26 Haziran 2007 00:00

Orhan Doğan’ın durumu kritik

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 6’ncısı düzenlenen Ahmedê Xanî Kültür ve Sanat Festivali’nde kapanış konuşması yaparken kalp krizi geçiren DEP eski Milletvekili Orhan Doğan’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

Paylaş

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 6’ncısı düzenlenen Ahmedê Xanî Kültür ve Sanat Festivali’nde kapanış konuşması yaparken kalp krizi geçiren DEP eski Milletvekili Orhan Doğan’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Doğubayazıt’tan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Doğan’ın şuurunun kapalı olduğu bildirildi. Haberi alan çok sayıda kişi hastane bahçesine akın etti.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tuncer, Doğubayazıt’ta geçirdiği kalp krizinin ardından Van’a getirilen eski DEP Milletvekili Orhan Doğan’ın sağlık durumunun kritik olduğunu söyledi.
‘3-4 saat gecikme var’
Orhan Doğan’ın sağlık durumuyla ilgili gazetecilere açıklama yapan YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tuncer, geçirdiği rahatsızlık sonrası hastaneye geç ulaştırılmasından dolayı Doğan’ın beyninin oksijensiz kaldığını ve kardiyojenik şoka girdiğini ifade etti. Tuncer, Doğan’a hastanede gerekli tıbbi müdahaleyi yaptıklarını, koroner anjiyo uyguladıklarını ve ilgili damarları açtıklarını söyledi.
Doğan’ın beyni ve kalbinin, yolda geçirdiği süreden dolayı yeterli fonksiyonu gösteremediğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Tuncer, “Şu an elimizden gelen bütün tıbbi işlemleri yapmamıza rağmen genel durumu kritik. Yaklaşık 3-4 saatlik gecikme söz konusu. Bu da beynin yeterince oksijensiz kaldığının bir göstergesi” dedi.
‘Beyin ölümü henüz erken’
Yrd. Doç. Dr. Tuncer, “Hastaya ilk geldiğinde nasıl bir müdahale uygulandı” sorusu üzerine, Doğan’a ilk geldiğinde ritimle ilgili gerekli şokların uygulandığını, daha sonra anjiyo yapıldığını ve ilgili damarların balonla açıldığını belirtti.
Doğan’ın bilincinin kapalı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Tuncer, Orhan Doğan’ın başka bir hastaneye nakli ile ilgili soruya, “Hastanın durumunu şu anda çok iyi görmüyoruz. Şu anki durumuyla nereye giderse gitsin, bir iyileşme olmayacağı kanaatindeyim” diye cevap verdi.
Tuncer, gazetecilerin “Doğan’ın beyin ölümü gerçekleşti mi?” sorusu üzerine, şöyle konuştu: “Beyin ölümünün gerçekleştiğini anlayabilmemiz için yapmamız gereken testler için erken. Şu anda yaptığımız tıbbi tedavinin dışında herhangi bir tedavi yok. Hastanın şokunu düzeltecek gerekli ilaçlar şu anda elimizde mevcut. Bunun dışında şoku düzeltmek için kalp damarına taktığımız pompayla hasta hayatını sürdürmektedir.”
Hastane bahçesinde bekleyiş
Bu arada eski DEP milletvekilleri Leyla Zana, Selim Sadak ile Demokratik Toplum Partisi (DTP) üyeleri de Araştırma Hastanesi önünde bekleyerek, Doğan’ın sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Doğan’ın rahatsızlığını öğrenen ailesi ile DTP Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş da uçakla Van’a geldi. (Van/EVRENSEL)

Doğan’ın fenalaşmadan önceki son sözü:22 Temmuz’da önce barış diyeceğiz
Ağrı’da düzenlenen festivalde konuşan DEP eski Milletvekili Orhan Doğan’ın fenalaşmadan önceki son sözü, “22 Temmuz’da önce barış diyeceğiz” şeklinde oldu.
Doğan’ın yaptığı konuşmanın tamamı şöyle: “Bizi 13 yıl önce Meclis kapısında ensemizden tutarak tutsak alanlar, Kürt halkına olan bağlılığımızı ve sevgimizi de tutsak alacaklarını sandılar. Ancak yanıldılar, hem de çok yanıldılar. 22 Temmuz seçimlerine girmemizi de engellediler. Olsun engellesinler. Biz zaten makam mevki peşinde değiliz. Biz 22 Temmuz’da parlamentoya onlarca Orhan Doğan, Leyla Zana, Hatip Dicle ve Selim Sadak gönderiyoruz. Biz bugüne kadar halkımızın emrinde olduk. Sizlere hizmet etmeye devam edeceğiz. Bin Umut Adayları gümbür gümbür geliyor. 1992’de Süleyman Demirel geldi, ‘Kürt realitesini tanıyoruz’ dedi. Çiller, Bask modeli, Yılmaz, ‘AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’, Erdoğan, ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ dedi. Bülent Ecevit köy-kentlerden falan söz etti. (Doğan bu sırada Ecevit’e yuh çekilmesine ‘Yuh yok, sakın ha Allah rahmet eylesin diyerek izin vermedi) Ama hiçbiri Kürt sorununu çözdü mü? Arkadaşlar gözyaşının rengi yoktur ama kanın rengi kırmızıdır. Yaşamını yitiren Mehmetçik de dağdaki de bizim kardeşimizdir. Akan kan durdurulsun. Kim akan kanı durdurursa onun önünde eğilmeye hazırız. Kürt sorununun çözümü için son zamanlarda önemli gayretler oldu. Ama generaller buna da müdahale ettiler. Kürt sorununun çözülmesine izin vermediler. Şimdi soruyorum size, Deniz Bahçeli mi çözecek Kürt sorununu? Bu ülke 5 tane darbe gördü. Bu ülkeyi solcular, sağcılar, kendine Müslümanım diyenler yönetti. Ama sadece Kürtler yönetmedi. Şimdi 22 Temmuz’da sıra Kürtlerde. Şimdi Kürtlerin zamanı. Bu toplumu siz demokratikleştireceksiniz. Kürtler bu ülkeye demokrasiyi getirecek. 22 Temmuz’da yeni bir Türkiye yaratacağız. Bu bizim namus borcumuzdur. Değerli dostlar ben bugüne kadar size barış ortamını sağlayamadığım için özür dilerim. Arkadaşlarım adına özür dilerim. 22 Temmuz’da önce barış diyeceğiz.” (HABER MERKEZİ)
ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır’da boşuna zaman harcıyorsunuz

SONRAKİ HABER

Erbaş Gazi’de seçim bürosu açtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...