Bağımsız adaylar konuşuyor17

Manisa’yı taşeronlaştırmanın , sendikasız, sigortasız iş güvencesiz, kuralsız çalıştırmanın yoğun olduğu tarım alanlarının talan edildiği bir kent olarak tanımlayan Manisa emek, barış ve demokrasi güçlerinin, Bin Umut Bağımsız Milletvekili Adayı Şahismail Özocak, Meclis’e isçilerin ve üreticilerin sorunlarını taşıyacaklarını söyledi. “İşçilerin tüm haklarını ancak halkın adayları verebilir” diyen Özocak ile adaylığı ve seçim süreci ile ilgili görüştük.

Türkiye’nin içinde bulunduğu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Neden aday oldunuz?
Çeşitli operasyon ve içe dönük toplum mühendisliği çalışmalarıyla statükocu çevreler Kürt sorunu üzerinden toplumu korku, baskı ve şiddetle kutuplaştırmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz. Bu süreçte yüzlerce yıldır kardeşçe yaşayan halklar, milliyetçi, şoven dalgayla boğazlanmaya çalışılıyor. Bu kutuplaşmaya karşı halka alternatif olduğunu, halkın seçeneksiz olmadığını ve bu süreçten demokratik çözümler barış ve kardeşliğin güçlendirilmesiyle çıkılacağını, ülkenin önünün açılacağını düşünüyorum. İşçilerin, memurun, küçük esnafın, üretici köylünün, alın terinin yıllarca süren haksız savaş nedeniyle her geçen gün ekmeği küçülmekte ve yoksullaşmaktadır. Silah tekellerine akan bu paranın yatırama dönüşmesi ancak barış ortamında mümkündür. Çözümün savaşla, şiddetle değil diyalog ve barışla olacağına inandığım için “Bin Umut” adayı oldum.

Manisa’ya dair neler söylersiniz?
Manisa taşeronlaştırmanın, sendikasız, sigortasız, iş güvencesiz, kuralsız çalıştırmanın yoğun olduğu bir işçi kenti olmasının yanı sıra bir tarım kentidir. Manisa işçisi ağır şartlarda ve uzun mesaili çalışmaktalar, iş kazalarında hayatlarını kaybediyorlar, tazminat haklarını patron oyunuyla alamıyorlar. Kadrosuz, taşeron çalıştırılıyorlar. Sendika isteyen işçiler işlerinden atılıyor. Tüm bu kuralsızlıkların nedeni parlamentonun işçi halkından değil patronlardan yana iş yasası kanunu çıkarmasıyla ilgilidir. Artık işçiden, emekçiden yana yasalar çıkarmak için parlamentoya girmeliyiz. İşçinin tüm haklarını ancak halkın adayları verebilir.
AKP Hükümeti diğer alanlarda olduğu gibi tarım alanında da önceki hükümetler gibi IMF’nin şekillendirdiği politikaları uygulamıştır. Bunun sonucunda yakın zamana kadar kendi ürettiği tarımsal ürünleri kendine yeten ülke olmaktan en temel gıda ürünlerinde bile dışa bağlı bir hale gelmiştir. Bu uygulamalar sonucunda tütün ve pamukta uygulanan kota Manisalı üretici köylüyü zor durumda bırakmıştır. Üretim alanları daralmış, tarımda istihdam azaltılmıştır. Bu tarım politikaları köyden kente göçü hızlandırmış, kente göçü kurtuluş sanan gençler fabrikalarda asgari ücret politikalarıyla umduğunu bulamamış, daha da yoksullaşmıştır. Zeytin ve üzümde de enflasyonun altında fiyat belirlemeleri, ürün fiyatlarının tefeci tüccarın insafına bırakılması ve tarımsal girdinin yüksek olması üretici köylüyü daha da yoksullaştırmıştır. Biz parlamentoya girdiğimizde IMF’den yana değil üretici köylümüzün desteklenmesinden, alternatif tarım politikaları uygulanmasında, en önemlisi de üreticinin kendini koruyabileceği örgütlülüğün sağlanması için çaba harcayacağız.

Nasıl bir çalışma yürütmeyi düşünüyorsunuz?
Organize sanayide çalışan işçilerin, dilinden, kültüründen dolayı ötekileştirilen Kürt halkının, inşaat işçilerinin, üretici köylünün, küçük esnafın emeğiyle yaşayan her Manisalının adayıyım. Halkların birbiriyle boğazlaştırıldığı, açık hedef olarak gösterilmeye çalışıldığı bu dönemde barış ve kardeşlik için, Manisa halkının parlamentoda sesi olmak için, emek, demokrasi ve barış için sağduyulu çözüm isteyen herkesin adayıyım. Seçim çalışmamız bütün fabrikalara, yoksul mahallere, semtlere, köylere ulaştığımız, her kapıyı çaldığımız ve Manisa’nın emekçilerine ulaşacağımız bir çalışma olacak. En önemli sorunun Kürt sorunu olduğunu ve bu sorunun ancak diyalog ve demokratik yöntemlerle çözülebileceğini anlatacağız.

Manisalılara nasıl bir çağrı yapacaksınız?
Tüm gücümüzle halkı aydınlatmalı, birleştirmeliyiz. Bütün demokrat ve ilerici güçleri bu süreçte kenetlenmeye ve Bin Umut Adayları etrafında birleşmeye çağırıyorum.

---

Şahismail Özocak kimdir?

1952 yılında Kars ilinin Selim ilçesinde dünyaya geldi. Geçimini tarımdan sağlayan bir ailenin üçüncü çocuğu olarak 1971 yılında Susuz Kazım Karabekir Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Mardin, Kars ve Manisa’da öğretmenlik yaptı. Töb-Der’in örgütlenmesinde Kars ve Selim ilçesinde görevler üstlendi. Grevli toplu sözleşmeli sendikal hak mücadelesini Eğitim Sen saflarında sürdürdü. 25 yıldır Manisa’da oturan Şahismail Özocak evli ve iki çocuk babasıdır.
İki yıl önce öğretmenlikten emekli olduktan sonra, Emek Partisi Manisa İl Başkanı olarak görev yapmıştı.

---

Özocak grevdeki işçileri ziyaret etti

Bağımsız Milletvekili Adayı Şahismail Özocak Manisa’nın Salihli ilçesinde grevdeki belediye işçileri ve halkla buluştu. Grevdeki işçiler ve Genel-İş Sendikası’na yapılan ziyarette grev süreci ve seçimler üzerine sohbet edildi.
Sohbetin ardından Özocak, Salihli Dostlar Düğün Salonu’nda yaklaşık 150 kişiye seslenerek demokrasi barış kardeşlik ve emeğin hakları için Bin Umut adayı olduğunu belirtti. Ülkenin her geçen gün kamplaştırıldığını, Kürt sorununun demokratik çözümünün önünün tıkanmaya çalışıldığını belirten Özocak, belediye işçilerinin grevine polis saldırısını kınadığı konuşmasında demokrasiye bütün emekçilerin ihtiyacı olduğunu belirtti. Özocak, tüm emekçilerin demokrasi için birleşmeleri gerektiğini söyledi. DTP il Başkanı Mehmet Emin Aslan, Seçim Üst Komisyonu Başkanı Refik Aslan ve EMEP Salihli İlçe Başkanı Turgut Güler de Özocak’a ziyaretlerinde eşlik etti.
YARIN: Urfa Bağımsız Milletvekili Adayı İbrahim Ayhan
Günay Ayaz