Bağımsız adaylar konuşuyor

Aydın, Şeyh Bedrettin’in, Hakkari Ahmed-i Xani’nin memleketidir. Onların felsefesini birleştirip bütünleştirmeyi başarırsak halkların kardeşliğine, özgürlüklere dair birçok sorunu halledebiliriz” diyen Aydın Bağımsız Milletvekili Adayı Tacettin Karagöz’le adaylığı ve seçim çalışmaları üzerine görüştük.

Aydın’dan aday olmanızın nedenlerini öğrenebilir miyiz?
Türkiye’nin genel sorunlarının ilden ile çok farklılaşmadığını düşünüyorum. Çünkü bazı bölgesel farklılıklar olsa bile genel olarak sorunlar aynı kaynaktan besleniyor ve aynı kanallara doğru akıyor. Hakkari’den Aydın’a kadar aynı gündemle uyuyup aynı gündemle uyanıyoruz. Bu yüzden işçinin, emekçinin, köylünün, memurun ve bir bütün olarak tüm toplumsal yapının talepleri aynı sistem tarafından dışlanmakta ve ötekileştirilmektedir. Bunun için Aydın’la Hakkari’nin sorunlarını ve çözüm projelerini bir paydada buluşturmadıkça ve bütünlüklü bir çözüm projesi içine dahil edilmedikçe bu sorunları ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bu sebeple Aydın’dan aday oldum.

Kürt sorunu Aydın’a nasıl yansımakta ve bu sorunun çözümü Aydın yerli halkına nasıl yansıyacak?
Aydın batı ili olduğundan içinde barındırdığı yerleşik nüfusa yeten ve biraz artan bir tarım alanına sahip. Ancak savaştan kaynaklı göç, toprağa bağlı potansiyeli daha fazla barındırdığından geçimin sağlanabileceği alan paylaşımı daralmış ve yerleşik nüfusla göç nüfusu arasında çok çeşitli çelişkilere yol açmıştır. Bu nedenledir ki Türkiye’deki Kürt sorununu biz diğer sorunların ebesi olarak ele alıyoruz. Çünkü bu sorun çözülürse Aydın’da şehitler olmayacağı gibi, onlardan beslenen bir milliyetçi akımın da önü alınacaktır. Kamplaşma-kutuplaşma ve birbirini besleyen savaş-ırkçı dalga ortadan kalkar. Doğu-Güneydoğu bölgelerinde boşaltılan tarım alanları yeniden tarıma açılır, yıllardır savaştan kaynaklı dinlenen işlenmeyen alanlar tarıma açılır ve böylelikle böylesi bir çelişki çözülür. Ülke içi ve dışı göç durur, kent sorunları asgariye indirilir. Savaşa akıtılan ekonomik kaynaklar geri kalmış bölgelerin kalkınması için kullanılır. Özellikle 12-13 saat tarlalarda, fabrikalarda çalıştırılan gençlik çalışma saatleri 8 saate indirildiğinde gençler geri kalan zamanını sosyal-kültürel-siyasal vb. alanlara yönelerek kimliksizlik sorunundan kurtulur. Aydın aslında 21. yüzyılın toplumsal formatına en uygun illerden biridir. Çok dilli, çok kültürlü, çok etnisiteli, çok inançlı bir nüfusu içinde barındıran bir il olan Aydın, Türkiye için demokrasi laboratuvarı olarak ele alınabilir.

Meclis’e girdiğinizde hedefleriniz neler olacaktır?
Türkiye’de ezilen, sömürülen, ötekileştirilen tüm kesimlerin iradesini Meclis’e taşıyacağız. Demokratikleşme, farklılıkların, tüm toplumsal renklerin yer alacağı bütünlüklü demokratik bir Türkiye resminin oluşmasında her girişimin başlatıcısı ve destekçisi olacağız. Silahların devreden çıkması, toplumsal uzlaşı ve iç barışın koşullarının yaratıldığı demokratik bir akım oluşturacağız. Bu Türkiye için son fırsattır.

Aydın turizmi gelişmiş bir yer olmasına karşın kentin yerlilerinin bu olanaklardan yeterince yararlanamamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün Aydın’ın yerli halkı turizmden faydalanamıyor. Turizm sektörü iktidar yanlılarına peşkeş çekilmiş durumda. Bugün Aydın’da doğmuş büyümüş birçok kişi plajlar 5-10 km uzaklıkta olsa da doya doya denizine giremiyor. Plaja gitmek için en az 100 YTL harcaması gerekir. Asgari ücretle geçinen kişi için ise bu miktar fazla. Didim’de on bin İngiliz toprak satın aldı ve evlerini yaz aylarında pansiyon olarak işletiyorlar. Bu durumdan ise turizmle uğraşan yerli halk, emlakçı, esnaf şikayetçi. Önemli olan Didim topraklarının İngilizlere satıp Didim’i Londra’laştırmak değil. Türkiye’deki her yerleşim yerinde sosyal-siyasal-ekonomik özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılıp o normları yakalamaktır. Ondan sonra AB’ye de ihtiyaç olmaz, o şehirde yaşayan herkes de sosyal refah düzeyini Londra’dan daha ileri düzeyde yakalama şansını bulacaktır. Ancak mevcut politika zihniyetten çarpık olduğu için ne yazık ki ülkenin her tarafını yabancılara pazarlamaktadır. Yine turizm sektöründe çalışan gençler günde 16 saat çalışıyor sendikasız, sigortasız, iş güvencesiz. Kültürel yozlaşmaya uğramaları da cabası. Yaşlı İngiliz kadınlarını eğlendirebilmek için görünümleriyle, davranışlarıyla kendi kimliklerinden uzaklaşıyorlar, hatta kimliksizleşiyorlar. Biz Bin Umut bağımsız adayları olarak özellikle karar ve yönetim süreçlerinin dışına itilen gençliği tekrardan bu sürece dahil edeceğiz. Onların da Meclis’te sesi olacağız.

---

Tacettin Karagöz kimdir?

1972’de Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde doğdu. İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. 1992-1993’te Yüksekova’da Özgür Gündem gazetesinin muhabirliğini yaptı. 1998-1999 yılında HADEP Gençlik Kolları yöneticiliği, 1999-2001 yıllarında HADEP Yüksekova İlçe Başkanlığı, 2001-2003 yıllarında DEHAP Yüksekova İlçe Başkanlığı görevinde bulundu. 2005-2007 yıllarında DTP PM üyeliği görevini yürüttü. Evli, iki çocuk babası.
Tacettin Karagöz oy pusulasının bağımsızlar kısmının 5. sırasında yer alıyor.

---

Aydın halkı artık sağduyu istiyor

Aydın’da yapılan çalışmalardan ve Aydın halkından nasıl tepkiler aldınız?
Aydın genelinde Merkez, Söke, Nazilli, İncirliova, Germencik, Didim, Kuşadası, Sultanhisar ve Köşk’te toplam 18 seçim bürosu açtık. Büroların açılışlarında geniş halk kesimleriyle buluştuk. Kürdü, Türkü, Alevisi, Sunnisi tüm insanların bize verdikleri tepki düzen partilerinden bir umutlarının kalmadığı ve kendilerini temsil ettiklerine inanmadıkları ve bir tepki olarak dahi bağımsız adayları destekleyecekleri yönünde oldu. Aydın halkı artık sağduyu istiyor. Bunun tepkisini de düzen partilerinin mitinglerine katılmayarak gösteriyor. Menderes’in memleketi olan Aydın’da DP mitingine 1000-1500 kişi katıldı. Halkaların düşmanlaştırılması üzerinden yapılan politikalara Aydın halkının artık inanmadığının başka bir göstergesidir bu.
Hicran Danışman