01 Temmuz 2007 00:00

Kazanç spekülatörün

Cari işlemler açığı ve yüksek faiz oranlarından bile daha yüksek risk olarak gösterilen sıcak paranın Türkiye’de son dört yıllık dönemde, gelişmiş ülkelerde 25-30 yılda elde edemeyeceği kadar getiri sağladığı bildirildi.

Paylaş

Cari işlemler açığı ve yüksek faiz oranlarından bile daha yüksek risk olarak gösterilen sıcak paranın Türkiye’de son dört yıllık dönemde, gelişmiş ülkelerde 25-30 yılda elde edemeyeceği kadar getiri sağladığı bildirildi.
Türkiye’ye 2003 yılı başında getirilerek Türk Lirası’na dönüştürülüp bonoda değerlendirilen 1 milyon doların, 4,5 yılda 3 milyon 265 bin dolara, borsada ise 5 milyon 690 bin dolara yükseldiği kaydedildi.
Ankara Ticaret Odası’ndan (ATO) yapılan yazılı açıklamada, sıcak paraya dünyanın en yüksek kazancını Türkiye’nin sağladığı ve 2002 yılı başında 6,6 milyar dolar tutarında olan Türkiye’deki sıcak para stokunun bu yılın Mayıs ayı sonunda 88,1 milyar dolara kadar yükseldiği belirtildi.
Açıklamada, yabancıların Türkiye’de dünyanın en yüksek getirisini elde ederken, yastık altında tutulanlar hariç, 134,8 milyar dolar düzeyinde bir döviz tasarrufu bulunan ülke vatandaşları ve şirketlerinin ise 2003 yılı başında dolara yatırdıkları 1 milyon YTL’nin bu yılın Haziran ayı sonunda 798 bin YTL’ye gerilediği, bu sürede dolar cinsinden üç ay vadeli mevduatta tutulan 1 milyon YTL’nin de sadece 1 milyon 30 bin YTL’ye yükselebildiğine dikkat çekildi.
Yapılan hesaplamalara göre 2003 yılı başında Türk parasına dönüştürülen sıcak paranın, 4,5 yılda dolar bazında bonoda yüzde 226,5, hisse senetlerinde ise yüzde 469 oranında kazanç elde ettiği belirtilirken hesaplamaların tüm riskleri göz ardı ederek Türkiye’ye gelen ‘’küresel sermayenin’’ aldığı bu yüksek riske karşılık çok yüksek düzeyde kazanç sağladığını ortaya koyduğu vurgulandı.
Vatandaşların zararı
Türkiye, dünyanın en yüksek nominal faiz oranını uygulayarak ve parasının hızla değerlenmesine izin vererek sıcak paraya dünyanın en yüksek getirisini sağlarken, ülke vatandaşlarının Türk Parasına olan güvensizliğinin ise devam ettiğine işaret edilen açıklamada, bu nedenle döviz cinsinden tasarrufların toplam tasarruflar içerisindeki payının azımsanmayacak bir düzeyde seyrettiği belirtildi.
Vatandaşların yurt içindeki toplam döviz tasarrufları 108,1 milyar dolar düzeyinde bulunurken, bunun 85,8 milyar dolarının mevduat bankaları ve katılım bankalarındaki döviz mevduatlarında, 3,6 milyar dolarının Hazine’nin dış borçlanma için çıkardığı Eurobondlarda, 3 milyar dolarının da döviz cinsinden Hazine iç borçlanma kâğıtlarında tutulduğuna işaret edilen açıklamada ayrıca yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının Merkez Bankası’nda 15,6 milyar dolarlık kredi mektuplu ve süper döviz mevduatı bulunduğu kaydedildi.
Açıklamada, yabancıların, faiz oranlarının düşük olduğu Japonya ve İsviçre gibi ülkelerden borçlanarak Türkiye gibi ülkelere yatırım yapıp süper getiriler elde ederken, her an bir siyasi ya da ekonomik istikrarsızlık yaşanabileceği endişesiyle döviz kurunun bir anda fırlayabileceğinden endişe eden ülke halkının ise 2002 yılından sonra çok yüksek zararlara katlandıkları belirtildi.
2003 yılı başındaki kurdan dolara çevrilerek bu yıl haziran sonuna kadar yastık altında ya da vadesiz döviz mevduatında tutulan 1 milyon YTL’nin, 798 YTL’ye kadar düştüğü ifade edilen açıklamada, üç ay vadeli döviz mevduat hesabında tutulan aynı paranın ise bu yıl Haziran sonu itibariyle sadece 1 milyon 30 bin YTL olduğu vurgulandı. (EKONOMİ SERVİSİ)
‘Sıcak para sel gibidir’

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, sıcak para selinin Türkiye ekonomisini tehdit ettiğini belirterek, şunları söyledi: ‘’Gittiği ülkelerde bir süre sahte bir mutluluk yaratan sıcak para sel gibidir. Koşullar nerede uygunsa oraya doğru akar. Eğer önlem almazsak, bıçak sırtında duran Türkiye ekonomisi, sıcak para selinin yol açacağı enkazın altında kalır. Sıcak para seli, varımızı yoğumuzu önüne katıp götürmeden önlem almalıyız. Vergi koyarak sıcak para girişini kontrol altına almamız, faiz oranlarını düşürmemiz, Hazine’nin borçlanma ihtiyacını azaltmamız gerekiyor.’’

Sıcak para miktarı

Uluslararası yatırımcıların, Türkiye’ye yoğun miktarda kısa vadeli sermaye getirdikleri ifade edilen açıklamada, 2002 yılı sonunda Türkiye’de yabancılara ait toplam 6,6 milyar dolarlık sıcak para bulunurken, bu tutarın 3,5 milyar dolarlık kısmının hisse senetlerinde, 1,3 milyar dolarının Hazine iç borçlanma kâğıtlarında, 1,8 milyar dolarının da banka mevduatında tutulduğu belirtildi.
Mayıs 2007 sonu itibariyle ise sıcak paranın 88,1 milyar dolara kadar yükseldiği kaydedilen açıklamada, bunun 50 milyar dolarının hisse senetlerinde tutulduğuna dikkat çekildi.
ÖNCEKİ HABER

Ekmekte gramaj serbestisine doğru

SONRAKİ HABER

Bush’a darbe üstüne darbe

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...