07 Temmuz 2007 00:00

Bağımsız adaylar konuşuyor 30

Bin Umut Diyarbakır Milletvekili Adayı Selahattin Demirtaş, ‘Meclis ilk defa özgürlükleri yakından tanıyacak’ dedi

Paylaş

Bin Umut Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Selahattin Demirtaş, Meclis’e girmelerinin Kürt sorununun çözümünün tartışılmasına vesile olacağını belirterek “Biz çözümün sigortasıyız” dedi. Demirtaş’la seçimleri ve hedeflerini konuştuk.

22 Temmuz seçimlerine giden siyasal süreci nasıl yorumluyorsunuz? Bin Umut Adaylarının bu süreçteki yeri ve rolü ne olacak?
Türkiye erken seçim kararını bir kriz neticesinde aldı. Sistem yaşadığı tıkanıklığı bir erken seçimle aşmaya çalışıyor. Dolayısıyla sistemin bir bütün olarak bu seçimden beklentisi bu krizi çözme noktasındadır. Biz meseleye böyle yaklaşmıyoruz. Bize göre sistem uzun süredir bir kriz yaşıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ayyuka çıktı ama uzun zamandan beridir Kürt sorunu başta olmak üzere temel toplumsal sorunların çözümsüzlüğü nedeniyle ciddi bir kriz yaşanıyordu. Dolayısıyla bütün bu temel krizlerin çözümünü getirip bir seçime bağlamak çok yanılgılı bir yaklaşım olur. Seçim sorunun çözümü noktasında belirleyici olmayacaktır. Bir ara formüldür. Yeni oluşacak Meclis’te de görülecektir ki sistem bir bütün olarak kriz halini yaşamaya devam ediyor olacak. Dolayısıyla biz Bin Umut Bağımsız Adayları olarak seçime diğer partilerin yüklediği misyonu, anlamı yüklemiyoruz. Seçim eğer başarabilirsek, Meclis’e güçlü bir grupla gidebilirsek seçim Türkiye’deki temel sorunların tartışılmaya başlanması için bir vesile olabilir.
91-93 arasındaki olağanüstü DEP sürecini saymazsak 80 yıllık cumhuriyet tarihinde bir tek TİP’in deneyimi var. Bir dönem onlar seslerini yükseltebilmişler ama onlar dışında bugüne kadar TBMM, Anadolu insanının, halkın, emekçinin, ezilenin, yoksulun, Kürtler başta olma üzere farklı toplumsal kesimlerin sesinin yankılanmadığı, halktan kopuk, halkan uzak, halkın kendini sıcak hissetmediği bir kurum halinde. Bizim Meclis’e girmemizle birlikte tarihte ilk defa bu kadar güçlü bir sol, emekten, özgürlükten, demokrasiden Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünden yana en güçlü ses Meclis’ten çıkmış olacak. Meclis tarihinde ilk defa özgürlükleri yakından tanıyacak.

Seçim kampanyanızı hangi talepler ve sloganlar üzerine kuracaksınız?
Bölgenin öncelikli talebi barıştır. Halkın barış ve kimlik talebini anadilde eğitim gibi taleplerini seçim kampanyası süresince dile getireceğiz. Diyarbakır’da da bölgenin birçok ilinde olduğu gibi en öncelikli sorunlarından biri işsizlik. İstihdama yönelik plan ve projelerimizi kampanya süresince anlatacağız. Sistem içerisinde devlet partisi gibi davranan hiçbir parti Diyarbakır’ın işsizlik sorununu çözmez, çözemez. Çünkü onların politikası Kürtleri açlık ve işsizlikle terbiye etmektir. Cezalandırma politikasıdır. Sadece biz halkımızın bu sorununu çözebiliriz. Bize hem iş adamlarımız güvenirler yatırım yapma konusunda hem de o iş adamlarına pazar oluşturma konusunda biz güvence verebiliriz.
Özellikle köyüler, tarım ve hayvancılık ile uğraşan halkımızın çok ciddi sorunları var. Tarım ve hayvancılıkta batı illerine kıyasla ciddi bir destek görmüyorlar. Hem fizibilite çalışması konusunda, hem de -Diyarbakırlı bir tarım bakanı olmasına rağmen- buradaki çiftçi ve köylüler Tarım Bakanlığı’nın ciddi bilgi ve materyal desteğini görmüyor. Destekleme primleri konusunda sıkıntılar var. Eşit dağıtılmıyor. Partizanca anlayışlar var. Biz hayvancılık ve tarımla ilgili üreteceğimiz politikalarla çözüm gücünün biz olduğu mesajını vereceğiz.
Herkes ÖSS’yi, YÖK’ü kaldıracağını belirtiyor. Çok moda bir kampanya sloganı haline geldi. Biz belki ÖSS’yi kaldıramayacağız ama ÖSS ve YÖK’ün kaldırılmasını en çok gündeme getiren biz olacağız.

MHP adayı Tuğrul Türkeş bir gazetede bağımsız milletvekili adaylarının “efendi” olması halinde sorun yaşanmayacağını söylüyor. Meclis’e girmesi olası Kürt vekillere dolaylı yoldan mesaj gönderiyor…
Bizim Meclis’e girmemize devlet nasıl bir tepki ve refleks gösterecek, bunu kestiremiyoruz. Ama bizim hareketimizin sınırını, bizim davranışlarımız ve söylemlerimizin sınırını Tuğrul Türkeş gibi milliyetçiler belirleyemez. Biz nasıl davranacağımızı, kimi temsil edeceğimizi çok iyi biliriz. Kimse bize sınır çizmeye kalkmasın. Bizim sınırımızı ancak halkın talepleri belirler. Bu nedenle çok dikkate almıyoruz. Onlar aracılığıyla bazı mesajlar verilmek isteniyor bize. Ama hiç kimse bize sınır çizmeye kalkmasın.

Bölgede Hakkari, Siirt ve Şırnak illeri ‘güvenli bölge’ kapsamına alındı. Operasyonlar yoğunlaştı. Tüm bu gelişmeler Bin Umut Adaylarının seçim çalışmalarını nasıl etkileyecek?
Erken seçim kararı alındıktan sonra bu kadar hareketliliğin olması, söylentilerin ayyuka çıkması, askeri operasyonların yoğunlaşması, Sur belediyesi başkanının görevden alınması, geçici güvenlik bölgelerinin ilan edilmesi; bunların tamamı seçimden bağımsız değildir. Dolayısıyla bölgeyi kaotik bir ortama, gergin bir ortama sürükleyerek buradan mümkün olduğunca az sayıda bağımsız adayın seçilmesine yönelik bir tutum seziyoruz. Diyarbakır’ın bazı köylerinde jandarma tarafından MHP’ye oy verilmesi, bağımsızlara verilmemesi yönünde telkin ve tehditlerde bulunulduğunu dile getirdi insanlar. Bu tür uygulamalar seçim gününe kadar devam edecek. Seçim günü de sandık üzerinde baskılar oluşturulacak. Antidemokratik uygulamalarla mümkün olduğu kadar az bağımsız adayın seçilmesi hedeflenecek. Ama bu halk 91 yılında da sandık başına gitmişti. Savaşın yoğun olduğu, faili meçhul cinayetlerin yoğun olduğu bir dönemde, baskı ortamında sandığa gidip kendi adaylarını Meclis’e taşımıştı. Bu defa da bütün baskılara rağmen hiç kimse korkmadan çekinmeden oyunu kullanacak ve sandığa ve oyuna sahip çıkacak. Biz de bu konuda elimizden gelen çabayı göstereceğiz

Meclis’e hangi sorunları taşıyacaksınız? Nasıl bir politika izleyeceksiniz?
TBMM büyük bir olgunlukla bizim Meclis’e taşıyacağımız konuları tartışabilirse rejim krizi o zaman aşılmaya başlayacak. Biz rejim tıkanıklığını aşma konusunda çözüm gücü olan bir hareketiz. Şu anda rejim Kürt sorununu çözememekten kaynaklı büyük bir iç sorun, çatışma yaşıyor. Eğer bizim önereceğimiz Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü konusundaki makul projelerimiz Meclis tarafından sahiplenilirse kısa bir süre sonra Türkiye artık ölümlerin, çatışmaların olmadığı ve herkesin güven içerisinde yaşadığı bir ülkeye dönüşür. İkincisi biz uluslararası barışçıl politikalar önereceğiz. Kuzey Irak’taki Kürdistan Federal Bölgesi başta olmak üzere bütün uluslararası ilişkilerde barışçıl ve diyalogu esas alan bir politikayı izleyeceğiz. Dolayısıyla bu da kabul görürse, Meclis tarafından sahiplenilirse sınır ötesi operasyonlar, güneyimizdeki Kürt oluşumun Türkiye için tehdit oluşturması, Kerkük meselesinin krize dönüşmesi büyük ölçüde çözülmüş olacak. Biz bunun sigortasıyız. Bu işin sigortasıyız. Eğer biz halka güven verebilirsek ve Meclis’te bunun arkasında durursa içte ve dışta Kürt sorunu büyük oranda çözüm aşamasına girmiş olacak. Biz çözeriz demiyoruz ama çözüm aşamasına girmiş olacak.

Selahattin Demirtaş kimdir

1973 Diyarbakır doğumluyum. İlk, orta, lise öğrenimimi Diyarbakır’da yaptım. İlk gençlik yıllarımı Diyarbakır’da yaşadım. Daha sonra 9 Eylül Üniversitesi’nde Deniz İşletmeciliği Bölümü’nde iki yıl İngilizce eğitim aldım. İkinci yıldan sonra Diyarbakır’da deniz olmadığı geldi aklıma. Çok ısınamadım o bölüme. İdealimin o bölüm olmadığını anladım. Bu bölümü bırakarak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdim. 1998 yılında mezun olup Diyarbakır’da staja başladım. 1999 yılında Diyarbakır’da avukatlığa başladım. 2000 yılında İHD Diyarbakır yönetim kurulu üyeliğine seçildim. 2002 yılında da İHD şube başkanlığı görevine getirildim. Aday adaylığıma kadar da bu görevi yürüttüm. Evliyim ve bir kız çocuğum var.
YARIN: Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Aysel Tuğluk
Mehmet Aslanoğlu
ÖNCEKİ HABER

Takvim karıştı

SONRAKİ HABER

Yasalar sendikalı fabrikalarda tersine işliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa