3 Mart 2012 09:43

Yansak da dokunmaya devam

“TMY ve ÖYM kaldırılsın”, “Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın”, “Özgür basın herkese lazım”, “Ahmet ve Nedim çıkacak yine yazacak” diyen gazeteciler, basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına sahip çıktı.

Galatasaray meydanında son bulan yürüyüşün ardından basın açılaması yapıldı. Yapılan açıklamada konuşan gazeteci Ayça Söylemez, Ahmet Şık’ın ve Nedim Şener’in gerçekleri anlatmaya çalıştıkları için parmaklıklar ardına kapatılmasının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlattı. Aradan geçen sürede devlete ve cemaate dokunduğu için hapse atılan gazeteci sayısının ikiye katlandığını dile getiren Söylemez şu anda 104 gazeteci ve 35 dağıtımcı ile gazete çalışanının cezaevinde olduğuna dikkat çekerek, geçmişte gazetecilere kurşun atanların yerini alanların ilk olarak gazetecilere saldıranlar olduğunu tespitini yaptı.

Nedim ve Ahmet’in tutukluluklarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen haklarındaki iddiaların hâlâ kanıtlanmadığına işaret eden Söylemez sözlerini şöyle sürdürdü: “Devleti ele geçiren yeni egemenler eski taktikleri cilalayarak, Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e, İzzet Keser’den Hrant Dink’e öldürerek yapamadıklarını şimdi hapse atarak yapmak istiyorlar.”  Bugün herkesin Türkiye’de bu sorunun olduğunu kabul etmek zorunda kaldığını söyleyen Söylemez, “Eğer 600 öğrenci hapse atılıyorsa, eğer köyüne ve deresine sahip çıkan köylülere işkence ve biber gazı reva görülüyorsa, eğer onlarca kadın erkek egemenlerce öldürülüyor ya da dövülüyorsa, eğer çocukların cinsel tacize uğradığı cezaevlerinin müdürleri terfi ediyorsa, eğer memura sendika, işçiye grev yasaklanıyor ve hepimizin kıdem tazminatı yok edilmek isteniyorsa, eğer hâlâ insanlar etnik ve dini kimliğini özgürce ifade edemiyorsa, dini kimlikleri nedeniyle kapılarına işaret konarak katliamla tehdit ediliyorsa bilin ki sebebi bunları ifade edecek gazeteciler ya cezaevinde olduğu ya da görev başında olmadığı içindir” diye konuştu.

Söylemez, son olarak Türkiye’yi büyük bir hapishaneye dönüştürmek isteyenlerin gazetecileri hapse atmakla susturamayacaklarını artık anlamak zorunda olduğunu belirtti. İçeride de olsalar, dışarıda da olsalar gazeteciler olarak gerçeği yazmaya, söylemeye ve anlatmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Yapılan açıklamanın ardında gazeteciler Galatasaray Meydanında yıllardır kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve bunun için eylem yapan Cumartesi annelerinin eylemine katıldı.

DESTEK VERENLER

Gazeteciler eylemine gazetecilerin yanı sıra Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Tutuklu Gazetecilere Özgürlük Platformu gibi gazete meslek örgütleri, gazetecilik faaliyetleri yüzünden işlerine son verilen gazeteciler, tutuklu gazetecilerin yakınları, Hrant Dink’in Kardeşi Orhan Dink, CHP milletvekilleri, CHP İstanbul İl örgütü, Emek Partisi, ÖDP, ESP, demokratik kurum temsilcileri, sanatçılar ve aydınların da olduğu çok sayıda kişi ve kurum katıldı. (İstanbul/EVRENSEL)


BALBAY VE ÖZKAN İÇİN EYLEM

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan için de yürüyüş düzenlendi.

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP milletvekili ve gazeteci Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan’ın “tecrit hücrelerine” konulması da, birinci yılında, Galatasaray’da düzenlenen kitlesel yürüyüşle protesto edildi.
Balbay ve Özkan Gönüllüleri tarafından, “Onları tecrit hücresinde ölüme mi terk edeceksiniz?​” çağrısıyla düzenlenen yürüyüş Galatasaray Meydanı’ndan başladı.