04 Temmuz 2007 00:00

Kemal Sunal’a gülmek 1

Sinemamızın usta oyuncusu Kemal Sunal, yedi yıl önce 3 Temmuz’da aramızdan ayrılmıştı. Sunal’ın yıllarca önce çektiği filmlerinin hâlâ aynı ilgiyle izleniyor olması, onu ve filmlerini neredeyse “ölümsüz” kılan bir olgu.

Paylaş

Sinemamızın usta oyuncusu Kemal Sunal, yedi yıl önce 3 Temmuz’da aramızdan ayrılmıştı. Sunal’ın yıllarca önce çektiği filmlerinin hâlâ aynı ilgiyle izleniyor olması, onu ve filmlerini neredeyse “ölümsüz” kılan bir olgu. En çok da yarattığı, onunla özdeşleşen tiplerle hatırlıyoruz onu; İnek Şaban, Kibar Feyzo, Çöpçü Apti gibi... Halkın içinden öyküler anlatarak halkın gönlünde taht kurmayı bilmişti o. Boşluğu kolay doldurulamayacak bir sanatçı duyarlılığını taşıyordu. Usta oyuncuyu ölüm yıldönümünde, ülkenin farklı bölgelerinden emekçilerle “Ona neden gülüyoruz” sorusunun yanıtını arayarak anmak istedik. Yazı dizimiz boyunca, Kemal Sunal da kendi sineması üzerine yazdıklarıyla bizimle olacak.

Irgatlar ve Kibar Feyzo

Oynadığı filmlerle halkın yaşantısına ayna tutmuş, insanları adeta ağlanacak hallerine güldürmüş, yarattığı halktan karakterlerle Türkiye halkının gönlünde, doldurulamaz bir yer etmiş Kemal Sunal. Aramızdan ayrılışının üzerinden yıllar geçmesine rağmen televizyon ekranlarında hemen her gün oynayan filmleri, halkın bıkmadan usanmadan onu izlemesi, tüketimin alabildiğine geliştiği, filmlerin, müziklerin vb. ertesi güne unutulduğu bir dönemde gerçek sanatın halktan kopuk olamayacağını; halkın sıkıntılarını, acılarını, mutluluklarını ve umutlarını yansıtmadığında unutulup gideceğini öğretiyor bize Kemal Sunal.
Kemal Sunal’ın neden bu kadar çok sevildiğini, insanların filmlerini defalarca izlemesine rağmen nasıl olup da aynı tadı aldığını, kendisinin de yarattığı karakterler arasında yer alan tarım işçilerine sorduk.
Adana’nın emekçi mahallelerinden birisi olan Kiremithane’de, çoğunluğu tarım işinde çalışan bir ailenin evine konuk oluyoruz.
On nüfus bir evde yaşayan Günhan ailesi… Evin hanımlarından birisi olan Kezban Günhan bizi kapıda karşılıyor. İçeri giriyoruz, ev on kişilik bir aileyi alamayacak kadar küçük, ancak başka çareleri olmadığını öğreniyoruz. İkisi kız, beş çocuğu olan Kezban hanım, evin ikinci gelini olduğunu yani eve kuma olarak geldiğini anlatıyor bize. O gün işe gitmedikleri için evde oturanlarla sohbet ediyoruz. Evin en büyük çocuğu Murat yirmi üç yaşında, yeni evlenmiş. Özlem, şu anda on altı yaşında. İlkokulu bitirdiğinden beri annesiyle birlikte tarlaya çalışmaya gidiyor.
Sohbetimiz bittikten sonra önceden karalaştırdığımız gibi Kemal Sunal’ın “Kibar Feyzo” filmini, oturmaya gelen komşular ve ikram edilen çaylarla birlikte izlemeye başlıyoruz.
Kemal Sunal’ın köyde yaşayan bir karakteri canlandırdığı, sevdiği kızla evlenmek için başlık parasını toplamaya çalıştığı sırada karşılaştığı sorunları anlatan, ağalık düzenini ve töreleri komik bir dille hicveden filmi izlerken her biri defalarca izlemiş olmasına rağmen yine de her esprili olayda kahkahalar atmaktan geri durmuyor. “Bu adam her izlediğimizde stresimizi alıyor” sözleriyle anlatıyorlar Kemal Sunal’ı.
Halkın aynasıydı
Filmden sonra söyleştiğimiz Kezban Günhan, Kemal Sunal’ı çok sevdiğini, vefat ettiğinde bu duruma çok üzüldüğünü söylüyor. Kemal Sunal’ı gençliğinden bu yana izlediğini ve bütün filmlerinde toplum için mesajlar verildiğini söyleyen Kezban Hanım, “Kemal Sunal’ın bütün filmleri bizlere bir şeyler anlatıyor. İşte izledik filmi, bizlere ağalık düzeninin halkı nasıl ezdiğini, törelerin yanlış tarafları olabileceğini de anlatıyor ” diyor. İnsanların Kemal Sunal’ı sevmesinin nedenini, halktan insanları samimi bir şekilde anlatması olarak yorumlayan Kezban Hanım, “Bence Kemal Sunal, yaptığı bütün eserlerle bu işi yapan sanatçılara örnek olmuştur” diyor.
16 yaşındaki Özlem Günhan, televizyonda yayınlanan hiçbir programın kendisine ve yaşamına hitap etmediğini düşünüyor. Kemal Sunal filmlerinin ise üzerinden yıllar geçmesine rağmen kendi hayatlarını yansıttığını ve hayatlarına bir renk kattığını söylüyor. Kemal Sunal’ın halk için üreten bir insan olduğunu dile getiren Günhan, bundan sonraki nesillerin, Kemal Sunal’ı izletildiği kadar izleyeceğine inandığını anlatıyor.
Yeni evli Murat Günhan da kardeşi Özlem gibi düşünüyor. Kemal Sunal’ın halkın içinden çıkıp onların sorunlarına yönelik bir üretimden yana olduğunu savunuyor. “Küçük yaştan beri çok işte çalıştım ve çalıştığım her işte ezildim. Fakat bunların hiçbiri televizyonlarda yok. Bir tek Kemal Sunal filmlerinde yer veriliyor” diyor. (Adana/EVRENSEL)

Kemal Sunal anıldı
Sinema sanatçısı Kemal Sunal, ölümünün yedinci yılında Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bulunan mezarının başında anıldı.
3 Temmuz 2000 yılında Balalayka filmi için bindiği uçakta kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren sinema oyuncusu Kemal Sunal için Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bulunan mezarının başında bir anma gerçekleştirildi. Anmaya; Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal, çoçukları Ezo ve Ali Sunal’ın yanı sıra sinema oyuncuları Perihan Savaş, Ulvi Alacakaptan, Göksel Kortay ve sevenleri katıldı. Ali Sunal, yaptığı kısa konuşmada; “Hem insanlık için hem de oyunculuk adına çok büyük bir kayıptır. Daha öğreteceği çok şey vardı. Yedi sene geçmesine rağmen boşluğunu hâlâ hissediyoruz” şeklinde konuştu.
Mezarının başında dua okunduktan sonra katılanlara helva dağıtılmasıyla anma sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)
M. Talip Aytimur
ÖNCEKİ HABER

‘Sıcak’ ifadeler uzlaşma getirmedi

SONRAKİ HABER

Tunceli Bağımsız Milletvekili Adayı Şerafettin Halis

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...