25 Haziran 2007 00:00

YAŞADIKÇA

Feodal sistem tarım toplumlarına uygun bir yapıya sahipti. Bütün yasaları ve kültürü bu temel üzerinde şekillenmekteydi. Feodal sistemde “soylular” ve “soysuzlar” vardı.

Paylaş

Feodal sistem tarım toplumlarına uygun bir yapıya sahipti. Bütün yasaları ve kültürü bu temel üzerinde şekillenmekteydi. Feodal sistemde “soylular” ve “soysuzlar” vardı. Oysa “soylular” bugünün değerleriyle bakacak olursak, serflere ve birbirlerine karşı her türlü soysuzluğu yapabiliyorlardı. “Soylular” diğer yandan okuma yazma biliyorlardı. Müzikle, edebiyatla, sanatla uğraşıyorlardı. Kültür, sanat ve teknik konularda kafaları daha açıktı. Serflerle karşılaştırılmayacak kadar ileri düzeydeydiler.
Dünya dönüyor, insanlık uzun yürüyüşüne devam ediyordu. Olgunlaşıp çürümeye başlayan feodalizmin artık “gübre” olmasının zamanı gelmişti. Anamalcı sistemin tohumları feodalizmin içerisinde yeşermeye başlamıştı bir kez. Dünün küçük zanaatkârları işleri büyütmeye, atölyeler kurmaya başlamışlardı. İşler açıldıkça atölyeler orta ölçekli fabrikalara dönüşüyordu. Bu fabrikalarda ve büyük atölyelerde çalışacak emekçilere gereksinim vardı. Tarıma dayalı ekonominin ekseni hammadde ve pazara dayanan anamalcılara doğru kaymaktaydı.
Feodal egemenlerin hizmetindeki serfler; bu yeni üretim birimlerinde çalışmaya başlamışlardı. Anamalcı işletmeler geliştikçe daha çok emekçiye gereksinim duyulmaktaydı. Oysa daha fazla emekçinin çalıştırılmasının önünde feodal egemenler vardı. Kanunlar, yasalar bu feodal egemenlere göre yapıldığı için ortaya çıkan bu yeni (burjuva) sınıf rahatsız oluyordu. Üstelik para bu yeni sınıfın elinde toplanmaktaydı. Bir tarafta zenginleşen burjuvalar, diğer yanda giderek fakirleşen feodal egemenler…
Bu durum büyük bir çelişkiydi.
Anamalcıların yanında çalışan emekçilerin durumu serflere göre daha iyiydi. Daha özgürdüler. Becerileri arttıkça daha iyi yaşama koşullarına sahip olabiliyorlardı. Oysa serfler karın tokluğuna çalışmaktaydılar. Üstelik özgürlükleri oldukça kısıtlıydı.
Anamalcılar: “Madem ki para bizde, iktidar da bizde olmalı” düşüncesindeydiler. Bu konuda yedekleyebilecekleri ve feodal beylerin egemenliğine son verecek bir güç olarak ortaya çıkan işçi sınıfını arkalarına aldılar. Artık sürecini tamamlamış olan feodalizmi, toplumun diğer muhalif kesimlerini de işin içerisine katarak ortadan kaldırdılar.
Feodalizmin ortadan kaldırılması kolay olmadı. Bunun bir bedeli vardı ve bu bedel ödendi. Tabii ki en büyük bedeli gene emekçiler ödediler. Zaten her dönemde bedeli ödemek sömürülenlere düşmüştü. Bu durum hem bireysel, hem de toplumsal ölçekte bu şekilde işledi. Elde edilen haklardan toplumun büyük kesimlerinin yararlanmasına karşın, her zamanki gibi aslan payını yeine egemen sınıf aldı.
Yeni düzenin adı artık anamalcılıktı. Yani kapitalizm. Adından da anlaşılacağı gibi anamalcılık, anamalın egemen olduğu bir sistemdi. İlk başlarda serbest rekabet döneminin özgürlüklerini yaşadı halk. Ama bu durum bu şekilde gidemezdi. Burjuva sınıfı halkı burjuvazinin egemenliği için örgütlemiş, kendi sistemini kurmuştu. Ama şimdi bu sistemini geliştirmesi, egemenliğini pekiştirmesi gerekiyordu. Yoksa “burjuvazinin mezar kazıcısı” olan emekçi sınıfın kontrolü ele alması kaçınılmazdı.
Yeni sistemin dayanağı artık din olamazdı. Din feodal sistemde “istikrar” ve yeni işgaller için gerekliydi. Ama anamalcı sistemde yetersiz kalıyordu. Dinin yerini ulusalcılık aldı. Din; devlet işlerinden ve ekonomiden çekildi, gerektiğinde kullanılmak üzere bugünkü yerine kaldırıldı. Artık ulus devletler tarihteki yerini almıştı.
İlk başlarda özgürlükçü bir yapıya sahip olan anamalcı sistem, giderek sömürünün dozunu artırmaya, özgürlükleri kısmaya başladı. Ama emekçiler ve halk bir kez özgürlüğün tadını almışlardı. Emekçiler de kendi aralarında örgütlenmeye, sendikalaşmaya başladılar. Egemen burjuva sınıfına karşı yeni bir sınıf örgütlenmekteydi: İşçi sınıfı!.. Ama karşılarındaki yeni egemenler öncekilere hiç benzemiyordu. Bunlar çok daha bilinçli ve kurnazdılar. Emekçilerin hem kol hem de kafa gücünden yararlanmayı biliyorlardı.
Enver Şat
ÖNCEKİ HABER

Aynılaşan partilere karşı umudun adaylarıyız

SONRAKİ HABER

Meydanlarda söz verilen iktidarda unutulan vaatler!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...