Cezaevinden Meclis’e…

Bin Umut İzmir 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Mehmet Muhdi Aslan, 13 Mart’tan bu yana cezaevinde. Düşüncelerinden dolayı tutuklandı. Emek, barış ve demokrasiden yana İzmirliler ise, 23 Temmuz’da Aslan’ı Kırıklar Cezaevi’nden alarak Meclis’e göndermek için çalışıyorlar. Aslan’ın ailesi; kardeşleri, çocukları ve gelinleri de bu çalışmanın en önündeler…
‘Savaş zamanıdır geldik’
Aslan ailesinin yaşadığı ilk mahpusluk değil bu. Buca’daki evlerinin bir duvarı cezaevine giren, işkenceden felç geçiren, dağda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarıyla dolu. Diğer duvarda ise yakılan evlerin külleri arasında terk etmek zorunda kaldıkları memleketlerini simgeleyen resimler… Göçü Mehmet Muhdi Aslan’ın eşi 50 yaşındaki Fatma Aslan anlatıyor: “İzmir’e geleli 13 sene oldu. Mardin Kızıltepe Uluköy’den … Savaş zamanıdır geldik. Mardin’e geldik, bir sene orada kaldık. Sonra buraya geldik. İzmir’de zorluk çektik, bizim memleket güzeldir.”
İlk acı değil
Aslında Mardin’de Muhdi Aslan DEP İl Başkanıdır ve o zaman da tutuklanarak 10 ay cezaevinde kalmıştır. O serbest bırakıldıktan sonra gelinir İzmir’e. Birçok mücadeleci Kürt ailesinde olduğu gibi cezaevine girmeyen neredeyse yok Aslan ailesinde de.
Sultan devam ediyor: “Babam cezaevine girdiği zaman 5 yaşındaydım. Babam 10 yıl, amcam 10 yıl, öbür amcam 8 yıl yattı, diğer amcalarım da... Kardeşim daha yeni çıktı cezaevinden, Aydın’da.” Sultan köyleri yakıldığında ise 15 yaşındadır, dün gibi hatırlıyor baskını da göçü de; “Köy yakıldığı gün biz bir evden bir eve gidiyorduk, başımızın üzerinden kurşunlar uçuyordu. Kız kardeşim o zaman bir buçuk yaşındaydı, biz onu öldü zannediyorduk. Okula götürdüler bizi, sanki ölü gibi yatıyordu, kaskatı olmuştu, birden çığlık attı… O günden sonra sürekli bayılmalar oldu. Doktora götürdük tedavi ettirdik. Bir yere göç etmek kendi başına bir sıkıntı zaten. Kendi köyünden kendi memleketinden gidiyorsun. Köye ben iki sefer gidebildim böyle piknik amacıyla, şimdi korucular var. Şimdi benim çocuklara anlatıyorum, çocuklar diyor, ‘anne siz nasıl yaşadınız.’ Biz geçirdik siz geçirmeyin diye mücadele veriyoruz, savaş veriyoruz diyorum. Çocukları dedeleri özlüyor. Önce ‘bu parmaklıkları görmesinler getirme’ dedi ama sonra dayanamadı istedi. Oğlanı götürdüm, biraz duygusal bizim dedemiz, kötü oldu. Kızı da götüreceğim.”
Barıştan güzel bir şey var mı?
Sultan’ın oğlunun adı Barış, kızının ise Penaber yani göç… Kürtlerin yaşamlarındaki en derin izlerden ikisi yani; “Birinin adını Barış koyduk inşallah barışı görürüz diye. Barışın umuduyla koyduk. Biz umutluyuz zaten, hiçbir zaman umudumuzu yitirmemişiz. Sen ‘barış’ dediğin zaman kafana vuruyorlar ama barıştan daha güzel bir şey mi var ki sen niye vuruyorsun. Barış diyoruz barıştan daha güzel bir şey mi var! Ama ne olursa olsun boyun eğmeyeceğiz. Cezaevidir yattık, işkencedir gördük, şehittir verdik; amcam felç oldu, babaannem üzüntüden kanser oldu bacağını kestiler kurtulamadı öldü… Barış diyeceğiz, nereye kadar giderse gitsin…”
İkisi birden Meclis’e
Aslan ailesi babaları Mehmet Muhdi Aslan’ın 23 Temmuz’da cezaevinden çıkacağına emin. Ancak hemen ekliyor Sultan, “Sadece onu değil diğer adayımız Abdullah Levent Tüzel’i de göndereceğiz, ikisini bir göndereceğiz. Bazen bana soruyorlar bu Tüzel’i tanımıyorduk diye. Diyorum tanıman mı lazım. Emek Partisi Başkanıdır, her zaman yan yana olmuşuz, birlikte mücadele etmişiz, bizim kendi adayımızdır o, onu da göndereceğiz Meclis’e…” (İzmir/EVRENSEL)

---

Emek Partisi’nden ziyaret

Emek Partisi Bornova İlçe Başkanı Sevgi Ersan ve EMEPli kadınlar Aslan ailesini ziyaret etti. Muhdi Aslan’ın eşi Fatma Aslan ve gelini Sultan Aslan’la görüşen kadınlar, ikinci bölgedeki seçim çalışmalarını aktardılar. Mehmet Muhdi Aslan’ı cezaevinden birlikte çıkaracaklarını söyleyen Sevgi Ersan, “Bizim Milletvekili Adayımız hırsızlık yapmadı, hortumculuk yapmadı. Sadece düşüncelerinden dolayı tutuklandı. Bugün diğer partilerin belirlediği Milletvekili Adaylarına baktığımızda içlerinden bir çok şaibeli isim var. Bizim adayımız ise barış istedi. Biz Mehmet Muhdi Aslan’ı tutsak bir güvercin olarak görüyoruz. Diyoruz ki biz o güvercini 23 Temmuz’da cezaevinden Meclis’e uçuracağız.”
Elif Görgü