30 Haziran 2007 00:00

Bağımsız adaylar konuşuyor - 23

Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı Kubilay Döşeyen ile genel seçimleri, adaylığını ve gelinen süreci konuştuk

Paylaş

Antalya demokrasi güçlerinin ortak Bağımsız Milletvekili Adayı Antalya Tabip Odası eski Başkanı Kubilay Döşeyen’le, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimleri, adaylığını ve gelinen süreci konuştuk. Döşeyen Meclis’e girince yıllardan beri haykırdığımız emek, barış, demokrasi ve özgürlüklerimizi savunmaya devam edeceğiz dedi.

Öncelikle bağımsız adaylığa nasıl karar verdiniz ve bu seçimler açısından bağımsız aday olmanın ne gibi bir anlamı var?
Demokratik Güç Birliğine bağlı partiler, başta DTP olmak üzere birleşerek girsek dahi yüzde 10 ülke barajı nedeniyle seçilme şansımız olmuyordu. Böylesine nazik bir ortamda mevcut ezberin bozulması ve 1965’ten bu yana Meclis’e girmesi engellenen “sol vicdanın” Meclis’te temsil edilebilmesi için güç birliğine bağlı partilerin ortak kararı ile bağımsız aday olmama karar verildi.

Seçim çalışmalarınız ne aşamada? Bundan sonraki dönemde seçim çalışmalarınızın seyri ne olacak?
Bu dönemin, yukarıda anlattığım nedenler açısından çok önemli ve mutlaka sonuçlanması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle aday olan insanların büyük zorluklarla karşılaşacağını düşünüyorum.

28 Mart 2004 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye başkan adayıydınız bu iki seçimi karşılaştırırsak 22 Temmuz’u nasıl görüyorsunuz?
Bu bir yerel seçim ve genel seçimden çok farklı. Çalışmalarımıza yeni başlamak zorunda kaldık ama beklediğimizin çok üstünde bir katılım ve destek görüyorum. Önümüzdeki genel seçim hiç şüphesiz yerel seçimin kurallarıyla yürütülemez. Çünkü seçilmeyi, yoksul halka para ve mal dağıtarak kazanmayı alışkanlık haline getirenler için daha zor ve daha masraflı olacağını ve daha az kitleyi kandırabileceklerini düşünüyorum

Seçimlerin yaklaştığı bu dönemde siyasi ortam son derece gerilmiş durumda. Bu durum seçim çalışmalarınızı nasıl etkileyecek?
Toplumda demokrasi talepleri yükseldikçe, statükoyu korumak ve iktidarı paylaşmak istemeyen kesimler özellikle laik-anti laik çatışması ve cumhuriyetin değerlerini koruma adına darbelerle ve son olarak “internet üzerinden” yayınlanan muhtıralarla demokratik süreci istedikleri gibi kesintiye uğratabilmektedirler. Geçmişten bugüne toplumu önce “komünizm” daha sonra “bölünme” ve en sonunda “şeriat” söylemleriyle “korku tüneline” sokan statükocu yapıya karşın daha katılımcı, uzlaşmacı ve empati kültüründen beslenen bir demokratik yapı kurmaktan başka seçeneğimizin olmadığına inanıyoruz. Siyasal gerginlikler seçimi ertelemeye kadar götürülmeye çalışılacak ama başarılı olabileceklerini sanmıyorum. Bunun için “Irak’a girmek” bile bir alternatif olabilir ancak er geç yapılacak seçimlerde sosyalistler gereken cevabı vereceklerdir.

Seçilip Meclis’e girdiğinizde mevcut durumda nasıl tavır alacaksınız? Düşündüklerinizi hayata geçirmeyi bir bağımsız aday olarak nasıl planlıyorsunuz?
Bizler toplumsal sorunları çözmek yerine onların daha da büyümesine yol açan geleneksel kurumlar ve partiler dışında da hareket yeteneği olduğunu biliyoruz. Seçim barajının aşılması zorlukları ortadayken, bağımsız adaylarla topluma yeni bir seçenek sunmanın ve barajı bu yolla aşarak demokrasiyi ve sivil siyasal yaşamı korumanın gerekliliğine inanıyoruz. Kürt sorununun çözümü, Alevilik başta olmak üzere tüm dini seçeneklerin özgürleşmesi, etnik kökeni ne olursa olsun tüm yurttaşlarımızın kendini daha güvende hissedeceği bir ülke yaratabilmek adına bu yola çıkıyoruz. Seçilip Meclis’e gidince yıllardır birlikte söylediklerimizi hayata geçirmek için uğraş vereceğiz. (Emek, barış, demokrasi ve özgürlükler…) Evrensel gazetesi ve onun değerli okuyucularına bu sıraladıklarımızı uzun uzadıya anlatmanın bir anlamı olmadığını düşünerekten bu ortak amaçları hep birlikte hayata geçireceğimizi umuyorum.

Son olarak; vaatleriniz nedir, seçmenlerinize nasıl bir çağrıda bulunmak istersiniz?
Biz devrimcilerin topluma vaatte bulunmasının doğru olmadığını; çünkü bu kelimenin klasik politikacı söylemi oluğuna inanıyorum. Ama ülkemizin ve kentimizin ormanından kıyılarına kadar her alanda talanı engellemek, doğasına sahip çıkmak, sağlıktan eğitime kadar demokratik hakların kazanımına katkı sağlamak, emek sömürüsüne dur demek ve Türküyle, Kürdüyle, Alevisi, Sünnisiyle, Ermenisi, Süryanisiyle bu ülke yurttaşlarına layık olduğu mutluluğu yaşatmak istiyoruz. Sanıyorum bu yapacaklarımızı hepimiz en az bir diğerimiz kadar biliyoruz. Bu yolda;
Türkiye’ye sözümüz var… ”Kan ve gözyaşının acıları büyütmesine izin vermeyeceğiz.”
Biz “Bin Umut Adaylarının”, söyleyecek sözü, değiştirecek gücü var. Hepinizi selamlar, gelecek kurgumuzda başarılar dilerim.

Kubilay Döşeyen kimdir?

1952 Isparta doğumlu. İlk, orta, lise öğrenimini farklı illerde tamamlayan Sayın Döşeyen, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Bir dönem kara kuvvetleri adına askeri tıbbiye öğrencisi oldu.1974 yılında sol düşünceleri nedeniyle orduyla ilişkisi kesildi. Daha sonra kendi isteğiyle Bitlis’in Adilcevaz ilçesine hükümet tabibi olarak atandı. Antalya Devlet Hastanesi’nde mesleğine devam etti. 1995 yılında buradaki görevinden istifa etti. Halen serbest olarak çalışıyor. 1996–99 yılları arasında Antalya Tabip Odası başkanlığı yaptı. Aynı yıl yapılan yerel seçimlerde CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı olunca görevden istifa etti. Bir süre sonra da antidemokratik uygulamaları nedeniyle CHP’den ayrıldı. 2004 yerel seçimleri arifesinde Demokratik Güç Birliğinin Antalya Büyükşehir Belediyesi başkanı adaylığı önerisine olumlu yanıt vererek aday oldu.
YARIN: İzmir 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Mehmet Muhdi Aslan
Berivan Tedik
ÖNCEKİ HABER

Nazilli’de ‘Kuyruklu Kürt’ olmak!

SONRAKİ HABER

Sermayenin iyi çocukları ve biz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...