17 Haziran 2007 00:00

Bağımsız adaylar konuşuyor - 10

Adana Bağımsız Milletvekili Adayı Nazmi Gür, Meclis’te Adanalı Türk, Kürk, Arap halklarının sesi olacaklarını dile getirdi

Paylaş

Adana’da emek, barış ve demokrasi güçlerinin bağımsız milletvekili adayı olan insan hakları savunucusu Nazmi Gür, halkların birliğini ve kardeşliğini amaç edinen bir çalışma yürüteceklerini söyledi. Adana’yı Akdeniz’e açılmış bir barış kapısı olarak gördüğünü dile getiren Gür, “Ne CHP bu sağ ve sığ kimliği ile ne de AKP yamalı bohça görüntüsü ile halka ümit verebilir. Bizler, Adana demokrasi güçlerinin ortak temsilini sağlayacağımıza ve halkın sorunlarına çözüm olacağımıza inanıyoruz” dedi. Bin Umut Adana Bağımsız Milletvekili Adayı Nazmi Gür, seçim süreci, adaylığı ve Adana’da nasıl bir çalışma yürüteceklerini gazetemize anlattı.

Türkiye olağanüstü koşullarda bir seçim sürecine giriyor. Kürt sorunu üzerinden ciddi bir gerginlik yaratılıyor. Siz de bu dönemde Adana’dan emek ve demokrasi güçlerinin bağımsız milletvekili adayı olarak seçime giriyorsunuz. Bu gelişmeler içinde seçim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkenin içinde bulunduğu durum bir kriz durumudur. Bu krizden çıkışın yolu ancak demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile eksiksiz bir biçimde işletilmesi ile mümkün olur. Ülkeyi bu kriz durumundan, ancak hukukun üstün tutulduğu, demokratik kurum ve kuralların işlediği, halkın iradesinin esas alındığı bir süreç kurtarabilir. Tüm bu gelişmeler bir günde olmadı. Bu gelişmeler son bir yıldır süren ve yaşamımızda ağırlığını hissettiren bir süreç halini aldı. Önce Trabzon’da ve diğer illerimizde başlatılan linç girişimleri, demokratik mücadele sürdüren kurumlara yönelik saldırılar, nihayetinde Hrant Dink’in katledilmesi, Malatya’da gerçekleştirilen katliam, bir taraftan ülkenin laik anti laik kampa sürüklenmesi ve meşhur “e-muhtara olayı” ülkenin geldiği noktayı özetliyor. Kriz durumu sürdüğü sürece ülkenin geleceğine yönelik kaygılarımız artıyor. Diğer taraftan bu parlamento cumhurbaşkanını seçememiştir. Ülke görev süresi bitmiş bir cumhurbaşkanı ile yönetiliyor. Militarist güçlerin ve ulusalcı-milliyetçi cephenin baskısı ile bir erken genel seçim gündeme gelmiştir. Erken seçimle ülkemiz kriz durumundan çıkış yolunu aramaktadır. CHP gibi militarizme oynayan partiler, AKP gibi sadece kendisi için demokrasi isteyen partilerle bu krizden çıkmak mümkün görünmüyor. Krizden çıkışın yolu demokrasidedir, kardeşliktedir, barıştadır. İşte biz de laik-anti laik cepheleşmesine karşı üçüncü bir seçenek, gerçek bir alternatif olarak halkımızın karşısına demokratik cephe olarak çıktık. Antidemokratik olan yüzde 10 barajından dolayı bu seçimlerde bağımsız adaylarla çıkma kararı aldık. Bu kararı almamızdaki en önemli neden ülkenin bulunduğu bu krizle birlikte önümüze dikilen barajlardır. Bizler gelecekte de ittifakımızı ve dayanışmamızı sürdüreceğimiz Türkiye’deki emek, barış ve demokrasi güçleri ile birlikte bağımsız adaylık sürecini başlatmış olduk. Bu tümüyle halkımızın isteği ve talepleri doğrultusunda gerçekleştirilen bir politikadır. Bu çıkış halklarımızın desteğini alan bir çıkıştır. CHP ve AKP gibi birbirine kanlı bıçaklı gözüken partiler bir gün içerisinde bizim gerçekleştirmek istediğimiz bağımsız adaylarla Meclis’e girme fikrinin önünü kesebilmek için bir gün içerisinde birleşmişlerdir. Her iki parti bu tür seçim hilelerine umut bağlamış durumdalar. Ancak halkımızın kararlı tutumu bu tür oyunları boşa çıkaracaktır. Dolayısıyla bizim bağımsız adaylarla Meclis’e girmemizin önünde ne AKP ne CHP ne de başka bir güç duramayacaktır. Halklarımızın ortak idaresini temsil edecek adaylarımız 23 Temmuz’da TBMM’de temsil hakkını alacaklardır. Bu da Türkiye’de emek, barış ve demokrasi güçleri açısında yeni bir dönemin başlayacağı bir gün olacaktır.

Adana’da Türk, Arap ve Kürtler başta olmak üzere çeşitli halklar yaşıyor. Seçim kampanyanızda tüm bu kesimlerin desteğini alabilecek misiniz? Propagandanızda, seçim platformunuzda bunu öngören ve Kürt emekçilerin dışındaki kesimleri kapsayacak nasıl bir yaklaşımınız olacak?

Adana Türkiye’nin en önemli metropol kentlerinden biri. Hem halklar mozaiği oluşu yönüyle hem de ekonomik siyasal potansiyeli ile önemli bir kent. Bu yönüyle Adana bizim için önemli bir şehir. Burada yürüteceğimiz seçim çalışması Adana’nın bu çok renkliliğini, çoğulculuğunu göz önüne alan bir çalışma olacak. Bizim temel hedefimiz, Adana’nın bütün kesimlerini kapsamak, kucaklamak herkese her kesime ulaşmak ve onların sorunlarını dinlemek onları temsil etme yeteneğine erişmektir. Adana özelinde bir şeyler söylemek gerekirse, Adana’yı Akdeniz’e açılmış bir barış kapısı olarak görüyorum. Halklarımızın yani Türklerin, Kürtlerin, Arapların ve diğer azınlıkların barış ve huzur içinde yaşadığı bir kent. Bugüne kadar tüm kışkırtmalar; Adana’daki halkları, emekçileri, işçileri, yoksulları birbirine düşürememiştir. Kimse bunu başaramamıştır. Bundan sonra da bizler bu kardeşliği pekiştirecek bir çaba içerisinde olacağız. Halkların birliğini ve kardeşliğini esas alan bir çalışma olacak. Hedeflerimizden biri Adana’da ezilenlerin, işsizlerin, yoksulların, emekçilerin bir araya gelişini sağlamak olacak.

Çalışmalarınızda öncelik olarak alacağınız konular neler olacak?

Biz halklarımıza ve emekçilere Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununu anlatacağız. Yaratılan ön yargıları kıracağız. Halkımızdan bir demokrasi sorunu olan Türkiye’nin ana sorunu olan Kürt sorununun çözümü için destek isteyeceğiz. Ülkede kan akıyor. Kardeş kanı dökülüyor. Bizim temel önceliğimiz bu kardeş kanının akmasını durdurmaktır. Bunun için herkesin el birliği yapması gerekiyor.
Her gün ülkenin hem batısına hem doğusunda cenazeler gidiyor. Bu bizi derinden yaralıyor. Bu kardeş kanının akmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Barış bizim birinci önceliğimizdir.
Ülkede barışın sağlanması için öncelik olarak bölge çapında askeri operasyonların durdurulmasını, çözümün Kuzey Irak’a yapılacak bir operasyonda aranmamasını düşünüyoruz. Çünkü savaş felaket demektir. Biz barıştan yana olan bu tutumumuzu seçimden önce ve sonra da sürdüreceğiz. Ülkemiz ve Ortadoğu için halkımızın desteğini alarak bir demokratik cephe örme ve örgütleme çabası içinde olacağız. Öncelikli sorunlarımızdan biri de emeği ile geçinmeye çalışan çok geniş kesimin sorunları ile ilgilenmektir. Bu bizim boynumuzun borcudur. Çok yoğun kesimi oluşturan tarım işçileri, gayri insani şartlar içerisinde çalışıyorlar. Köle mantığının dayatıldığı koşullarda çalışıyorlar. Hayvan istiflenir gibi kamyonlarda işe, tarlaya götürülüyorlar. Sorunların çözümü için elimizden geleni yapacağız.
Nazmi Gür kimdir?
1965 Beytüşşebap doğumlu. 1983 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ne girdi. Ancak eğitimini tamamlayamadan 1987 yılında terk etti. 1989 yılında İHD Van Şubesi’ni kurdu. Şube başkanlığı yaptı. İHD Genel Yönetim Kurulu ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliklerinde bulundu. 2000-2003 yılları arasında merkezi Kopenhag’da bulunan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütü adlı kuruluşta yönetim kurulu üyeliği gerçekleştirdi. DTP kurucular kurulu üyeleri arasında yer alarak PM’ye seçildi. Halen Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde hukuk eğitimi görüyor. Evli ve iki çocuk babası.
Halkımız gerçek temsiliyeti bizimle bulacak
22 Temmuz seçimlerinin ardından seçilirseniz neler yapacaksınız?
Biz parlamento zeminini bir amaç olarak gören bir yaklaşım içerisinde değiliz. Hiç kuşkusuz başta Kürt sorununun demokratik olarak çözümü olmak üzere Türkiye’yi kriz durumundan çıkarmak için bunun bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Biz bu fırsatı iyi değerlendirmeyi düşünüyoruz. Parlamentodaki tutumumuz Türkiye’yi içinde bulunduğu krizden çıkaracak bir yaklaşım içerisinde olacak. Aynı zamanda parlamento bizim için demokratik bir alandır. Bizler; parlamentoda olduğumuz zaman içersinde halkın sorunlarının tartışıldığı, halklarımızın ezilenlerin, işçi ve emekçilerin taleplerinin yansıdığı bir parlamento zemini oluşturmayı hedefliyoruz. Biz, Adana’daki halkımızın desteği ile parlamentoya gireceğimize inanıyoruz ve halkın iradesini yansıtan halkın gerçek temsilcilerinin asıl kimler olduğunu göstereceğiz. Ayrıca gelecekte yapacağımız bütün çalışmaları; kitle örgütleri, işçi sınıfının oluşturduğu sendikalarla insan hakları kuruluşları ve halkımızla birlikte sürdüreceğiz. Parlamento zemininde halkların ortak sesi, ortak temsilcisi olma iradesini göstereceğiz.

Adanalı seçmenler neden oylarını size vermeliler?

Bizler halkımızın umutlarının temsilciyiz. Ve umutları gelecekte mücadelemizin öncelikleri haline getireceğiz. Bin Umut Adayları adına rahatlıkla söyleyebiliriz ki seçildiğimiz takdirde halklarımız gerçek temsiliyetini bulacaktır. Ne CHP bu sağ ve sığ kimliği ile bu kitlelere umut taşıyabilir ne de AKP yamalı bohça görüntüsü ile halka ümit verebilir. Emekçilere, halkımıza dayatılan bu ikilemi kıracağız, gerçek demokratik alternatifi göstereceğiz. Bu nedenle bizler adana demokrasi güçlerinin ortak temsilini sağlayacağımıza inanıyoruz. Tüm demokrasi güçlerimizi, halkımızı işçi ve emekçileri bin umut adaylarını desteklemeye, gücümüze güç katmaya davet ediyoruz. Ayrıca bugün sınava üniversite sınavına girecek olan milyonlarca gencimize sınavında başarılar diliyorum.
YARIN: Bursa Bağımsız Milletvekili Adayı Hüseyin Armağan
Erman Koçak
ÖNCEKİ HABER

Gazze’de ayrı devlet söz konusu değil

SONRAKİ HABER

SÖZ OLA, TORBA DOLA

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...