07 Temmuz 2007 00:00

çekirdek kabuklarını yere atan sıpa heykeli

"Son çaremiz bu" dedi büyük şehrin belediye başkanı basın açıklamasında, "Zaten heykel tamamlanmak üzere... Az kaldı, bitiyor." Sakız çiğneyen insandan da, satandan da tiksiniyordu. Zaten çocukken bile, ağzına hiç sakız koymamıştı.

Paylaş

"Son çaremiz bu" dedi büyük şehrin belediye başkanı basın açıklamasında, "Zaten heykel tamamlanmak üzere... Az kaldı, bitiyor." Sakız çiğneyen insandan da, satandan da tiksiniyordu. Zaten çocukken bile, ağzına hiç sakız koymamıştı. Evet, direnmişti sakız çiğnemeye karşı. Bütün arkadaşları sakızlardan çıkan araba resimlerini olsun, motör resimlerini olsun, biriktirirken, o ve ekibi -evet, bir süre sonra mahallede kendi ekibini kurmuştu - "bir resimin peşinde esir oldunuz lan oğlum" şiarından hareketle, gerçek otomobil ve motörleri izlemek için gizliden gizliye otobanın kenarındaki koruluğa kamp kurar olmuşlardı. Fakat çekirdek çitlediği olmuştu mahalledeki trafonun ordaki yıkık duvarın kıyısındaki gölgelikte. -Nesibe teyzelerin evin orası var ya...- Evet, çekirdek kabuklarını da yere atmıştı. Nasıl olsa Nesibe teyze süpürüyordu çekirdek kabuklarını. Ama çocuktu daha o zaman. Sıpaydı yani. Tam bir eşşek olmamıştı daha sizin anlayacağınız.
Yere Yapışmış Sakızları Yerden Kazıma Ekibi'nin gelip gelmediğini sordu zabıta çavuşuna:
- Yere Yapışmış Sakızları Yerden Kazıma Ekibi geldi mi?
- Geldiler efendim...
- Ekip şefini 5 dakika içinde odamda görmek istiyorum...
- Tamam abi...
- Abi mi?
- Pardon, ağzımdan daldı sayın başkan... Ay işte kafamdan kaçtı. Ooof... Bir cümle kurabilsem ne kadar güzel olacak. Ehem! Kafam dalgın olduğu için ağzımdan kaçtı sayın başkanım. Yere Yapışmış Sakızları Yerden Kazıma Ekibi'nin şefini hemen odanıza gönderiyorum!
O gün kentin sokaklarından tam 2 bin sekiz yüz altmış dokuz adet çiğnenmiş sakız toplanmıştı. Başkan, aile heykeltıraşı olan Mümtaz Bey'den, bu sakız atıklarından bir tane çekirdek kabuklarını yere atan sıpa heykeli yapmasını istemiş ve heykelin yapımına başlanmıştı. Hatta neredeyse bitiyordu heykel. Kulaklarıyla kuyruğu eksikti bir tek. Böylece, sakız atığından sonra ikinci nefret ettiği şey olan "çekirdek kabuklarıyla" da mücadelesinde önemli bir adım atmış olacaktı. O gün yaptığı basın açıklamasında halka bu müjdeli haberi vermişti işte. Basın açıklaması bitmiş, evli evine, köylü köyüne gitmişti. Zabıta çavuşu, başkanın odasına girdi. Sanki aklına süper bir öneri gelmiş gibiydi:
- Efendim aklıma süper bir öneri geldi.
- Nedir? Söyle...
- Şimdi efendim... Herkes de yere atmıyor ki çiğnediği sakızı. Bir çok insanımız da, parktaki bankların altlarına yapıştırmak suretiyle ya da mesela ben de, hepimiz yapardık küçükken, okuldaki sıranın hemen altına yapıştırmak kaydıyla... Ya da sandalyenin altına yapıştıraraktan kurtulduğumuz olmuştur ağzımızdaki sakızdan...
- Bunları toplamak için de bir tim kuralım diyorsun...
- Evet efendim...
- Hmmm... Akıllıca!
Bu başkan kim miydi? O kendini biliyor...
M. Öner
ÖNCEKİ HABER

sözümona bilgi yarışması

SONRAKİ HABER

Akhisar Öğretmenevi kapatıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...