04 Temmuz 2007 00:00
Tunceli Bağımsız Milletvekili Adayı Şerafettin Halis
Geçenlerde bir haber okudum, bizim Evrensel de. Hozat Belediye Başkanı gözaltına alındı başlığını taşıyordu. Hiç değiştirmeden, aynen yazıyorum haberi; Türkiyenin, bıngıldağı sertleşmemiş sosyal demokrat ya da solcumtrak...
Geçenlerde bir haber okudum, bizim Evrensel de. Hozat Belediye Başkanı gözaltına alındı başlığını taşıyordu. Hiç değiştirmeden, aynen yazıyorum haberi; Türkiyenin, bıngıldağı sertleşmemiş sosyal demokrat ya da solcumtrak sağcı yahut da mayonezli sağcımtrak solcuları okurların da belki bu sıcak havalarda beyinleri çalışır diye:
Tunceli nin Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak, makamında gözaltına alındı. Edinilen bilgilere göre üç gün önce, Bin Umut Tunceli Bağımsız Milletvekili Adayı Şerafettin Halisin Hozattaki seçim bürosu açılışına katılan ve burada konuşma yapan Belediye Başkanı Cevdet Konak, dün akşam saatlerine doğru gözaltına alındı. Konakın, seçim bürosunda, açılış sırasında yaptığı konuşmadan dolayı gözaltına alındığı bildirildi. Makamında gözaltına alınarak Hozat İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürülen Belediye Başkanı Konakın, buradan Tunceli Emniyet Müdürlüğüne götürüleceği öğrenildi.
Kentteki siyasi partiler ve kitle örgütleri, Konakın gözaltına alınmasını protesto etti... (Evrensel, 29.6.2007)
Bu haber bana iki şeyi anımsattı. İlki, sevgili şair ağabeyim Ş. Avni Ölezin, Türkiye de demokrasi yok, demokrasi diktatörlüğü var sözünün ne denli doğru olduğunu... Adam, devletin malını, yani Anasının uçağı gibi kullandığı Ana uçağını istediği gibi kullanıyor, değil gözaltına alınması, neredeyse eleştirilmiyor bile. Bir iki cılız ses çıktı, onu da boşverin...
Ana uçağını, anasının uçağı gibi kullanan Beyaz Türk, çünkü Batıda yaşıyor. Öteki, bileğinin / beyninin hakkıyla açılış töreni yapmaya kalkışıyor, ama Zenci Türk, yani Doğulu Türk olduğu için gözaltına alınıyor. Ondan sonra da kalkıyorlar, Türkiyede demokrasi vardır diyorlar. Hadi canım ufak at da, Kemal Unakıtanın oğlunun civcivleri nasiplensin
Bu haberin bana anımsattığı ikinci şey de tadı hâlâ damağımda olan, yıllarca önce Emeğin Partisinin (O zamanlar adı, Emeğin Partisiydi, sonra Emek Partisi oldu) o günlerdeki Başkanı (Şimdi İzmir 1. Bölgeden Bağımsız Milletvekili Adayı) Levent Tüzelle, Mustafa Yalçınerle, Mazlum Sarısaltıkla, Tevfik Taşla ve başka arkadaşlarla birlikte yaptığımız Tunceli gezisiydi. Yalnız Tunceli değil Diyarbakır, Elazığ, Urfa ve Malatya da vardı. Ama Tunceliyi unutamam. Kendilerini doğadan güçlü sanan birileri yıkmışlar köprüleri, yakmışlar ormanları, ama doğa, Naber tosunlar, ben en büyüğüm diyerek yine güçlü ağaçlarını yaymış, görkemli Munzurun çevresine
Ne güzeldi Munzur, ne güzeldi Tunceli Kimse kusura bakmasın, özellikle kadın / kız okurlarımdan özür dileyerek söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, Kenan Evren Anayasasına hayır diyen tek Erkek Kent olarak Tunceli çıkmıştı. Utanarak söylüyorum; doğduğum, burnumda tüten o İstanbul adlı kentten böylesine yiğit insanlar çıkıp, ağırlıklarını koyamamışlardı.
Dünyanın 65 ülkesinden büyük olan İstanbulun snopları, o günlerde havasından yanına yaklaşılmayan ABD izinli darbecisi Kenan Evrenden korktukları için o biçim Anayasa ya Evet oyu vermişlerdi. Ama Tuncelililer yiğit çıkmıştı, Hayır demişlerdi. Ve bugün ne denli haklı oldukları ortaya çıkıyor...
Eminim, 22 Temmuz 2007de bir kez daha tarihe geçecek Tuncelililer. Anayasaya Hayır diyenler, adım gibi biliyorum, Şerafettin Halise Evet diyecekler. Gerçek Tuncelili, gerçek Hozatlı Şerafettin Halis, Hozat ın Dalören köyündenmiş. Benim, FBli olmasının dışında hiçbir yanlışını görmediğim, sevdiğim, saydığım, zaman zaman Nemrutlaşsa da yürekten bağlı olduğum Mazlum Sarısaltık dostumun da baba tarafından akrabasıymış
Kenan Evren Anayasasına Hayır diyerek tarihe geçen Tuncelililer, bir kez daha tarihe geçmek fırsatını buldular, bu kez Şerafettin Halise Evet diyerek...
Bülent Habora