24 Haziran 2007 00:00
a. levent tüzel izmir için bir şans...
Yukardaki başlığı gören bazıları, Tabii Habora. Emek Partisinden, doğal olarak seçime bağımsız aday olarak katılan eski Başkanı A .Levent Tüzel için böyle söyleyecek diyebilirler. Evet, benim partimin eski başkanı. Ama...
Yukardaki başlığı gören bazıları, Tabii Habora. Emek Partisinden, doğal olarak seçime bağımsız aday olarak katılan eski Başkanı A .Levent Tüzel için böyle söyleyecek diyebilirler. Evet, benim partimin eski başkanı. Ama bu yüzden söylemiyorum bu sözleri. Altını çizerek söylüyorum: Evet, Abdullah Levent Tüzel, İzmir için bir şans...
Yıllarca önce, o dünya güzeli Gerçek Dergisinin ilk sayılarından itibaren yazmaya başladığım günlerde tanımıştım, dolaylı olarak. Haber sayfalarının birinde, Avukat Levent Tüzelin, sevgili Metin Göktepeyle birlikte, Ümraniyede toprağa verilen Tuncelili bir gencin cenaze töreninden dönerken gözaltına alınışını okumuştum. Sevgi-saygı karışımı bir şey hissetmiştim, o günlerde Ne bileyim yıllar sonra Emek Partisinin başkanı olacağını...
Yıllar geçtikçe A. Levent Tüzeli tanıdım, dolaylı-dolaysız olarak. Örneğin bir Uzakdoğu Türkiye gezimiz vardı birlikte. Urfa, Malatya, Tunceli, Elazığ, Diyarbakırda birlikte olmuştuk. Ne güzel bir geziydi o. Hem sevgili, hem de mazlum Fenerbahçeli bir dostum, bir kez daha, hem de bu kez eşimle birlikte götüreceğini söylemişti. Herhalde ben Galatasaraylıyım diye, sözünü tutmadı...
O yolculukta A. Levent Tüzeli çok daha iyi tanıdım. Ne demiş atalarımız: Yolculukta ve içki masasında tanınır insanlar... A. Levent Tüzelde birçok şeyi gördüm. Abdullah Varlının saygınlığını, Güngör Gençayın hareketliliğini, Şükran Kurdakulun ciddiyetini, Vedat Günyolun sevecenliğini, Zihni Anadolun otoriterliğini, hepsini, ama hepsini gördüm... Evet, İzmir için bir şanstır A. Levent Tüzel. Ne söylüyorsa, hangi vaatlerde bulunuyorsa, inanarak söylüyor ve yapıyor. Bana göre Clemenceaunun tanımıyla, politikacı değil, devlet adamı. Yani, Bugünü ve kendini değil, yarını ve devleti, insanlarını düşünüyor
Birçok konunun dışında, sadece bir olay bile, A. Levent Tüzeli, benim gözümde yüceltti. Daha bir inançla, daha bir sevgiyle, daha bir saygıyla yakın gördüm kendimi...
Birkaç yıl önce, Evrensel İzmir bürosundan Özer Akdemir kardeşim, Uzunburun köyündeki Silvanlı göçmenlerle ilgili bir haber yapmıştı. Devamını ben getirdim, onun yazısından yararlanarak. Radyo konuşmaları, paneller, İzmir Fuarındaki, söyleşiler, Evrenselde ve yerel gazeteler ile dergilerde Uzunburun olayını anlattım. Hatta Uzunburun Dramı (Yar Yayınları) başlıklı bir kitap da yazdım... İnanır mısınız, bir tek A. Levent Tüzel önem verdi bu konuya. O zaman milletvekili adayı falan değildi. Ama kalktı, Uzunburun köyüne gitti, yıllardır acı çeken Tacettin Sezer ve ailesiyle görüştü.
A. Levent Tüzelin ilgisine yakın, bir ilgiyi de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gösterdi. Kendisine bir mektup yazıp, Sezer ailesinin gördüğü çağdaş vahşeti anlattım. 17 gün sonra yanıt geldi, Elinden bir şey gelmeyeceğini ima eder bir biçimde.
İzmirde tanıştığım sosyal demokrat Hakkı Ülkü ile, dostum Zihni Anadolun oğlu Kemal Anadola yazdım. İkisi de, bu gün iktidara oynayan CHPnin milletvekilleriydiler. İlgilenmediler bile. Çünkü onlar devlet adamı değil, geri bıraktırılmış bir ülkenin politikacılarıydılar. Yani yarını ve devleti, insanlarını değil, bugünü ve kendilerini düşünüyorlardı.
Ama A. Levent Tüzel, bir politikacı olmayıp, devlet adamı çizgisinde olduğu için Uzunburun köyüne gitmişti... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezeri, makamının ciddiyetine önem verdiği için kutluyorum, ama salon sosyal demokratlarının bir araya geldiği CHPnin Kemal Anadolunu da, Hakkı Ülküsünü de affetmiyorum... Onlar, İzmir için bir şanssızlıktılar...
İşte sadece bu yüzden bile olsa, A. Levent Tüzel, İzmir için bir şanstır diyorum. Artık gerisi İzmirli seçmenlere kalmış durumda
Bülent Habora