19 Temmuz 2007 00:00
Eğitimi piyasaya açtılar
AKPnin seçim çalışmaları için hazırladığı broşürlerin en kapsamlılarından biri Milli Eğitim broşürü. Karikatürlerle de desteklenen broşürde AKP yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyerek oy istiyor.
AKPnin seçim çalışmaları için hazırladığı broşürlerin en kapsamlılarından biri Milli Eğitim broşürü. Karikatürlerle de desteklenen broşürde AKP yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyerek oy istiyor. Ancak gerçekler AKPnin propagandasının aksine eğitimin sorunlarının her geçen gün arttığını gösteriyor.
Okula gidemiyorlar
Yapılan araştırmalara göre Türkiyede ilköğretim çağında 7.5 milyon çocuk okula gidemiyor, okuma yazma bilmiyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) sitesinde çeşitli rakamlarla değişik sayılar verilse de milyonun altında telaffuz edilen rakam yok.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 Ekim, Kasım ve Aralıkta yaptığı Çocuk İşgücü Araştırmasına göre, 6-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 958 bin. Çalışan çocukların yüzde 47.7si kentlerde, yüzde 52.4ü kırsal yerlerde yaşıyor. Çalışan çocukların yüzde 31.5i bir okula devam ederken, yüzde 68.5i öğrenimine devam ediyor. Okula devam eden 6-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 2.2si çalışırken, okula devam etmeyen çocukların yüzde 26.3ü çalışıyor.
Türkiyede çocukların yüzde 24ü çalışırken bu sayı Brezilyada yüzde 16, Mısırda yüzde 11, Pakistanda yüzde 17, Senegalde yüzde 31, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABDde ise ortalama yüzde 2nin altında.
Eğitimin yükü velilerin sırtında
AKP iktidara geldiği günden bu yana her fırsatta kayıtlarda ve yıl içinde çeşitli adlar altında velilerden para alınmayacağını söylüyor. Bununla yetinmeyen AKPliler, para alan müdürler hakkında da yasal işlem yapılacağını iddia ediyor. Ama her kayıt döneminde bağış adı altında okula yardım yapılmadığı sürece öğrencilerin kaydının yapılmayacağı veya yıl içinde değişik adlarla istenen paraların verilmemesi halinde öğrencinin dersini geçemeyeceği tehditleri ile paralar toplanmaya devam ediyor. Okullara gerekli kaynak aktarılmadığı için okul yönetimleri ihtiyaçların karşılanmasının çözümü olarak velilerden para toplarken, alınan paralar nedeniyle veliler ile okul yönetimleri karşı karşıya geliyor.
Özel okullara kıyak
AKPnin 4.5 yıllık iktidarı döneminde, özel öğretim kurumlarında öğrenci ve öğretmen sayılarında ciddi oranda artışlar olduğu görüldü. AKP iktidarı döneminde genel oran içinde; özel okul sayısı yüzde 5ten 13e, öğrenci sayısı yüzde 1.5tan 2.5a, öğretmen sayısı ise yüzde 4ten 6ya yükseldi.
Özel okullar yasa tasarısı hazırlayan hükümet, özel okulların eğitim sistemi içindeki payını yüzde 1.9dan yüzde 10lara çekmeyi amaçladı. Tasarıda; özel okullarda ücretsiz okuyan öğrenci sayısı oranının yüzde 2den 3e çıkarılması, özel öğretim kurumlarını kapatma işleminin zorlaştırılması gibi düzenlemeler getirmeyi amaçladı. AKP devlet okullarına kaynak ayırmak yerine 10 bin yoksul öğrenciyi özel okullarda okutmak için yasal düzenleme yaparak zor durumda olan özel okulları kurtarma operasyonu geliştirdi.
Okulu olmayan köylerin ve var olan okulların çok sayıda eksiği bulunmasına karşın AKP eğitim bütçesinin önemli bir bölümünü özel okullara teşvike ayırdı. AKP iktidar döneminde Milli Eğitim bütçesinde yatırıma ayrılan pay yüzde 50 oranında azaldı. 2002 yılında bütçenin yüzde 17.18i yatırıma ayrılırken 2007de bu oran yüzde 7ye geriledi. Okul ve derslik açığına, var olan okullardaki eksikliklere karşın AKPnin yatırımlara ayrılan payı düşürmesi ve özel okulları kayırması AKPnin eğitimi de özelleştirmek istediğinin açık bir tablosu.
Eğitim emekçilerinin durumu
AKP Hükümetinin 4.5 yıllık iktidar döneminde açlık sınırı yüzde 91.4, yoksulluk sınırı yüzde 104 artarken bir öğretmenin aylığındaki ortalama artış yüzde 74.4te kaldı. Aynı şekilde bir öğretmen, aldığı bir aylık maaşı ile aylık giderlerinin 2002de yüzde 52.6sını karşılarken bu oran 2007nin Nisan ayında yüzde 45te kaldı. 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere öğretmene günlük 1 YTLlik zam yapıldı.
2006 yılında KPSSye 127 bin kişi girdi, buna rağmen atanan yalnızca 20 bin kadrolu öğretmen. KPSSden sonra 70 bin ücretli, sözleşmeli, vekil çalışanlar olmak üzere toplam sayısı 90 bin. Boşta kalan öğretmen sayısı yaklaşık 37 bin. Şu an var olan öğretmen açığı yaklaşık 180 bin civarında.
Ücretli öğretmenlerin çalışma koşulları
Atamalar ve kadrolaşma
İktidar olduğu günden itibaren kadrolaşma politikası güden AKP 13 Nisanda yayınlanan Yönetici Atama Yönetmeliği ile kadrolaşmalarını eğitim alanında da yoğunlaştırdı. Yönetmeliğin yürütmesi Eğitim Sen tarafından açılan dava sonucunda Danıştay tarafından durduruldu. Yönetmeliğin yayınlanmasının ardından, AKP hemen harekete geçerek kadrolaşma girişimlerine başladı. Ve birçok yerde atamalar Danıştayın karar almasına kadar hukuksuz ve yönetmeliklere aykırı biçimde gerçekleştirildi. Eğitim Sen yaptığı başvuruyla yönetmeliğe dayandırılarak yapılan bütün atamaların iptalini istedi.
AKP iktidarının ilk günlerinde 1041 eğitim yöneticisini görevden alarak kadrolaşma yolunda ilk adımını atmış oldu. 4.5 yıllık süreye bakıldığında Eğitim Senin geçtiğimiz 4.5 yıl içinde yaptığı tespitlere göre; görevden alınan ve göreve yeniden atanan yönetici sayısı yaklaşık 25 bin.
Yeni üniversiteler
AKP iktidarı süresince kurduğu 15 üniversite, kuruluş tasarısını Meclisten geçirdiği 17 üniversite ve vaat ettiği 9 üniversiteyi eğitimde önemli bir atılım olarak adlandırırken, bilim çevreleri ve emek örgütleri açılan üniversiteleri tabela üniversite olarak değerlendiriyor ve yetersiz olan üniversitelere yenilerinin eklenmesi ile üniversitelerde sorunların daha da derinleştirildiğine dikkat çekiyorlar. Bilim insanları, yeni tabela üniversiteler açmak yerine var olan üniversitelerin eksikliklerinin giderilerek bilimsel, özerk hale getirilmesi gerektiğine vurgu yapıyorlar. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise tabela üniversite eleştirilerine ve bu üniversitelerin akademik yapılarının nasıl oluşturulacağına dair bir açıklama yapmadı. (İstanbul/EVRENSEL)
ÖSSde 47 bin sıfır ve OKS skandalı...
Öğrenci Seçme Sınavına (ÖSS) bu yıl giren bir milyon 615 bin adayın sadece yüzde 12si 4 yıllık bir yüksek öğrenim kurumuna yerleştirilebilecek. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da ÖSSde sınava giren adayların 47 bini sıfır puan (0) aldı. Geçtiğimiz yıl 27 bin 864 aday sıfır puan alırken bu yılki rakam 20 bin artmış oldu.
2006 Ortaöğretim Kurumları Sınavında (OKS) hata üstüne hata yapan MEB, 2007de büyük bir skandala imza attı. 2006da sıfır çeken öğrenci sayısı 74 bin 54 iken 2007de bu rakam 27 bin 277 oldu, hükümet bu gelişme üzerine propaganda yaparken puan hesaplamalarında yapılan hatalar nedeniyle OKS yüz binlerce öğrencinin geleceğini etkileyen bir skandala dönüştü. Ayrıca çok sayıda öğrencinin de diploma notu yanlış hesaplandı. Konunun basın organlarında haber olması ve mağdur olan öğrencilerin ailelerinin yargıya başvurması üzerine bakanlık, skandalı kabul etmek ve yeniden hesaplama yapmak zorunda kaldı.
Gerici eğitim müfredatı
AKP Hükümeti övünerek bahsettiği yeni müfredatta dinsel/mistik birey anlayışına önem verildi. Yeni müfredatla övünen AKPnin yaptığı var olan müfredata ek olarak daha gereci eklentiler yapmış olması. Öyle ki, her birey, yaratılıştan mükemmeldir ifadesi ile yaratılış teorisi ve akıllı tasarım bir şekilde programa eklendi.
Yeni müfredatta Newton eleştirisi üzerine tartışmalar yürüten AKPye göre seçenekler sadece siyah-beyaz değildi. Gri tonlar da vardı ve bu tonların görülmesi gerekiyordu. AKP Kuantum fiziğine göre hiçbir şeyin kesin olmadığını, o halde eğitimde pozitif aklın değil, olasılıkçılığın baz alınması gerektiği söylendi. Bir başka önemli adım da yaradılış teorisinin de en az evrim teorisi kadar ciddiye alınacak bir kuram olduğunun programa girmesi gerektiği.
AKP iktidarı Fransız Devrimini anlatan bir portrede göğsü açık olan bir kadının üzerini örterken, evrim teorisine karşı Adnan Hoca tarafından hazırlanan Yaradılış Aldatmacası adlı bir atlası okullarda dağıttırarak, İlköğretim müfredatında evrim kuramı yerine yaradılış düşüncesini yerleştirerek eğitimin müfredat içeriğini İslami motiflerle değiştirme yoluna gitti.
Bedava kitap ve 100 temel eser...
AKPnin hazırladığı broşürde övündüğü en önemli konulardan biri de ilk ve orta öğretimlerde kitapların ücretsiz dağıtılması. Veliler tarafından olumlu karşılanan ücretsiz kitaplar; basımından kalitesine, ihalelerin verildiği yayınevlerine kadar çok sayıda tartışmaya neden oldu. AKP iktidarı bedava kitap işine kitapların basımını kendilerine yakın isimlere ihale ederek başladı. Kitaplara ödenen trilyonlarca liraya rağmen kalitesiz yapılması, alındıktan 2 hafta sonra kullanılamaz hale gelmesi başka bir tartışma konusu oldu. Okulların açılmasının ardından 2 ay geçmesine karşın çok sayıda öğrenci kitaplarının gelmesini beklerken, yıl sonunda bir sonraki yılın kitapları değiştiği için depolarda bekleyen kitaplar imha edildi.
MEB, 2005te ilköğretim öğrencileri için 100 Temel Eser adı altında dünyaca ünlü eserlerde büyük tahribatlar yapıldı. İşte birkaç örnek...
Kaval isimli hikayede 78. sayfada Meliton: Çünkü çok günah işlemeye başladık. Allahı büsbütün unuttuk, onun için... Böyle giderse elbette kötü son gelir...
Şahin Doğan