17 Haziran 2007 00:00

‘Büyük maraton’ bugün

Yüz binlerce öğrenci, uzun ve yorucu bir maratonun ardından bugün girecekleri Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS), hayallerini gerçekleştirmek, üniversiteye girebilmek için üç saat boyunca ter dökecek.

Paylaş

Yüz binlerce öğrenci, uzun ve yorucu bir maratonun ardından bugün girecekleri Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS), hayallerini gerçekleştirmek, üniversiteye girebilmek için üç saat boyunca ter dökecek. Üç yıllık lise eğitiminin özellikle son yılında hem okula hem dershaneye giden, kalan zamanda ise devamlı test çözen yüz binlerce genç, emeklerinin karşılığını almaya çalışacak. Hayatlarını sınava endeksleyen, sınavla yatıp sınavla kalkan, sınav stresi nedeniyle birçok sorunla boğuşan 1 milyon 640 bin gençten sadece 292 bini üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarına yerleştirilecek.
Dershaneler de boşalmış
İzmir’de özellikle son yıllarda yabani mantar gibi bir anda sayıları ve şubeleri hızla artan dershaneler sınava birkaç gün kala boşalmış durumda. Uzun ve yorucu bir yılın ardından sınav stresinin doruğa ulaştığı son günlerde dershane önlerinde hiç genç bulamıyoruz. Uzun bir gezinin ardından Konak Meydanı’nda bulunan bir dershanenin girişinde beş genci sohbet ederken buluyoruz. Tabii ÖSS’yi konuşuyorlar. Geçtiğimiz yıl değiştirilen sınav sisteminden şikayet eden gençler, özellikle lise eğitiminin ÖSS’ye yönelik olması gerektiğini savunuyor. Heyecanları gözlerinden okunan gençler, sınava büyük stres ve baskı altında hazırlandıklarını ve özellikle son günlerde bu durumun daha da dayanılmaz bir hal aldığını belirtiyor.
Yorucu bir dönem
Ahmet Niyazi Yaman 22 yaşında, liseyi açık öğretimden bitirmiş. Askerliğini yaptıktan sonra üniversiteye gitmek zorunda hissettiğini söylüyor. Radyo-televizyon veya çocuk gelişimi okumak istediğini söyleyen Yaman, “Ama net olarak karar veremedim. Nereyi kazanırsak okuyacağız” diyor. Sınava dershanedeki derslerin dışında ek derslerle ve evde çalışarak hazırlandığını söyleyen Yaman, düz lise ve açıköğretim lisesi mezunlarının işlerinin daha da zor olduğunu anlatıyor.
Ali Güler 19 yaşında, iki yıldır dershaneye gidiyor. Bu yıl üçüncü defa ÖSS’ye girecek. Söze “ÖSS’nin amacının da ne olduğunu hiç bilmiyorum. Sınav zaten zordu, sistemin değişmesi ile birlikte daha da zorlaştı” diyerek başlayan Güler, maaşı ve iş güvenliği nedeniyle polis olmak istiyor. Çevresindeki birçok üniversite mezununun iş bulamadığını, hamburgercide çalışan üniversite mezunu tanıdıkları olduğunu belirten Güler, “Kendime güveniyorum ama sınavı kazanmak iyice zorlaştı. Sınavı kazanamazsam kuaförlük yapacağım” diyor.
Lise eğitimi yetmiyor
Egemen Aydemir, lise eğitiminin yetersiz oluşu nedeniyle dershanelere mahkum olduklarından yakınıyor. Lisede verilen eğitimin ÖSS’yi kazanmaya yetmediğini kaydeden Aydemir, sınava bol bol test çözerek çalışmış.
Dershane de yetersiz
Engin Ulaş, iki yıldır dershaneye gitmesine karşın üniversiteyi kazanamamış. Dershanelerin eğitimdeki rolünün abartıldığını vurgulayan Ulaş, bu kez işi sıkı tutmuş ve iki aydır adeta eve kapatmış kendisini. ÖSS’ye hazırlık döneminde psikolojisinin bozulduğunu ifade eden Ulaş, çözümün, ÖSS’nin kaldırılmasından geçtiğine inanıyor.
Sistem ezbere dayalı
Liseyi dört yıl önce bitiren Ahmet Aydın da iki yıldır dershaneye gidiyor. Önceki sistemde liseden mezun olan öğrencinin mevcut bilgileriyle üniversiteyi kazanma şansı olduğunu fakat şimdi bunun imkansız hale getirildiğini savunun Aydın, bu konudaki eleştirileri şöyle; “Sınavın ikinci bölümü sadece ezbere dayalı. Kitabı yutman lazım. Ezber yapmadan bu iş olmaz. Yüz tane yazarın eserini çalışıyorsun oradan bir soru çıkıyor.”
Öğrencilerin ortak görüşü ise eğitimde fırsat eşitliğinin yaratılması ve herkesin yetenekleri doğrultusunda yükseköğrenim hakkına kavuşturulması. (İzmir/EVRENSEL)
Sistem insan doğasına aykırı

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Mahir Ulus, Türkiye’de eğitim sisteminin baştan itibaren çarpık işleyen bir durumu olduğunu söyledi. ÖSS ve OKS’nin kaldırılarak öğrencilerin 6. sınıftan itibaren yeteneklerine ve ilgi alanlarına yönlendirilmeleri gerektiğini belirten Ulus, şu değerlendirmede bulundu: “Düşünün yarım soruyla üniversiteye girip giremeyeceği belirleniyor öğrencinin. Bütün bir hayatı üç saate sığdırılıyor. Öğrenciler artık okula gitmektense dershaneye gitmeyi tercih ediyor. Dershaneler aracılığıyla bilim ve bilgi metalaştırılıyor.”
Dershanelerin işletmeciler için çok kârlı alanlar olduğunu kaydeden Ulus, yapılan bir araştırmaya göre sektörün yüzde 400 kâr bıraktığına dikkat çekerek, sistemin doğru kurulması durumunda dershane gibi işletmelere ihtiyaç kalmayacağını anlattı.
Sınava hazırlanan gençlerin sorulara uzun cevaplar veremediğini, kısa sorular ve çoktan seçmeli sorulara alıştığını ifade eden Ulus, “Dil gelişimi olumsuz etkileniyor, önüne seçenekler koymadığınızda kendi seçeneğini kendisi yaratamıyor. Böylece sistem yaratıcı insan beynini durdurmuş oluyor. Yani sınav sistemi insanın doğasına da aykırı” şeklinde konuştu.
Ozan Sürücü
ÖNCEKİ HABER

Hayat üç saatlik sınava sığmaz

SONRAKİ HABER

NOT

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...