında Suriye’de hayatını kaybettiği haberi ulaştı.
Geri kalanlar göç etti
Ailede geriye kalan 2’si kız 2’si erkek 4 çocuk, baskılara dayanamayarak bir daha geri dönmeyecek şekilde birer birer Avrupa’ya gitmek zorunda kaldı. Geriye ise, 3 çocuğunu mezara, 4 çocuğunu ise göremeyeceği uzak ülkelere göndermiş olan ve sağlığı bozulan 70 yaşındaki Fatma Göksungur kaldı.
Bugün Fatma Göksungur, misafirlerini bile, “Hani Nasır, Nasır’ı getirmeden gelmeyin” diye karşılıyor. Nasır’ın 1992 yılında 12 arkadaşı ile birlikte kimyasal silahlar ile öldürüldükten sonra panzerlerin arkasına bağlanarak yerde sürüklenmesini unutamıyor: “Bu acıyı bu yürek nasıl unutur. O benim nazlı çocuğumdu. Ama panzerlerin arkasına bağlayıp yerde sürüklediler. Aradan 2 yıl geçmeden en küçük oğlum Bektaş’ın ölüm haberini aldım. Hasan’ın da 2 yıl sonra haberini aldım. Her 3’ü ciğerim, yavrumdu. 3 kez beni de çocuklarımla öldürdüler. 2 oğlumun mezarını da göremedim. 4 çocuğum ve 4 torunum sürgünde, onlar yanımda olsalardı belki onlarla teselli olurdum. Mezar taşları bile olmayan 2 oğlum, panzer arkasında sürüklenen Nasırım nasıl aklımdan çıkar? Onlarla yatıp onlarla kalkıyorum” diyor gözyaşlarının arasında... (Hatay/DİHA)
Ferhat Aslan
ÖNCEKİ HABER

ROJEV

SONRAKİ HABER

Demirbaş: Kararımız hukuki, meşru ve demokratiktir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...