08 Temmuz 2007 00:00

Tatile değil tezgah başına…

Karşıyaka Sanayi Sitesi’nde küçük bedenler, okulları tatil olduktan sonra “Çırak aranıyor mu?” diyerek kapı kapı dolaşmaya başladılar. Kimisi çalışmak zorunda olduğu için kimisi de babasının “Okul bitti. Git meslek öğren” sözü ile sanayiyi mesken ediniyor.

Paylaş

Karşıyaka Sanayi Sitesi’nde küçük bedenler, okulları tatil olduktan sonra “Çırak aranıyor mu?” diyerek kapı kapı dolaşmaya başladılar. Kimisi çalışmak zorunda olduğu için kimisi de babasının “Okul bitti. Git meslek öğren” sözü ile sanayiyi mesken ediniyor. Saniyede hünerlerini gösteren küçük işçilerin bazıları bu işi yıllardır yaptıkları için artık “usta” olmuşlar. Patronlarının kendilerinden üç katı büyüklüğünde torna tezgahlarını emanet ettiği çocukların, tatil hayallerini “deniz” süslüyor.
‘Bizim orda herkes çalışır’
Bu sene karnesinde en yüksek notları getirerek ailesini sevindiren Hüseyin Karaaslan, evin tek çalışanı. Babasının aylardır çalışacak bir iş aradığını anlatan Hüseyin, bu duruma annesinin çok üzüldüğünü belirterek, okulların tatile girmesi ile tornacıda çırak olarak işe başladığını söylüyor. Öğretmen olmayı çok isteyen Hüseyin, “Ben okumak istiyorum. Çalışmak çok zor” diye konuşuyor. Hüseyin, arkadaşlarının da kendisi gibi tatile gitmek yerine sanayi sitesinde çalışmak zorunda olduğunu dile getiriyor.
Okula gittiği zamanlarda hafta sonları abisi ve ablasıyla portakal bahçelerinde çalışan Abdulfatih Demir, karnesinin hafta sonları işe gitmesine rağmen iyi geldiğini ifade ediyor. Abdulfatih’in babası üç yıl önce geçirdiği rahatsızlıktan dolayı yatalak annesi ise o çok küçükken ölmüş.
Tatillerde sürekli tornacıda çalışan Abdulfatih, daha önceden tecrübeli olduğu için patronunun torna tezgahını ona bıraktığını çocukça bir gururla anlatıyor. “Okul bitti mi daha rahatlıyorum. Çünkü çalıştıktan sonra ödev yapamıyorum. Okulda da hoca kızıyor. Okulun tatil olması çok iyi oldu” diyen Abdulfatih “tatil” denilince aklına “ödevsiz günler” geliyor.
Denize gitmek isterdim
Erdal Dinçer, 8 yaşından bu yana çalışıyor. Bu yıl 8. sınıfa geçen Erdal’ın sanayide yapmadığı iş kalmamış. Dökümcü, tornacı, oto tamircisi, contacı çırağı olarak çalışan Erdal, babasının “çalışacaksın” dediği için işe geldiğini belirtiyor. “Babam ‘çalışacaksın’ diyor. Ne yapayım ki. Aileden kimse liseye gitmedi. Bende gitmezsem bir şey olmaz” diyen Erdal, “Çalışmasaydın ne yapmak isterdin” diye sorduğumuzda “Denize giderdim” diye cevap veriyor. Erdal, çok küçükken mahallelerinde komşuları ile birlikte kamyona binerek denize gittiklerini neşe ile anlatıyor. (Adana/EVRENSEL)
Erman Koçak
ÖNCEKİ HABER

OKS sonuçları yarın açıklanıyor

SONRAKİ HABER

sulu bir yazı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa