Sevgili Evrensel okurları! 22 Temmuz’da Türkiye baskın bir seçime gidiyor. Bu seçim laiklik ve dincilik ikilemi yaratılarak gündeme geldi. Baraj meselesi ise sosyalistlerin ve Kürtlerin Meclis’e girmemesi için gündemde tutulan bir olgudur. Hatta daha ileri gidilerek bağımsız aday gösteren ve üçüncü bir alternatif oluşturan devrimci demokratların bağımsız adaylarla Meclis’e gitmesinin önünü kesmek için bağımsızların isminin oy pusulasına yazılmasına elbirliği ile karar verdiler. Amaç, isçileri ve okuma yazması az olan Kürtleri şaşırtmak ve yanlış oy kullanmalarını sağlamaktır. Ama seçim çalışmasını yürütenler, yetkin ve yetenekli insanlardır. Onlar halk arsında çalışırken bu yanlışlığın yapılmasına müsaade etmeyeceklerdir.
Seçime giden partilerin hepsi ayni niteliktedir. Hiçbir parti ve lider IMF’ye, Dünya Bankası’na, ABD ve AB’ye karşı değildir. Aralarında nitel olarak da bir fark yoktur. Hiçbiri iç barışı sağlayacağım diyememektedir. Zaten teorik olarak Evrensel’de bu konuda yazılar yazılmaktadır.
Ben ise teori ve pratiğin birleşmesinin öneminden hareketle işin pratik yönüne değineceğim. Emek Partisi, DTP, SDP ve ÖDP’nin oluşturduğu bir cephe var. Bu cephe Bin Umut adaylarını gösterdi. Yurt dışında bu partilere ve adaylara sempati duyan on binlerce taraftar da var. Herkesin Türkiye’de yakını ve tanıdığı da var eğer imkanınız varsa benim çağrım, seçimden önce izine gitmek ve bizzat seçim faaliyetlerine katılmaktır. Eğer imkanımız yoksa ucuz telefon kulübelerinden yakınlarımızı, arkadaşlarımızı arayıp uyararak Bin Umut bağımsız adaylarını desteklemeleri için çağrıda bulunalım. Ben bu konuda şahsi olarak girişimde bulundum. Buradaki tanıdıklarıma telefonla Türkiye’yi aramalarını tavsiye ettim. Ayrıca benim Urfa, Antep ve Mersin’de küçümsenmeyecek derecede akraba ve tanıdığım var. Seçimden önce Türkiye’ye gitme olanağım yok. Telefon aksiyonlarıma devam edeceğim. Ayrıca Emek Partisi’nin bu şehirdeki bürolarını arayarak ilişki ve kontaklarını sağlayacağım. Bu seçimde memleketin değerlerini yerli ve yabancı sermayeye satan pervasız AKP Hükümeti’ne (şu anda masum rolü oynuyor) cuntacılara, bin operasyon şeflerine meydanı boş bırakmamalıyız.
Çağrım bütün Evrensel okurlarına; demokrasi cephesi içinde yer alan parti taraftarlarına, tüm isçilere köylülere, kadınlara, gençlere, Alevisine Sünisine bütün Türkiye’deki halklara sesleniyorum: Haydi göreve! İnadına Bin Umut adaylarını Meclis’e gönderelim!
DİDİF’ten A. Tekinalp (Mannheim/ALMANYA)