20 Temmuz 2007 00:00
GÜNCEL
Yasalarda seçim propagandasına ilişkin pek çok madde var. Fakat, bu yasa maddeleri iktidar partisi lehine uygulanmıyor. Emniyetin ve yargının gözleri görmüyor, kulakları duymuyor.
Yasalarda seçim propagandasına ilişkin pek çok madde var. Fakat, bu yasa maddeleri iktidar partisi lehine uygulanmıyor. Emniyetin ve yargının gözleri görmüyor, kulakları duymuyor.
Polisler İzmirde Bin Umut Adaylarının propagandasını yapan gençlere saldırıyor, dövüyor, yaralıyor, gözaltına alıyor.
Bin Umut Adaylarının propagandası böyle engellenmeye çalışılırken, AKPnin yasalara aykırı propaganda çalışmaları hoşgörü ile karşılanıyor. AKP Topkapı Surlarının, Zeyrek Sarnıcının vd. pek çok tarihi eserin üzerine pankartlarını asmış. Bunu, Bin Umut Adayları yapsa yapmadıklarını bırakmazlar. AKP, afişlerinde Türk Bayrağının ay-yıldızını kullanmış. Bunu başka partiler yapsa hemen afişler toplatılır. Gece propaganda yasağı çiğneniyor. AKPliler belli merkezlere kurdukları propaganda otobüslerinde halka kalem, defter vb. dağıtıyor. Evlere dağıttıklarını görmediğimden bir şey söyleyemeyeceğim. Fakat, böyle eşantiyon-rüşveti başka birileri dağıtsa hemen parti hakkında soruşturma açarlar, dağıtanlar gözaltına alınır, dağıttıkları şeylerin parti gelir gider defterlerinde hesabı olup olmadığını sorarlar. Ses araçları ile yapılan gürültü ayrı bir konu. Bunlar en göze batanlar.
Bir de işin gazete ve TV tarafı var. Yasalara göre, bütün partilere ve bağımsızlara eşit davranmalı gazete ve TVler. Fakat, birileri hesaplasa (mutlaka hesaplayan vardır) AKPnin, CHP ve MHPye TV ve gazetelerde ne kadar yer verildiği, diğerlerine ne kadar verildiği, eşitsizlik açıkça görülecektir. Şimdi bazı televizyonlar işi kurnazlığa dökmüş. Bütün partilere faksla ya da noter kanalıyla yazı gönderiyorlar. Şöyle bir program yapacağız, partiniz adına bu programa kimin katılacağını bize bildirin diyorlar. Yazının altında programı yapanın adı soyadı ve telefonu yazılı. Siz o şahsı arıyorsunuz, partinizden katılacak kişiyi ve irtibat telefon ve adreslerini veriyorsunuz. Fakat, TVden bir daha haber çıkmıyor. Aradığınızda maalesef o program yapılmayacak deniyor. Böylece, sorulduğu zaman hesap vermekten kurtulmayı planlıyorlar. Yasal bir soruşturma açılsa, biz bütün partilere yazı gönderdik, fakat onlar programa katılacaklarını bize bildirmediler, bu nedenle onların görüşlerini yansıtamadık diyecekler. Gerçi, yasalara bakıp da onlardan hesap soracak kimse yok ya Onların yaptığı her ihtimale karşılık tedbir almak.
Bu hilelerin, bu eşitsizliğin, bu aldatmacanın halk bir gün farkına mutlaka varacaktır.
Bugün seçim adaletsizliğinden medet umanlar bir gün mutlaka hesap verecektir.
Kamil Tekin Sürek