Bağımsız adaylar konuşuyor 22

Demokratik Toplum Partisi’nin desteklediği Bin Umut Siirt Bağımsız Milletvekili Adayı Osman Özçelik, demokratik bir Türkiye özlemi duyduklarını belirterek, Meclis’te sömürülen ve baskı altında tutulan kesimlerin sesi olacaklarını ifade etti.
Özçelik, bütünüyle sivil ve demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Bin Umut Siirt Bağımsız Milletvekili Adayı Osman Özçelik sorularımızı yanıtladı.

Adaylık süreciniz nasıl gelişti?
Halkın Emek Partisi’nden bu yana parlamentoda Kürtlerin temsili önündeki yasaları aşmak üzere halkımızdan gelen talepler doğrultusunda bağımsız adaylarla seçimlere katılma kararı aldık. Partim bana Siirt’te bağımsız aday görevini verdi. Siirt yabancı olduğum bir kent değil. Daha önce de farklı nedenlerle birçok kez çalışmalar yaptık. Partimin verdiği görevle Siirt’ten aday oldum.

Seçim çalışmalarında neyi ön plana çıkarıyorsunuz?
Biz neler yapacağız? Neler yapmayı hedefliyoruz? Bu soru tabii ki çok kapsamlı bir soru. Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm olabilmek amacıyla kurulan siyasi bir partiyiz. Ancak özellikle Türkiye’nin temel sorunu olan Kürt sorununa gerek devletin sivil asker bürokrasisi, gerekse bunların oluşturduğu yapının siyasi partilere yansıması ve mevcut siyasi partilerin tutumu nedeniyle sorunun çözümsüz kalması söz konusu. Sorun çözümsüz kaldıkça Türkiye’nin diğer sorunlarının çözümü de güçleşmekte ve çözümsüz kalmakta. Biz demokratik bir Türkiye hedefliyoruz. Demokratik bir Türkiye’nin gerçekleştirilebilmesi için temel sorunların Kürt sorununun çözülmesi lazım diye düşünüyoruz. 30 yıldır kiminin düşük yoğunluklu savaş dediği kiminin çatışma dediği bir süreç yaşıyoruz. Sorun, Kürt halkı inkar edilerek çözülmeye çalışıyor. Oysa görüldü ki binlerce insanın can kaybına neden olan çatışmalar da hâlâ çözülmüş değil. Böyle bir sorun şiddetle çözülemeyeceği çok açıktır.

Siirt’in temel sorunları ve bunlara yönelik çözüm önerileriniz nelerdir?
Siirt’in temel sorunları Türkiye’nin temel sorunlarından farklı değil. Bu sorunların başında işsizlik ve ekonomi geliyor. Sağlık sorunları, eğitim sorunları, Türkiye ortalamasının çok gerisinde bir ortalama gösteriyor. Bu geriliğin önlenebilmesi için elimizden geleni yapacağız.
Siirt işsizlik ve demokratikleşmeme nedeni ile göç veren bir bölge. Kentlerin nüfusu artarken Siirt’inki azalıyor.
Sanayi yatırımı yok, altyapı çalışmaları yok, eğitim sorunları alabildiğince büyük bir problem. Bir bütün olarak bölgenin geri kalmışlığı konusundaki yasal düzenlemeler, ekonomik yatırımların bölgeye kaydırılması konusunda çaba sarf edeceğiz.

Meclis’e gittiğinizde neler yapacaksınız?
Kürtlerin parlamentoda temsili önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Öncelikle Bin Umut milletvekilleri olarak Meclis’e gittiğimizde Türkiye’de vesayet sisteminin kaldırılması için çalışacağız. Atanmışların seçilmişler üzerine tahakkümüne son verecek düzenlemelere destek vereceğiz. 82 Anayasası’nın köşesinden, bucağından düzeltilerek demokratik bir anayasaya dönüştürülemeyeceğini biliyoruz. Bütünüyle sivil, demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğu ve böyle bir anayasanın Türkiye’nin önü açılacak diye düşünüyoruz. Emekçilerden yana olacağız. Sömürülen, baskı altında tutulan kesimlerden yana olacağız. Kürt sorununun demokratik çözümü için projeler sunacağız. Cins ayrımcılığına gerek yasal olarak gerekse geleneksel düzenlemelere karşı büyük mücadele vereceğiz. Cins eşitliğini sağlayacağız. Öncelikle emekçilerden yana olacağız, emekçilerin sorunlarıyla ilgileneceğiz, sorunlarını dile getireceğiz. Düşünce özgürlüğünü vazgeçilmez görüyoruz.

Nasıl bir Türkiye özlemi duyuyorsunuz?
Özlemini çektiğimiz Türkiye, demokratik bir Türkiye’dir. Özlemini çektiğimiz Türkiye kendi tarihi ile yüzleşen bir ülkedir. Kendi tarihi ile yüzleşen Türkiye komplekslerinden kurtulacaktır. Bölünme fobisinden kurtulacaktır. İki temel halkın bir arada eşit, özgür ve barış içinde yaşadığı bir Türkiye özlemi duyuyoruz.

Son olarak belirtmek istediğiniz bir şey var mı?
Bütün yurttaşlarımıza şunu söylüyorum: Temsilde adaletin önündeki engeller nedeniyle biz bağımsız adaylar olarak seçimlere katıldık. Bütün yurttaşlarımızı demokrasiden, barıştan, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden yana, cins ayrımcılığına karşı çıkan, çevre sorunlarını sorun olarak kabul eden, Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünü isteyen bağımsız adaylara oy vermelerini istiyorum.

---

Erdoğan keşke rakibim olsaydı

Bildiğiniz gibi Recep Tayyip Erdoğan Siirt’ten seçilerek Başbakan oldu. Bunun sizin için nasıl bir anlamı var?
Sayın Erdoğan Siirt’i çok sevdiği için, Siirt sevdalısı olduğu için buradan adaylığını koymadı. O dönem milletvekili olma koşullarına haiz değildi. Hileyle yasalardan doğan boşlukla Siirt seçimlerini iptal ettirerek kendi partisinin adayını da geri çektirerek burada doğan bir boşluk nedeniyle aday oldu. Eğer bu boşluk Sinop’ta olsaydı Sinop’tan aday olacaktı. Onun derdi milletvekili olmak ve başbakan olabilmekti. Yoksa Siirt’e hizmet değil. Nitekim seçildikten sonra Siirt’in yaşam düzeyinde değişiklik olmuş mu? Hayır.
Sadece eşinin Siirtli olmasından dolayı zaman zaman Siirt’i bir propaganda amacı olarak kullanmıştır ve talihsiz bir söz söylemiştir. “Kürt sorunu yoktur” demiştir. Kendi eşiyle mutlu bir hayat yaşıyor olmasını Kürt sorununun yok olduğuna delil olarak kullanıyor. Böyle bir mantıkla hareket eden bir başbakanın sorunlara çözüm bulma olasılığı yoktur. Sayın Erdoğan’la mesai arkadaşlığımız da var. Beraber çalışmalar da yaptık. Ben Halkın Hürriyet Partisi İstanbul il başkanıyken kendisi de Refah Partisi il başkanıydı. Ve 3-4 ay süren bir çalışma da yürüttük beraber. Birinci Körfez Krizi döneminde diğer bazı il başkanlarıyla savaşa karşı birlikte tutum almıştık. Birlikte bildiriler dağıtmıştık, toplantılar almıştık. O dönemden beri tanıyorum Sayın Erdoğan’ı. Oradan başlayan bir arkadaşlığımız, dostluğumuz da var. Ben isterdim ki Sayın Erdoğan Siirt’ten aday olsaydı ve benim rakibim olsaydı. Ama sanıyorum buna cesaret edemedi. İstanbul’u tercih etti.

---

Osman Özçelik kimdir?

1952 Mardin doğumluyum. İstanbul Eczacılık Yüksek Okulu mezunuyum. 1970’te mezun olduktan sonra İstanbul’da serbest eczacılık yapmaya başladım. Bu süre içinde Eczacılar Cemiyeti’nde yer aldım daha sonra İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreterliği yaptım. Bir dönem Eczacılar Cemiyeti Başkanlığı görevini yürüttüm. Bu arada mesleki yayın organlarının yönetimini üstlendim, editörlüğünü üstlendim. 1982 Anayasası’nın tartışıldığı günlerde odamızın yayın organlarında yazdığım yazılar nedeni ile cezaevine atıldım.
Daha sonra Halkın Emek Partisi’nin kuruluş çalışmalarına katıldım. Parti kuruluşundan sonra İstanbul İl Başkanlığı görevini üstlendim. Halkın Emek Partisi’nin kapatılması üzerine Demokrasi Partisi’nin kurucusu oldum ve genel başkan yardımcılığına geldim. HADEP, DEHAP ve DTP süreçlerinin tamamında genel başkan yardımcılığı görevini üstlendim. Şu anda, Siirt bağımsız milletvekili adayıyım. Kürtçe yazılar yazıyorum, Kürt dili ve edebiyatı ile ilgili bir insanım. Azadiya Welat, Welatême, Welat gazetelerinde uzun yıllardan bu yana köşe yazarlığı yapıyorum. Kürtçeye iki roman çevirisi yaptım. Bu çevrilerden dolayı çeviri ödülü aldım. Azadiya Welat gazetesinde yayınlanan edebi deneme yazılarım kitap olarak yayımlandı. İki çocuk babasıyım. Halen Diyarbakır’da serbest eczacılık yapıyorum.
YARIN: Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı Kubilay Döşeyen
Ramazan Oktay