25 Haziran 2007 01:00

Ankara bağımsız milletvekili adaylarının tanıtım toplantısında, tüm engellemelere, baskılara rağmen adayların Meclis’e gireceği, emekçilerin, halkın, ezilenlerin sesi olacağı vurgulandı.
Yüksel Caddesi’nde önceki akşam yapılan etkinlikte, Birinci Bölge Adayı Şükrü Erbaş ve İkinci Bölge Adayı Sırrı Keleş’in fotoğraflarının bulunduğu pankartlar asıldı ve sesli müzik yayını yapıldı. Bu sırada polis, müzik yayınının yasak olduğunu iddia ederek “Müziği kesmezseniz müdahale ederiz” dedi. Parti yöneticileri ise etkinliğin izinli olduğunu, tüm partilerin bütün gün sokaklarda müzik yayını yaptığını belirterek yayını kesmeyi reddetti.
Etkinliğe çok sayıda aydın, sanatçı ve yazarın da aralarında bulunduğu kalabalık bir grup katıldı. Yüksel Caddesi’ne gelen milletvekili adayları alkışlarla karşılandı.
Şükrü Erbaş, sistem partilerinin, kendi yarattıkları sorunlara çözümsüzlükten başka bir şey sunmadıklarına dikkat çekti. Erbaş, “Bizler emeğin en yüce değer olduğuna inananlar; ülkeyi sevmek için kimsenin korkutmasına ihtiyacı olmayanlar, emeğin, özgürlüğün, barışın adaylarıyız” dedi. Türkiye’de 1965’lı yıllardaki TİP’in adaylarının dışında Meclis’te sosyalist milletvekili bulunmadığını hatırlatan Erbaş, korku cumhuriyetinin yerine sevgi cumhuriyeti yaratmak için herkesi, oylarını bağımsız adaylara vermeye çağırdı.
İkinci Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Sırrı Keleş ise başta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunların Türkiye içindeki güçlerle çözülmesi gerektiğini vurguladı. Keleş, hiçbir sorunun ne ABD’ye ne de başka bir emperyalist güce havale edilmemesi gerektiğinin altını çizerek bu doğrultuda ortak değerler yaratılması, şiddetin yerine barışın dilinin oluşturulması gerektiğini söyledi. Savaşın, kapitalizmin artık Türkiye’ye katacağı bir şey olmadığına değinen Keleş, “Barışın sözünü Meclis’e taşımaya kararlıyız” dedi.
‘Adaylarımızı Meclis’e götüreceğiz’
Şair Ahmet Telli, “darbeciler yargılansın” sözünü Meclis’te duymayı ve her halkın kendi anadilinde türkü söylemesini istediği için bağımsız adayları desteklediğini dile getirdi. Temel Demirer de “anti emperyalistim” dediği; sınır ötesi operasyona karşı olduğu, şehit anaları ile gerilla analarının kaynaşmasını istediği için bağımsız adaylar adına çalışma yürüteceğini ifade etti.
DTP Eşbaşkan Yardımcısı Sibel Öz, Türkiye’de büyüyen havanın OHAL ve polis yasaları gibi engellemeler ile durdurulamayacağını bildirerek “Bizi bölmeye çalıştıkça bizler bir araya geliyoruz. Bizi engellemeye çalışırlarsa da daha sıkı şekilde saf tutarak adaylarımızı Meclis’e taşıyacağız” diye konuştu. EMEP Genel Başkanvekili Haydar Kaya ise seçimlere giden tüm partilerin IMF, DB yanlısı olduğunu, insan haklarını, özgürlükleri kısıtladığını hatırlatarak, tüm engellere rağmen bağımsız adaylarla barajı da engelleri de aşacaklarını kaydetti. SDP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kahya da Türkiye’nin 27 Nisan Muhtırası öncesi gibi olmadığını, çok şeyin değiştiğini vurgulayarak 22 Temmuz seçimlerinin, darbecilere de antidemokratik baskı yöntemlerine de en güzel cevap olacağını kaydetti.
Konuşmaların ardından etkinliğe katılanlar bir süre müzik eşliğinde halay çektiler. (Ankara/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.

Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın

Vergi kesintileri yüzde 15’le sınırlı tutulsun

İkramiye ve ek ödemeler vergi kesintisi dışında bırakılsın

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Mardin’de kayyım 3 ayda 301 işçiyi işten attı.

Evrensel'i Takip Et