03 Temmuz 2007 00:00

Bağımsız adaylar konuşuyor 26

Bin Umut Adayı Emine Ayna, Mardin’in kadın siyasetçilere yabancı olmadığını belirtirken buna, seçilmiş kadın belediye başkanlarını örnek gösteriyor

Paylaş

Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) bağımsız milletvekili adayı gösterdiği kadın adaylardan biri de Emine Ayna. Kadın örgütleri ve HADEP ile DTP içinde çeşitli görevlerde yer alan Ayna, Mardin’den aday gösterildi. Mardin’i iki bölgeye ayıran DTP, Nusaybin, Dargeçit, Midyat, Ömerli, Yeşilli ve kent merkezinde kadın aday Emine Ayna için oy kullanma çağrısı yapıyor. Mardin’in diğer bağımsız adayı ise DTP eski Genel Başkanı Ahmet Türk.
Mardin’in kadın siyasetçilere yabancı olmadığını belirten Emine Ayna, daha önceki seçimlerde de Mardin’den kadın adaylar gösterildiğini ve bunlardan belediye başkanı seçilenlerin olduğunu hatırlatıyor. Mardin’in, Türkiye’nin küçük bir yansıması olduğunu anlatan Ayna, “Keşke biz Mardin’in bu uzlaşı kültürünü diğer illere yayabilsek” diyor.
Bin Umut Mardin Bağımsız Milletvekili Adayı Emine Ayna ile seçimleri konuştuk.

Mardin’den kadın aday oldunuz. Bunun avantaj ya da dezavantajları nelerdir?
Ben ancak kendi geldiğim siyasi gelenekten bakarak bu soruya cevap verebilirim. Şunu söyleyebilirim: Daha öncesinde HADEP’te, DTP’de yöneticilik yapan biri olarak bizim kitlemiz, bizim tabanımız kadına yabancı değil. İşte Mardin’de daha önce birçok ilçede belediye başkanı adayı olarak kadınları gösterdik. Bundan önceki milletvekili seçimlerinde de biz Mardin’den kadın aday gösterdik. Yani Mardin kadın adaya yabancı değil. Ve kadınların siyaset yapmasını benimseyen bir kitlemiz var. Örneğin ben buralı değilim, Diyarbakırlıyım. Ama ortak bir siyasi geleneğimiz var. Mardinli olmadığım için bir tepki olur mu endişesi ile gelmiştim. Bırakın tepki göstermeyi, kadın olduğum için ciddi bir sahiplenme var. “Arkadaşımızdır, buradan adaydır, biz onu seçtirmeliyiz...” Böylesine çok samimi, çok doğal bir sahiplenme var. Bir de Mardin diğer illerden farklı. Birçok kesimin bir arada olduğu, uzlaşma kültürünün yerleştiği bir kent. Bunu hem halklar anlamında hem dinler anlamında söylüyorum. İşte bu uzlaşma kültürü kadını siyasette yaşatıyor. Bu uzlaşı kültürü sayesinde cinsler arasında bir uzlaşı var. Mardin’de siyasete ciddi anlamda kadın katılımı var. Yani Mardin’de siyasette kadın var.

Çalışmalarınızda nelere vurgu yapıyorsunuz?
Ben geçmişten beri siyasi çalışmalarımı kadın endeksli yürüttüm. Bunun getirdiği bir avantaj ve bir bakış var. Bu nedenle hangi sorunu açıklarsam açıklayayım, konu mutlaka bir şekilde kadına gelir. Örneğin Kürt sorunundan bahsederken Kürt kadınından da söz ederim. İşsizlikten söz ederken kadın işsizlerden, ya da emekçilerin sorunlarını anlatırken kadın emekçilerden muhakkak söz ederim. Bence her sorunun içinde kadının sorunu var.

Ne gibi tepkilerle karşılaşıyorsunuz? Halkın sizden talebi ne?
Halkın ilk talebi barış. Şöyle bir ruh hali yok: “Bunlar gidecek çözecek, bana iş verecek, bana aş verecek…” Böyle bakmıyor. “Ben kime oyumu veriyorsam o beni temsil edecek.” İlk baktıkları nokta bu. Bu anlamda bir heyecan var. “Bağımsızdır, bu sefer seçilecek ve beni temsil edecek.” Daha sonraki söylemlerinde şunu görüyorsunuz: “Gidecek orada benim sorunlarımı anlatacak. Belki çözmeyecek, belki çözme gücü bulamayacak, bunun farkında ama gidecek orada benim sorunumu dile getirecek.” Böyle bakıyor. Bin Umut Adaylarının Meclis’e taşınmasını barışın umudu olarak görüyor.

Bölgede okuma-yazma oranının düşüklüğünün seçimlerde bağımsız adayları olumsuz etkileyeceği ifade ediliyor. Buna karşı nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
1991 seçimlerinde Kürtlerin adayları SHP listesinden Meclis’e girmişti. 16 yıl önceki okuryazar oranı ile şimdiki arasında çok büyük fark var. 16 yaşında iki-üç yaşında olanlar şimdi seçmen oldu. Bunlar kesin bir şekilde okuryazar oldu. 16 yıl önce okuryazar oranı daha azdı. Ayrıca SHP olarak seçimlere girilmişti ve tercihli sistemdi. SHP olarak girilen seçimlerde tercihliler arasında Mardin’de Mehmet Sincar adı aranıp bulunuyordu, Ahmet Türk aranıp bulunuyordu. Çok daha zor koşullarda bu insanlar kendilerini temsil edecek insanları arayıp buluyordu. Bence insanlar özünde siyaseti biliyorlar. Siyasetten ne beklediklerini biliyorlar. Kimin kendilerini ifade, kimin kendilerini temsil edeceğini biliyorlar. Mardinli olmadığım halde ben gelmeden adım burada biliniyordu. Mutlaka olumsuz etkisi olacaktır. Ama bir şekilde bunu gidermenin yolunu bulacağız. Nedir bunun yöntemleri; kuralar çekildikten sonra kaçıncı sıradaysam, o sıranın kavratılması şeklinde bir çalışmamız olacak. Bunun dışında küçük küçük el ilanları hazırlayacağız.

Mardin’den Meclis’e ne götüreceksiniz?
Mardin’de yaşanan sorunların tümünü götüreceğiz. Mardin’de Kürt sorunu kadar Süryani sorunu da yaşanıyor. Kürt sorunu kadar Arap sorunu da yaşanıyor. Diğer boyutuyla Mardin’de kadının, aşiret yapısından ileri gelen ezilmişliği var. Sorun anlamında bunları Meclis’e taşıyacağız. Gençlerin sosyal alanları yok. Türkiye’de bu sorunlar yaşanıyor diyeceğiz. Örneğin Mardin’de çok güzel bir uzlaşı kültürü var. Ama bunun yansıdığı motifler yok. Bu motifleri ön plana çıkaracak çalışmalar yapmak gerekiyor.

Mardin’e mesajınız nedir?
Keşke biz Mardin’in bu uzlaşı kültürünü diğer illere yayabilsek. Süryani ve Müslümanın yan yana duruşunu, Alevilerin bunların içine girişini, birlikte yaşabilmelerini, bu kültürü her yere yayabilsek. Mardin, Türkiye’nin küçük bir yansıması. Ama seçmenler artık bir gerçeği görmek zorundalar: Seçim öncesi verilen vaatlerin kıymeti harbiyesi yoktur. Bugüne kadar bunu yaşadılar, gördüler. Bundan sonra en azından doğru karar vermek zorundalar. Türkiye’nin gerçek sorunlarını ortaya koyanların, bunların gerçek çözümlerini ortaya koyanların yanında yer almalılar.
YARIN: Kars Bağımsız Milletvekili Adayı Mahmut Alınak
Şahin Bayar
ÖNCEKİ HABER

Deri işçileri AKP ve CHP’ye tepkili

SONRAKİ HABER

Kim ‘gavur, dinsiz’ diyebilir?!..

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...