24 Haziran 2007 00:00

zengine ‘barbi’, fakire ‘vendi’

Okulların kapandığı şu günlerde oyuncak mağazaları daha bir hareketlendi.Rengarenk çeşit çeşit oyuncaklar çocuklar için oldukça albenili görünüyor. Ancak bazı çocuklar istedikleri oyuncaklara sahip olabilirken bazıları ise...

Paylaş

Okulların kapandığı şu günlerde oyuncak mağazaları daha bir hareketlendi.
Rengarenk çeşit çeşit oyuncaklar çocuklar için oldukça albenili görünüyor. Ancak bazı çocuklar istedikleri oyuncaklara sahip olabilirken bazıları ise ailesinin gelir düzeyine göre ya daha düşük kalitedeki benzerlerine ya da daha farklı tipteki oyuncaklara sahip olabiliyorlar.
Üstelik gelir düzeyi düşük semtlerde ucuz fiyata satılan oyuncaklar çocukların sağlığı açısından da risk oluşturabiliyor.
Oyuncak piyasasındaki gelişmeleri görmek ve hangi gelir düzeyindeki ailenin çocuklarına ne tür oyuncak aldığını öğrenebilmek için Kemeraltı’nda perakende dükkanı bulunan Gürkan Genç’ten bilgi alıyoruz. Kızlara yönelik oyuncaklardan en çok ‘Ayşegül’ diye adlandırılan ve biberon emen bebeklerin revaçta olduğunu belirtiyor. Bunların fiyatı 15 YTL’den başlıyor. Ayrıca bu yıl piyasaya çıkmış olan kitap okuyan, alfabeyi ve rakamları sayan bebeklerle, mimiklerini oynatan bebeklerin de ilgi gördüğünü söylüyor. ‘Arı vız vız’ diye isimlendirilen oyuncak arıların da yoğunlukla satıldığını ekliyor. Erkek çocuklarına yönelik oyuncaklar da ise talep şarjlı arabalar, asker bebekler, scooter, paten ve kaykaylardan yana. Silahlara ister istemez bir talebin olduğunu belirten Genç, kolluk, yelek, simit gibi oyuncakların mevsim itibariyle çok sayıda alıcı bulduğunu belirtiyor.

Asgari ücrete oyuncak
Dükkanda bulunan akülü arabalar ve deniz botlarının fiyatı 200-300 YTL’ye kadar çıkıyor. 2-3 milyonluk oyuncaklardan ziyade daha pahalı oyuncaklar bulunduğunu söyleyen Genç, “Beş milyondan az oyuncak getirmiyorum. En düşük olarak, 1-2 milyona top, 1.5 milyona rüzgar gülleri var. Müşterinin parasına değecek oyuncaklar bulunduruyoruz” diyor.
Genç, mahallelerde biraz daha basit, genelde plastik, aksamları itibari ile daha düşük kalitede oyuncalar satıldığını belirtiyor.
Her gruptan müşterilerinin olduğunu ifade eden Genç, “Kemeraltı’nda olmamız nedeni ile gezmeye, misafirliğe gelip de hediye alıp götürüyorlar. İzmir’in merkezinden ziyade taşra ve dışarıdan gelen insanlardan oluşuyor müşterilerimiz” diyor.
Yine Kemeraltı’nda 0-6 yaş grubuna yönelik eğitici oyuncakların toptan ve perakende satışını yapan Fahriye Türker, “Biz legolara yönlendiriyoruz çocukları eğitsel ürünler sattığımız için” diyor. ‘Scooter’lerin, 30-35 YTL. dolayında olduğunu, legoların ise 10 YTL’den başlayıp parça sayısı ve büyüklüğüne göre 200 YTL’e kadar çıktığını belirtiyor.
“Belli bir gelir seviyesinin üzerindeki veli, çocuk ne isterse onu alıyor. Diğeri bulabildiğini alıyor” diyen Türker, alım gücü olarak durumu iyi olan anne-babanın, ‘barbi’ düşük olanların onun taklidi olan, ‘vendi’, ‘cindy’ bebekleri aldığını belirtiyor. Gerçek bir ‘barbi’ bebek 50 YTL, ‘vendi’ler ise 5 YTL. ‘Yap-boz’lar 1 YTL’den başlayarak 40 YTL’ye kadar çıkıyor. Türker, müşteri profillerinin orta tabaka olduğunu söylüyor.

‘Buradaki insanlar günlük yaşıyor’
İzmir’in kenar semtlerinden Ballıkuyu’da ise başlı başına oyuncak satan bir yer bulmak mümkün değil. Oyuncaklar genelde, beyaz eşya satılan dükkanlarda, kırtasiyelerde ve zücaciyelerde bulunuyor. İçinde her türlü ürünün bulunabildiği bir zücaciye dükkanında Murat Altınkanat’la sohbet ediyoruz.
Oyuncaklar, Çin’den ithal ve genellikle 1 YTL’ye satılan arabalar, belde çevirilen çemberler, atlama ipleri ve toplardan oluşuyor.
Altınkanat en çok top ve çemberlerin satıldığını belirtiyor. Dükkandaki en pahalı oyuncak uzaktan kumandalı 15 YTL’lik araba.
Altınkaynak, “Buradaki insanlar günlük yaşıyor. Kadınlar temizliğe gidiyor, erkekler araba yıkama işlerinde çalışıyor. Aylık taksit 20 YTL tutuyor örneğin. ‘Ben aylık 20 veremem günlük vereceğim’ diyor. Günde 1 milyon, 1 milyon veriyor. Birden 20 milyon vermek zor geliyor” diyerek mahalledekilerin yaşam şartlarını dile getiriyor.
Türkiye’deki oyuncak piyasasına büyük ölçüde Çin mallarının hakim olduğunu ifade eden Altınkaynak, “Bunları da çoğunlukla, ucuz oldukları için böyle kenar mahalledeki vatandaşlar alıyor. Geçenlerde bu oyuncaklarla ilgili kanserojen maddeler içerdikleri yönünde haberler çıkmıştı. Hatta bu haberlerden sonra biraz satışlar azaldı” diyor.

toruna kamyon
Kocaman bir oyuncak kamyonla durakta otobüs beklerken tanıştığımız İbrahim Çalışkan, Alsancak Limanı’nda yükleme boşaltma işinden emekli olmuş. Kamyonu 13 aylık torunu için aldığını söyleyen Çalışkan’a, “Biraz erken değil mi?” diye sorduğumuzda, “Olsun şimdiden oynasın, kırılırsa bir daha alırım” diye cevap veriyor.

Emine Uyar
ÖNCEKİ HABER

oylanmak için değil, hayal kurmak için...

SONRAKİ HABER

oyuncak seçimine dikkat!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...