İnanç sömürüsüne izin vermeyelim

Narlıdere Çatalkaya Mahallesi’nde gerçekleştirilen halk konserinde konuşan İzmir 1. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel, Alevi yurttaşlara “Artık inançlarınızın, ideallerinizin üzerinde tepinmelerine izin vermeyin” diye seslendi.
Çatalkaya Mahallesi’nin küçük konserler için kullanılan açık hava tiyatrosu emek, barış, demokrasi güçlerinin Bin Umut Adayı Abdullah Levent Tüzel’i ağırladı. Halk müziği dinletisinin ardından DTP İl Başkanı Mehmet Bayraktar, 10 bin yıldır birlikte barış içinde yaşayan Kürt ve Türk halklarının birlikte yaşamakta kararlı olduklarını söyledi. Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı, seçimin 84 yıldır Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemeyen anlayışlar ile bağımsızlık, demokrasi, emek ve kardeşlik diyen güçlerin arasında geçeceğini söyledi. EMEP’in, bağımsız adayların seçime girdiği illerin hiçbirinde liste çıkarmadığını aktaran Varlı, partinin yasal zorunluluk gereği 44 ilde seçime kendi listeleri ile girdiğini belirtti. Burjuvazinin parlamentoya girmek için bağımsız adaylıktan başka yol bırakmadığını dile getiren Varlı, birbiriyle demokrasi tartışması yapanların seçim barajının düşülmesi konusunda birleştiklerini belirtti.
Gerçek ırkçı kim?
68 kuşağı önderlerinden diye anons edilen EMEP GYK Üyesi Mustafa Yalçıner, son dönemde değişik yerlerde patlatılan bombalara ve bunların bağlantılarına dikkat çektiği konuşmasında, birilerinin Kürtler ile Türkleri birbirine düşürerek iktidar iplerini elinde tutmak istediğini söyledi. Ümraniye’de bir gecekonduda yakalanan bombaların Cumhuriyet gazetesine uzanan öyküsünü aktaran Yalçıner, karanlık ilişki ve örgütlenmelerin Çorum, Maraş katliamlarına uzanan bağlantıları hakkında bilgiler verdi. Bombaları atanların kökenine bakıldığında, MHP ile karşılaşıldığını vurgulayan Yalçıner, kendine solcu, sosyal demokrat diyen CHP lideri Baykal’ın MHP ile yakınlaşmaktan ve işbirliğinden söz ettiğini hatırlattı.
Şair Ali Şeker’in okuduğu şiirin ardından konuşma yapan Abdullah Levent Tüzel, bütün siyasi güçlerin terör, bölünme gibi şeylerle halkı korkutma üzerine politika yaptıklarını ve Kürtlerin ülkeye düşmanmış gibi gösterilmek istendiğini söyledi. Erdoğan’ın DTP’yi “ırkçılık”la suçladığını, Baykal’ın Kürtlere, umudun adaylarına saldırdığını hatırlatan Tüzel, “Şöyle bir bakalım kim ırkçı! Ne mutlu Türküm demeyeni düşman ilan etmek ırkçılık değil de nedir? Bu ülkenin emekçileri, kim hangi kumaştan örülü hepsini gördü” diye konuştu. Alevi yurttaşlara da seslenen Tüzel, özellikle CHP’nin oy deposu olarak gördüğü Alevilere, “Artık inançlarınızın, ideallerinizin üzerinde tepinmelerine izin vermeyin” dedi. AKP’nin açıkladığı seçim programını “çok sinsi ve gerçekleri tersyüz eden bir politika” olarak niteleyen Tüzel, boş vaatlerden öte içeriği boş olan AKP programında halkın çıkarına hiçbir şey öngörülmediğini belirtti. (İzmir/EVRENSEL)

---

İşçi sınıfı müdahil olmalı
İzmir 1. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel, Türk-İş Ege Bölge Başkanı Mustafa Kundakçı ve Türk-İş’e bağlı sendika şube başkanları ile Türk-İş Ege Bölge Temsilciliği’nde bir araya geldi.Türk-İş Ege Bölge Başkanı Mustafa Kundakçı, “22 Temmuz’u umut olarak görüyoruz. Yüzde 10 barajı nedeniyle yine birçok parti Meclis’in dışında kalacak. Her fikrin temsil edileceği bir parlamento istiyoruz. Temsilde adalete sayısal bakmamak lazım. İşçilerin ve memurların temsilcileri parlamentoda yok. Parlamentoya işçiler girmezse işçilerin yararına yasalar çıkmaz” diye konuştu. Üyelerinin, siyasilere, “Örgütlenmenin önünü açacak mısınız? Grev hakkının önündeki yasaları kaldıracak mısınız? Mazlumun ve yoksulun yanında olacak mısınız” sorularını yöneltmelerini ve kararlarını buna göre vermelerini salık verdiklerini aktaran Kundakçı, Türk-İş olarak bütün siyasi partilere karşı eşit mesafede olduklarını söyledi.
Demokrasi için birleşmeliyiz
İşçi sınıfının çok önemli bir güç olduğunu belirten Abdullah Levent Tüzel, Meclis’te işçiler temsil edilmediği sürece işçilerin yararına yasaların çıkamayacağını söyledi. Tüzel, “İşçiler ve memurlar grev, toplusözleşme hakkını verildiği kadarıyla alıyor. Seçim barajları antidemokratiktir. Demokrasi için birleşmeliyiz. Kürt sorunu çözülmeli, anneler artık ağlamamalı. Savaş bu ülkeyi daha kötüye götürüyor. Bilinçli olarak Kürt sorunu çözülmüyor. Artık korku yerine 22 Temmuz’da umudu tercih etmeliyiz” diye konuştu. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı da emek hareketinin Kürt sorunu üzerinden bölünerek böylece işçi ve emekçilere dönük saldırıların gözden kaçırılmak istendiğini kaydetti.