27 Haziran 2007 00:00

Kente fotoğraf yağıyor

Ulis fotoFEST kapsamında “Kente Fotoğraf Yağıyor” ana temasına bağlı olarak yerli ve yabancı birçok fotoğraf sanatçısına ait fotoğraf çalışması sergileniyor.

Paylaş

Ulis fotoFEST kapsamında “Kente Fotoğraf Yağıyor” ana temasına bağlı olarak yerli ve yabancı birçok fotoğraf sanatçısına ait fotoğraf çalışması sergileniyor. 12 Mayıs’ta başlayan ve 1 Temmuz tarihine kadar devam edecek olan Ulis fotoFEST, bu yılki temasını “Kent-Kentlileşme” olarak belirlemişti.
Tophane Tütün Deposu’nda açılan sergiler arasında yerli ve yabancı fotoğraf sanatçılarına ait birçok sergi bulunuyor. Sergilenen fotoğraf çalışmaları içerisinde Çetin Kaya’nın “Kaçan Trenin Yolcuları” ve Çinli Xing Danwen’e ait “Kent Kurmacası” dikkat çekici.
“Kaçak Trenin Yolcuları”, adından da anlaşılacağı gibi tren, yol, yolcu ve akıp giden zaman karşısında gurbetlik hissi uyandırıyor. Sergi biraz da yurdum insanının hayatından kesitler sunuyor. Ayağında mesi kanepede namaz kılan yaşlı erkekten tutun da yüzü tren camına yapışmış dişlek kız çocuğuna dek farklı kareler mevcut. Kimisinin son durağında yeni yolculuklar başlarken, yolun kenarında yükleriyle bekleyen kadınlar, koridorlarda efkarlı sigara içenler, kompartımanda kağıt oynayan gençler, üst üste yatan-uzanan çocuklar...
Bayramlarda, çeşitli mevsimlerde, Van, Diyarbakır ve Kars tren yolcularının; yani gurbete giden ve dönen insanların öyküleri olarak okunabilir sergi.
Çin’den İstanbul’un mahallelerine
Çinli fotoğraf sanatçısı Xing Danwen’e ait “Kent Kurmacası” ise deneysel ve yer değiştirici, hızlı kentleşme sürecinde modern Çin’in geçirdiği değişime farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor. Danwey, hayali ve yapmacık görsel dili kullanarak orta sınıf kimliğinin heveslisi kadının ya da modern hayatın türetmiş olduğu yabancılaşma ile birlikte yalnızlık ve izolasyon yaşayan şehirli kadının endişelerini, aksiliklerini ve hayallerini akıllıca mübalağa ediyor. Danwey’in, sanki özellikle canlı bir havaya bürünen maketlerin çatı ve pencerelerden, insanın iç mekanını “dikizlememizi” sağlayan çalışması, hayal ile gerçek arasındaki çatışmayı karşı karşıya getiriyor.
Bu iki çalışma dışında birçok fotoğraf sergisi daha var. Semiha Ayverdi Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Numan Karahan yönetiminde, “Gençler Arpaemini Mahallesi’nin Yerel Tarihini Kaydediyor” sergisi, Rum, Ermeni ve Müslümanlardan oluşan mahellenin zamanla nasıl sadece Müslüman Türklere kaldığının belgesi adeta.
Gülnür Güner’e ait “Hem Okudum Hemi de Yazarım” fotoğraf sergisi, son dönem gördüğümüz etki gücü yüksek belgesel projelerden birisi. 40 fotoğraf/40 hikaye şeklinde düzenlenen çalışmasında, her fotoğraf karesinin altına hikayesi de yazılmış. Okuma yazma öğrenen yaşlı-genç, erkek-kadın, çocuktan 40 sımsıcak öykü... İstanbul’un Bağcılar ilçesine Türkiye’nin dört bir yanından gelen göçmenlerin hikayeleri.
Yunus Emre Aydın ve Timurtaş Onan’ın “İstanbul’da Romanlar: Roman Ateşi” fotoğraf sergisi de aynı yerde. Bunlar dışında Tophane Tütün Deposu’nda 4 Temmuz’a kadar şu çalışmalar sergileniyor: Micheal Wolf’un “Yoğunluk Mimarisi”, Radek Skrivanek’tan “Aral Gölü”, Daniel Beltra’dan “Amazon’da Kuraklık 2005”, Rona Chackraborty’den “Nable Cinayeti”. (İstanbul/EVRENSEL)
İnan Kızılkaya
ÖNCEKİ HABER

Bugün çok sıcak olacakmış

SONRAKİ HABER

Fener’den Saray’a

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa