29 Haziran 2007 00:00
GÜNLÜK
Her akşam TV ekranlarında bitip tükenmez saatler
Medya soruyor:
Efendim sizin yapacaklarınız?
Her akşam TV ekranlarında bitip tükenmez saatler
Medya soruyor:
Efendim sizin yapacaklarınız?
Hani sanki yanıt dört bilinmeyenli denklem
Sanki Amerika yeniden keşfedilecek.
Sanki kırk yıllık kaniler yani olacak!
Sanki kırk yıllık kaşarların küfünü kazıyınca altından civciv çıkacak!
Zaten bu yüzden de bu programlar izlenmiyor.
Reytinglerde en düşük oranı alıyor.
İhtimal o ki izleyici kesimini, o programda konuşacakların eşi dostu oluşturuyor!
İki güvenilmez
İnanılmaz denklemli hesaptan elbette ortaya inanılır bir durum çıkmıyor.
Ama medya yine de tutmaya devam ediyor!
Halkın nabzını tuttuk!
Politikanın nabzını bir yakaladık ki, elimizden alana aşk olsun!
Oysa belki de ülke tarihinde bu kadar tek yanlı
Bu kadar muhalefetsiz bir medya dönemi görülmemiştir.
Demokrat Parti iktidarında bile muhalefet edenler vardı.
On iki Eylül döneminde satır aralarında bir şeyler yazmaya
En azından vicdanlarını rahatlatmaya çalışanlar vardı.
Ama hiç bu kadar tek sesli medya görülmedi.
***
Yani siz bu kadar ihalenin olduğu
Kentlerin paylaşıldığı
Memleketin satıldığı
Ha bire satılacak yeni şey arandığı
Kapalı kapılar ardında en utanmaz pazarlıkların yapıldığı
Amerika ile Ortadoğu ile uluslararası sermaye ile kapıların aşındırıldığı bir dönemde yolsuzluk olmayacağına ihtimal veriyor musunuz?
Ama medyada kaç büyük yolsuzluk haberi okuyorsunuz?
Oysa Özalın zamanında bile, çocuklarının haberleriyle dolup taşardı ortalık.
Demirelin yeğen hikayeleri yazılıp çizilirdi.
Çillerin Amerikadaki malları dökülürdü.
Peki, ne oldu Başefendinin trilyonluk malvarlığı?
Milyon dolarlara gemi alan oğlu!
Hiç soruluyor mu? Konuşuluyor mu?
Ya da Kemal Abinin mısırcı evladının durumu?
Ne oldu ulaştırmacının gemi sahibi evladı?
Ya da diğerlerinin ihale takip şirketleri?
Ofer hisseleri.
Şeyh Maktum hikayeleri?
Dünyanın en pahalı doğalgaz anlaşmaları?
Küllüm zararda olan Azeri boru hattı?
Hiç bunların konuşulduğunu
Soruşturulduğunu duyuyor musunuz?
Muhalefet izine rastlıyor musunuz?
Oysa medya her gün nabız tutuyor!
Durmadan konuşuluyor.
Ama sorulmuyor.
Haber yapılmıyor.
Öyleyse acaba medya nabız yerine neyi tutuyor?
Yücel Sarpdere