15 Temmuz 2007 11:13
Son Güncellenme Tarihi: 28 Ocak 2024 11:13

1963 Kavel Direnişi, işçi sınıfı mücadelesinin önünü açtı

Yasalarda işçilerin grev hakkı yoktu. Grev yasa dışı sayılıyor ve böyle bir harekete girişenler cezalandırılıyordu. İşte böylesi bir ortamda Kavel Direnişi, işçi sınıfı mücadelesinin önünü açan büyük bir eylem oldu.

Paylaş

Yasalarda işçilerin grev hakkı yoktu. Grev yasa dışı sayılıyor ve böyle bir harekete girişenler cezalandırılıyordu. İşte böylesi bir ortamda Kavel Direnişi, işçi sınıfı mücadelesinin önünü açan büyük bir eylem oldu. Sarıyer’'de kurulu olan Kavel Kablo fabrikası’nda 28 Ocak 1963'’te başlayan iş bırakma ve direniş eylemi, işçilerin grev hakkının 275 sayılı Toplu İş sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile yasalara geçmesiyle son buldu.

Vehbi Koç'’a ait olan fabrikada, Amerika’dan gelen genel müdürün göreve başlamasıyla işçiler üzerindeki baskılar artmıştı. Türk-İş'’e bağlı Maden-İş Sendikası’na üye 170 işçinin sabrını taşıran ise fazla mesai ve kıdem esasına göre verilen yıllık ikramiyelerin kaldırılması ve sendikadan istifa etmeleri yönündeki baskılar oldu. Maden-İş'’in yaptığı görüşmelerde sonuç alınmadı. İşçiler, patronun bu saldırgan tutumunu protesto etmek için iş bırakarak tezgah başına oturdular.

TÜM İŞÇİLER İŞTEN ATILDI AMA...

İşçiler, fabrikanın kapılarını kaynaklayarak kendilerini içeri kilitlediler. Bir hafta içeride kalan işçiler, daha sonra seslerini duyurmak için dışarı çıktılar ve fabrikanın önüne çadır kurarak direnişe geçtiler. 4-5 Şubat günlerinde de eylemlerini sürdüren işçiler, fabrikada idari kadroda çalışan 40 kişiyi de fabrikaya sokmadılar. Fabrikaya alınmayanlar bunun üzerine Vali Niyazi Akı ile görüşerek şikayette bulundu. Vali, işveren ve sendika temsilcileriyle bir görüşme yaptı. 9 Şubat'’ta İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata'’nın olaya el koyduğunun ve taraflar arasında anlaşma sağlandığının bildirilmesine karşın herhangi bir protokol yapılmadı. Pazartesi günü fabrikaya gelen patron, protokol yapılmaksızın işçilerden işbaşı yapmalarını istedi. İşçiler, protokol olmadan çalışmayacaklarını belirtrek bu teklifi reddetti. Bunun üzerine bildiri yayımlayan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçilerin anlaşmaya uymadığını, hukuk düzeni ve devlet otoritesine saygının sağlanamadığını ileri sürdü.

Bildiri yerini buldu. 14 Şubat’'ta polis devreye girdi. Dağılın uyarısına uymayan işçilere; “"Sizi komünistler, ben sizi dağıtmasını bilirim”" diyen bir polis komiserinin emri üzerine, polisler cop ve tabancalarla saldırdı. Saldırıda 9 işçi cop ve tabanca kabzasıyla yaralandı. Olay yerine toplanan İstinye halkı, “"Olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu”" dizeleriyle polisi protesto etti.

İşçilere saldırı bununla da sınırlı kalmadı. Polise karşı geldikleri iddiasıyla 29 işçi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Sarıyer Savcılığı, fabrika önünde meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlattı. Savcılık, patronun tüm işçileri işten atmasının lokavt sayılmayacağını ileri sürerek patrondan yana tavır aldı. Bu arada Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği, valiye bir yazı göndererek uyuşmazlığın çözümü için hakem tayin edilmesini istedi.

DAYANIŞMA

Kavel işçileri, başka fabrikalarda çalışan işçilerce de desteklendi. Vehbi Koç’'a ait General Electric Fabrikası işçileri bir dayanışma kampanyası açarak Kavel işçileri için 335 lira topladı. Türk Demir’'de çalışan 800 işçi de yardım kampanyasının yanı sıra sakal bırakma eylemine başladı. Kavel Direnişi giderek daha büyük ses getirmeye başladı. 27 Şubat‘'ta güney bölgesinde bulunan 23 sendika başkanıyla 45 yönetici, yaptıkları toplantıda Türk-İş'’in Kavel olaylarında olumsuz bir tutum aldığını belirterek konfederasyonla ilişkilerini kestiklerini açıkladılar. Sendikacılar, Türk-İş İcra Heyeti’nin Kavel’'de pasif kaldığını, kendisinden bekleneni yerine getirmediğini, işçilerin ekonomik ve sendikal haklarını koruyamadığını ve patron zihniyetiyle hareket ettiğini söylüyorlardı. Açıklamada ayrıca, 4. Bölge Temsilciliği’nde toplanan paranın Kavel işçilerine verileceği, Güney Bölgesi İşçi Sendikaları Konseyi’nin oluşturulduğu ve başına Abdulgafur Demir’in getirildiği belirtildi.

KADINLAR BARİKAT KURDU

Eyleme, 2 Mart günü işçi eşleri de katıldı. Direniş sürerken kablo yüklü kamyonların fabrikadan çıkarılmak istenmesi üzerine, kadınlar barikat kurarak bunu engellemek istedi. Ancak polis ekipleri kadınları dağıttı. Yaralananlar oldu. Sürdürülen temaslar ve arabuluculuk çabaları sonucu taraflar 4 Mart’'ta anlaşmaya vardılar. Anlaşmaya varılması üzerine işçiler işbaşı yaptı. Anlaşma nedeniyle Çalışma Bakanı Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Burhan Feyzioğlu, Vali Niyazi Akı, Emniyet Müdürü Haydar Özkın, Bölge Çalışma Müdürü Sabih Türsan ile sendika temsilcileri ve TİSK başkanının katıldığı bir tören düzenlendi.

SIKIYÖNETİM EL KOYDU

Kavel Kabro Fabrikası’ndaki direnişin sona ermesinin ardından 12 işçi tutuklandı. 52 işçi ile ilgili 5 ayrı dava açıldı. Bu işçilere, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, polise mukavemet, mesken masuniyetini ihlal ve benzeri suçlamalar yöneltiliyordu. 10 Haziran’'da tutuklu 6 işçinin serbest bıkarılmasından sonra işten atılmalar üzerine, fabrikanın kaplama dairesindeki 30 kadar işçi toplu halde iş bıraktı. Bu eylem nedeniyle duruma el koyan Sıkıyönetim, 6 işçiyi gözaltına aldı, 5’'inin grev kışkırtıcısı olduğu ileri sürüldü.

KAVEL MADDESİ

Grev ve toplusözleşme yasalarının henüz çıkmadığı ve grevin yasak olduğu bir dönemde yapılan bu direniş, Türkiye işçi sınıfı tarihinde dönüm noktasıydı. Eylemin grev hakkının verilmesini zorlayıcı niletiği, çalışma hayatını düzenleyen yeni yasaların çıkarılmasında önemli bir rol oynadı. 15 Temmuz 1963'’te kabul edilen ve 24 Temmuz 1963'’te yürürlüğe giren 275 sayılı Yasa’'da yer alan ve yasadan önce yapılan grev nedeniyle haklarında takibat yapılan işçilerin davalarının düşmesine ilişkin madde, Kavel maddesi olarak bilinir.  (HABER MERKEZİ)

NOT: Yazıda Türkiye Sendikacılık Tarihi Ansiklopedisi’'nden yararlanılmıştır.

ÖNCEKİ HABER

hak verilmedi alındı

SONRAKİ HABER

okudukça yaşadığımı hissettim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...