06 Temmuz 2007 00:00
Fındıkçı yumuşadı ama tepkisini sürdürüyor
Ordu ve Giresunda fındık vatandaşın siyasi tercihlerini tek başına belirleyecek kadar önemli. AKP, fındıkçıyla iktidarı döneminde açtığı arayı düzeltmeye çalışıyor. AKPye yönelik sert tepki kısmen azalmış olsa dahi öfke...
Ordu ve Giresunda fındık vatandaşın siyasi tercihlerini tek başına belirleyecek kadar önemli. AKP, fındıkçıyla iktidarı döneminde açtığı arayı düzeltmeye çalışıyor. AKPye yönelik sert tepki kısmen azalmış olsa dahi öfke hâlâ dinmemiş. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın mitingi de henüz seçmenin kararını değiştirecek bir etki yapmış değil.
AKP iktidarı döneminde, fındığın değerini korumada ve üreticinin sorunlarını aşmada önemli bir işlev gören Fiskobirlik üzerinde hükümet baskısı hiç eksik olmadı. Hatta bu noktada AKP, üreticiyi karşısına almaktan hiç çekinmedi.
Yaşanan fındık krizinin sebebinin AKP iktidarı olduğunu bilen fındık üreticisi 100 bin kişiyle sokağa dökülerek hükümeti protesto etti. Hükümetin, Bizimle ilgisi yok. Sorun Fiskobirlikten kaynaklandı sözleri vatandaşı ikna etmedi.
Fiskobirlikte yaşananlar üreticiyi savunmasız bırakmaya yönelik hükümet tutumunun en somut göstergesiydi aslında. 2003-2005 üretim sezonunda hükümet, ne fındık alımında ne de destekleme konusunda birliğe en ufak bir katkı sunmadı. Buna rağmen Fiskobirlik, ihracatı 2 milyar dolar düzeyine taşıdı. Fakat birliği desteklemeyen hükümet bir de birliğin şahdamarını kesti. Tarım satış kooperatiflerinin tek finansman kaynağı haline gelen Destekleme Fiyat İstikrar Fonundan (DFİF) Fiskobirlikin kredi alması engellendi. Üstelik bu engelleme, birliğin elinde borcu yoktur belgesi olmasına rağmen yapıldı. Hükümet, 5 Nisan 2006 tarihli kararla, fındık alabilmesi için TMOya geniş yetkiler tanınken Fiskobirlikin piyasaları düzenleme yetkisini elinden aldı.
Yara sarma çalışmaları...
AKP 100 bin kişilik eylemin ardından başlattığı yara sarma meşguliyetini seçim yaklaştıkça daha da artırdı. Milletvekili adayları seçim süreci başladığından beri köy köy ikna turları atıyor. Başbakan Erdoğan, Karadenizdeki ilk mitingi Giresunda yapmayı tercih etti. Giresunda hatırı sayılır bir kalabalık toplandı. Kalabalık Erdoğanın fındıkla ilgili söyleyeceklerini merak ettiği için gelmişti meydana.
Başbakan Erdoğan fındık üreticilerinin beklentilerini bildiği için hem üreticilerin tepkisini çekmeyecek hem de fındık fiyatının düşük olmasını isteyen fındık lobisini kızdırmayacak, çok dikkatli bir dil kullanmaya özen gösterdi. Benden fiyat açıklamamı bekliyorsunuz. Birileri Fındık 8 YTL olacak diyor. Bekara karı boşamak kolay. Ben evliyim, 70 milyon vatan evladının sorumluluğunu üzerimde taşıyorum. Şu anki fiyatın üzerinde bir fiyatla çalışmamızı başlatacağız. Biz üreticimizi mağdur etmeyiz. Bundan hiç endişeniz olmasın.
Fiskobirlik hamlesi
Başbakan Erdoğan, fındık üreticisi gözünde puan toplamaya çalıştığı hamlesini, iyice köşeye sıkıştırdığı Fiskobirlike yönelik açıklamalarıyla yaptı.
Başbakan, mitingin ardından Fiskobirlik Genel Müdürlüğünü ziyaret etti. Burada Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Pamuk ve TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu ile görüşen Erdoğan, fındık talimatı verdi: Fındıkla ilgili TMO ve Fiskobirlik müşterek bir fiyat açıklasın; ama ödeme planını da açıklasın. Erdoğan, hafta sonuna kadar 2 kurum neticeye varırsa pazartesi günü Bakanlar Kurulunda bunu değerlendirerek, nihai kararlarını verebileceklerini bildirdi. Başbakan, Fiskobirlikin kendini toparlamasından sonra TMOyu fındık işinden çekeceklerini de söyledi.
Yıllardır devlet yatırımı ve hizmet görmeyen Giresunlular kendilerini denizden koparan sahil yolunu hizmet olarak görüyor. Başbakan bunu bir koz olarak kullanıyor ve Yıllarca yapılamayanı yaptık diyerek seçmenin dikkatini başka noktalara çekmek istiyor. Bazı üreticileri etkilese de fındık siyasetteki baş yerini hâlâ koruyor. Fındık sezonu ile seçimin iç içe girmesi nedeniyle en çok konuşulan konu fındık. Orduda fındık üreticileriyle fındık ve seçim üzerine yaptığımız görüşmeler üreticinin tepkisinin sürdüğünü gösteriyor.
Nabzı fındık tutuyor
İyi bir fiyatla AKPyi affetmeye hazır olanlar var. Hükümetin verdiğinin iki katını vereceklerini söyleyenleri inandırıcı bulmayanlar da... Muhalefetin 8 YTLsine kısmen rağbet gösterenler de mevcut. Karadeniz Sahil Yolu ve diğer icraatlar, cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalif partilerin tavırları elbette etkilemiş seçmeni fakat tepkileri olanların sayısı hâlâ çok fazla...
Karacaömer köyünden Erol Şahin durumu şöyle özetliyor: Fındığa verilen değer insana verilen değerdir. Fındığı değerlendiren köylüye de değer veriyor demektir. Geçmiş dönemlerde fındığa değer veren olmuş ama son dönemlerde bu değer verilmemiş. Halkın elini tutacak, halktan yana partilerden yana olmalıyız. Bu partilerin büyümesi halkın da yararına olacaktır. Atatürk Köylü milletin efendisidir demiş ama biz köleyiz. Fındık fiyatlarımızı tüccarlar belirliyor. Bu nedenle de perişan ediyorlar Fakirliğe mahkum ediyorlar. Seçim zamanında gücümüzü göstermeliyiz. Emeğimizi koruyacak partilere yönelmeliyiz. (EKONOMİ SERVİSİ)
Tefeciye mahkum edene oy yok
Hamdi Turcan (Yemişli köyü): Fındıkta hükümetin yanlış politikaları var. Fiskobirlikle kör dövüşü yaptı. Fındık üreticilerine yazık oldu. Siyasetçiler Meclise gidince halkı unutuyor. 2006 fındığında yarı yarıya zarar ettik. 2003te 5 YTLye sattığımız fındığı 2007de 2.90 YTLye sattık. Herkes emeğinin karşılığını almalı. O zaman insanlar daha istekli çalışır.
Ramazan Öksüz (Yemişli köyü): Tek geçim kaynağımız fındık. Hükümet yetkilisi fındık var mı, yok mu bakmıyor. Oturdukları yerden fiyat veriyorlar. Masrafları kurtaramıyoruz. Fabrikatörler, tüccarlar 10 YTL de olsa 2 YTLye almaya çalışıyor. Hükümet bunu engellemeli.
Hüseyin Ürel (Aydınlar köyü): 2005 mağdurlarından biri de benim. Fındığın para etmesini istiyoruz. Hangi partiye oy vereceğimi bilmiyorum. Partilerden çok beklentimiz var. Bizi tefeciye yönlendirmesinler.
Bülbül Keleş: (Aydınlar köyü): Fındığımıza para vermediler. Fındık kendini kurtarmıyor. Fındığın peşinde süründük ama para alamadık. Fındığın fiyatını devlet belirlesin. Fakiri fukarayı düşünsünler. Tek fındığın gözüne bakıyoruz. Tayyip Erdoğan bizi mahvetti.