22 Haziran 2007 00:00

‘Çamurun zifosu* Ankara’ya uzanıyor’

Hakkari Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay, yılda 200 trilyon YTL zarara yol açtığını hesapladığı hayvan kaçakçılığının, ziraat odalarına müstahsil yol belgesi düzenleme yetkisi verilerek çözülebilecekken, Tarım ve Köyişleri

Paylaş

ari Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay, yılda 200 trilyon YTL zarara yol açtığını hesapladığı hayvan kaçakçılığının, ziraat odalarına müstahsil yol belgesi düzenleme yetkisi verilerek çözülebilecekken, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın bunda direndiğini söyledi. İşin ucunun Ankara’ya kadar uzandığını belirten Onay, “Bana göre bu çamurun zifosu Ankara’ya kadar uzanıyor, birileri bu işten para yiyor” dedi.
Gazetemizin sorularını yanıtlayan Adnan Onay, kaçakçılığın boyutlarının oldukça yüksek olduğunu söyledi. Afganistan, Pakistan ve İran’dan getirilip, Doğubeyazıt, Muradiye, Çaldıran, Van, Başkale, Yüksekova ve Şemdinli sınırlarından Türkiye’ye sokulan kaçak hayvanların yılda 240 trilyon liraya mal olduğunu kaydeden Onay, bu rakamı düşürseler bile, kırmızı et üreticilerinin yılda 200 trilyon zarar ettiğinin altını çizdi. Onay, hayvan üreticilerinin durumunu, “Benim yöremde hayvan sahibi, tek bir hayvanını satamıyor. Bugün bir koç Yüksekova’da 150 milyon lira. Bu rakam intihardır. Düşünün traktörle biçmişsiniz, yoncanın biçilmesi mazotla olur. Mazot 2 milyon 200 bin lira. Yemi ağılınıza taşıdığınızda et maliyetleri yükselir. Değerinde satmak gerekir. Çiftçim değerinde satamadığı için çocuğunun, hanımının doktor parasını gelip bizden borç alıyor” diye özetledi.
Bakanlıklar arasında istişare yok
Kaçakçılık konusunda Tarım Bakanlığı’nı suçlayan Onay, “Afganistan’ın hayvanları, nakliye ucuz olduğu için bizim buraya çok kolay geliyor. Doğubeyazıt, Muradiye, Çaldıran, Van, Başkale, Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri hududu, nereden bakarsanız 400-500 kilometre. Jandarmanın gücü de yetmiyor. Birkaç yerde belki suiistimaller de oluyor.
Ama esas sıkıntı şuradan kaynaklanıyor, devlete gelindiğinde, ilçe tarım müdürlükleri aşı kağıdı ile gönderebiliyorlar. Ama esas bunlara yol belgesi verilmesi lazım. Yol belgesinin verilmesi de ziraat odalarının elindedir. Ama Tarım Bakanlığı ziraat odalarına bu yetkiyi vermiyor. Bu konuda İçişleri Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı arasında bugüne kadar istişare olmamış. Bunun farkına vardım” diye anlattı.
‘Müstahsil nakil formu ile engellenebilir’
Hayvan besleyenin de domates, biber yetiştirenin de “çiftçilik” tarifinde yer aldığını, tarladan hale getirilirken domates, biber için düzenlenen müstahsil nakil formunun hayvancılıkta kullanılmadığını, kaçakçılığın önlenememesinde de bunun rolü olduğunu aktaran Onay, “Jandarma yolda yakaladığı hayvanlar için ‘git ziraat odasına bakalım bu hayvan senin mi değil mi. Sen bunu nereden getirdin’ demesi gerekir. Asıl sıkıntı işte bu müstahsil yol belgesi verilmemesinde” dedi.
Bir çiftçi hayvanını yaylaya götürse bile, götürdüğüne dair nakil sevk evrakının kendilerinden istendiğini vurgulayan Adnan Onay, olayın vahametini şöyle anlattı: “Tamam da huduttan gelene niye verdirtmiyorsun. Çünkü orada irtikap var, rüşvet var, hırsızlık var. Muhtarın on koyunu yoktur, 500, 1000 koyun yazılır. O menşei şahadetnamesidir. ‘Benim malım’ diye belge verir. Tarım ilçe müdürlüğünde veteriner ‘aşı yaptım’ der, aşı kalçaya bile girmez. O iki belgeyle alır kaçak hayvanları, Anadolu’nun içlerine kadar getirirler”
Hastalık tehlikesi
Kaçak hayvanların entegre tesislerde işlenerek, Avrupa’ya da gönderildiğini, ancak hastalıklı olduğu için de geri gönderildiğini savunan Onay, bundan çiftçi, üretici kadar devletin de zarar ettiğinin altını çizdi. Kaçak hayvanlarla, şap, şarbon gibi onlarca çeşit hastalığın da Türkiye’ye girdiğini, yolda yürümekten hayvanların sakatatlarının ise zaten döküldüğünü söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın bulaşıcı hastalıklar için ayırdığı paranın Türkiye’yi yıktığını iddia eden Onay, hükümetin bundan haberi olmadığını, bilmediğini, uzmanların bu hastalıkların nereden geldiğine ilişkin raporlarının bile bulunmadığını söyledi.
Bakanlık yetkililerinin, “Nasıl durduralım, gidip bekçilik mi yapalım” dediklerini aktaran Onay ağır ithamlarda bulunarak, “Hayır, gidip bekçilik yapma, ziraat odalarını tespit komisyonlarına üye yap. Ben gideyim senin ilçe tarımınla birlikte tespit edeyim. Kaç hayvan var, gerçek de çıksın meydana. Bak bakalım bir tek koyun girer mi kaçak olarak. Giremez. Ama bana göre bu çamurun zifosu Ankara’ya kadar geliyor. Birileri para yiyor bu işten” dedi.
İşin başka bir boyutuna da işaret eden Onay, “Herkes o hayvanlarla silah ruhsatı alıyor” dedi.
Kaçak hayvanla silah ruhsatnamesi alındığını, 757 koyunu olanlara, sürü sahibi olarak nitelendirilerek, silah ruhsatı verildiğini aktaran Onay, “Kaçakçılık yapanların silahını da engelleyemiyorum. Bunun tamamı Tarım Bakanlığı’nın suçu. Uzmanları fizibil çalışmıyorlar, fizibil kültürleri yoktur” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)
* Zifos: Yerden sıçrayan çamur, kara sürmek
Sultan Özer
ÖNCEKİ HABER

‘Borç yaratan fonlar tehlikeli’

SONRAKİ HABER

Seçmen tercihini belirlemeye başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...