30 Eylül 2007 00:00

?g?nler k?sald?...?

Sonbahar, g?z, hazan... Nedense h?z?n veren s?zc?klerdir. ?zellikle belli ya?lardakiler i?in.

Paylaş

Sonbahar, g?z, hazan... Nedense h?z?n veren s?zc?klerdir. ?zellikle belli ya?lardakiler i?in. Yahya Kemal, Eyl?l Sonu?nda bu h?zn? duyurur:
?G?nler k?sald?. Kanl?ca?n?n ihtiyarlar?
Bir bir hat?rlamakta ge?en sonbaharlar?.?
Bir semtin ya?l?lar?, sanki deniz k?y?s?nda ge?mi? g?zleri d???n?rken kalan ?m?rlerini de hesaplarlar. Hayattan ?ok, bo?az?n bu g?zel k?y?s?ndan ayr?lmak onlar? mahzun eder sanki. Birbirlerine f?s?ldarlar:
?Yaln?z bu semti sevmek i?in ?mr?m?z k?sa,
Yazlar yava??a bitmese, g?nler k?salmasa...?
G?nlerin k?salmas? ya?l?lar i?in ?mr? de k?salt?r gibidir. ?iirdeyse ?lmekten de?il ?bu sahile d?nememek?ten ?rk?l?r.
Sonbahar?n ?zellikleri, Mehmet Rauf?un Eyl?l??nde roman?n kad?n kahraman? olan Suat??n, ya?am?n?n sonbahar?nda olman?n korkusuyla sars?lmas?na yol a?ar. Bence Suat??, sakin evlili?inden uzakla?t?ran da kad?nl???n? ya?ayaca?? s?renin h?zla k?sald??? duygusudur. Zaten Suat??n, kocas? S?reyya ile ortak bir d?nyas? yoktur. Kocas?n?n day? o?lu; ba?? bo?, rantiye Necip?le Suat??n aras?nda m?zi?e duyduklar? ilgi y?z?nden ?nce duygusal bir ortakl?k, sonra bir a?k do?ar. Ama bu yasak a?k, S?reyya?n?n bu ili?kiden incinmemesi i?in hep duygularda kalmak zorundad?r.
Eyl?l, ruhsal ??z?mlemeleri, evlilik ve a?k irdelemeleri sayesinde hep taze kalm??t?r. G?n?m?z yazarlar?ndan Atilla Birkiye, Eyl?l?? ??yle yorumlar: ?Eyl?l roman?n?n iki a?k aras?nda kalm?? kad?n kahraman?n? (Suat) bir kenara b?rakal?m ama bu ikircikle ilgili olarak da, onun bir ba?ka iki y?z?n? g?relim: ?l?m ile ya?am kar??tl???? hatta sava??m?! Zaten Mehmet Rauf, roman?n bir b?l?m?nde de Suat??n zihninden bunu a??k?a yazm??t?r. Eyl?l bir yandan ?l?md?r (yapraklar sararm??, ye?il solmu?, toprak ?l?me, yani k??a durmu?tur) ?te yandan yine ?canl?? renkli yapraklar ve ?i?ekler de vard?r. Bu sava??m? yitirseler de, bir s?re de olsa ?l?me kar?? direnirler.?
?Eyl?l? denince...
?lkemizde eyl?l ad? ilk anda hi? de a?k romanlar?n? an?msatm?yor elbet. 6-7 Eyl?l ile ba?lay?p 12 Eyl?l?e uzanan g?nleri an?msamamak olanaks?z. O d?nemin ele?tirilip ele?tirilmedi?ini d???nd???m?zde akl?m?za ilk d??enler ?ark?lar. Ahmet Kaya?n?n ?Sen betonlar i?inde / Ben senin ?zleminde?si, bunlardan biri. Sonra Mozaik?in ?Bindokuzy?zseksenbir?i: ?Ak?am ayak sesleriyle iner ?ehre / Hep birden evlerine ka????rlar / Kap?lar kilitlenir, perdeler ?ekilir / Sokakta kal?r sokaklar.?
Ama benim can?m? 12 Eyl?l??n an?s?ndan daha fazla yakan bir ?ey var; ?Edebiyat?n 12 Eyl?l?? kabul etti?i? iddias?. 12 Eyl?l?den sonraki durumu, edebiyat eserlerine dayanarak de?erlendiren o d?nem gen?li?inin iddias? bu deyimden daha a??r. Bense bir anda toparlanan Yazarlar Kooperatifi?nin yay?nlar?n? ?Yazko Edebiyat??, ?Yazko-?eviri?yi, ?Yazko-Felsefe?yi ve onlarca kitab? d???n?yorum. Ard?ndan ?teki illerde kurulan yazar kooperatiflerini, yeni dergileri, yay?nevlerini. Sonra Yazko Edebiyat?ta yer alan ?iirlerden biri d???yor akl?ma. Edip Cansever?in Eyl?l??n Sesiyle ?iirinin ilk b?l?m?:
Baylar!
Bin dokuz y?z seksen birdeyiz
Kar??n?zda eyl?l?n sesi
A?ustos ?ekildi, eyl?l?n sesi
Birazdan konu?acak
?Bu d?nyada ya?amak can s?k?c? bir ?eydir baylar.?
Edip Cansever?in ?Eyl?l?? yapraklar?n k?zard???, otlar?n sarard??? bir d?nem de?ildir. O bir ?bozulma, ?irkefle?me, ??r?me? gibi anlat?r g?nleri/?evreyi. ?Tepelerde bulama?lar?n kahverengi eridi?i / Eriyip sar? sar? akt??? bir mevsim / ... / Yosunlar?n kap?lara usulca / T?rman?p yerle?ti?i?dir ya?anan. Eyl?l, ?H?z?nler i? kama?t?r?yor, a?klarsa niye yoksul?diye soramaz.
??nk? Eyl?l y?z?nden ?Bir asfalt?n kuru s?cak so?u?unday?z?d?r. Ve ?deniz fenerleri? ?mevsimsiz ?l?r?.
?iirde ?d??mesiz giysiler?den de s?z edilir. Kefendir ya da idam g?mle?i. Onlar? giyenler ?Bir bo?lu?u mu giyerler?..? ?air bu durumun ?nemsenmemesini s?yler. Eyl?l, ekim, kas?m s?ras?yla gelecek/konu?acakt?r ama g?rmek gerekir ki; ?Ya?murun e?li?inde -?ocu?unu emziriyor yaz-?...
?Bu ka??nc? bah?e?
Sonbahar pek ?o?umuz i?in k?rm?z? rengin a??r bast??? bir orman manzaras?d?r. (Ama bu b?y?k ?ehirde, bu beton orman?nda ne k?? beyazd?r, ne g?z k?z?l!) Bu k?z?l imgeyi ?airler de k??k?rt?r gibidir. Mesela Ahmet Ha?im, ?hazan?la suyun yakuta d?n??t???n? ve bu durumun insan? d???ncelere bo?du?unu s?yler.
Sonbahar sevgilileri neden d???ncelere bo?ar, bir ayr?l?k m? vard?r ufukta? Yoksa ?evki Bey?in ?Vuslat yine mi kald? g?zel ba?ka bahara? sitemindeki kavu?mama korkusu mu? (Oysa okul a?klar? i?in Eyl?l kavu?ma ay?d?r. Eyl?lde Gel ?ark?s?n?n alt?nda kapal? ?evrelerin duygular? k?p?rdar.) Ahmet Ha?im bu h?z?nden ho?nuttur:
?Bir gaml? haz?n?n seherinde
Isr?ra ne h?cet yine b?lb?l
Bil kalbimizin bah?elerinde
Can verdi senin s?yledi?in g?l.?
Sonbahar? ?l?m habercisi bir y?k?m gibi anlatmak, ?iirimizin gelene?inden midir bilemem. Cahit S?tk??n?n Otuz Be? Ya? ?iirinde, epey erken bir ya?ta bu y?k?m, sa?lar?n a?armas?, y?zdeki y?pranmaya paralel olarak darmada??n olmu? bir bah?eyle anlat?l?r:
?Ayva sar? nar k?rm?z? sonbahar!
Her y?l biraz daha benimsedi?im.
Ne d?n?p duruyor havada ku?lar?
Nerden ??kt? bu cenaze? ?len kim?
Bu ka??nc? bah?e g?rd?m tarumar??

Edip Cansever de Eyl?l??n Sesiyle ?iirinde mevsim de?i?ikliklerini bir k?r kahvesiyle ?izer:
?Sonra bir k?r kahvesi kendini okurken
Masalar? toplanm??, bardaklar? toplanm??
Tam kendini okurken...?
Bu g?r?nt?yle ?air bir i? diren? kazanacakt?r:
?Derim ki bir semti iyi tan?mak kadar
?yi tan?mal? d?nyay?
A??n radyolar?n?z?: eyl?l?n sesi
Bu d?nyada can s?k?nt?s?n?n bir ba?ka anlam? var baylar.?
(Edebiyat merakl?lar?, bu sonbahar ?iirlerini s?zc?kler bak?m?ndan kar??la?t?rmal?...)
Unutmamak gerekir ki sonbahar, yaz?n biti?i de?ildir yaln?z; ?r?nlerin topland??? mevsimdir de. Ba?lar?n bozuldu?u (?z?mlerin topland???) bu mevsim eskiden ?enliklerle kutlan?rm??. Ger?i bu ?enliklerle, mitolojiye g?re yeralt? ilah?n?n g?zel e?i, anas?n?n yan?ndan ayr?l?p topra?a girecektir bahara kadar. Bunun h?zn? ayr?.
Uzun bir s?re g?z? de k?ylerde, ekinlerin/?r?nlerin sat?l?p d???nlerin kuruldu?u zaman diye bildik. Biz ?ehir ?ocuklar? g?rmedi?imiz pekmez kazanlar?n?, ??ra kokular?n? d??ledik. ?z?m, dut, elma kaynat?ld?, pestil serildi d??lerimizde. Okuduklar?m?z? kat?k ettik, i?de ve dut kurular?na.
Sonbahar, bizim d?nemimizin okullar?nda, bir hayat bilgisi dersi olarak epey ?enlikli anlat?l?rd? ??nk?. Pazar yerlerini dola??r, bolla?an meyve sebze ?e?itlerini not ederdik. Seralar?n, hormonlar?n bulunmad???, her sebze ve meyvenin mevsimi oldu?u g?nlerdi. Sonbahar sebzelerini sayar, evimizdeki sonbahar haz?rl?klar?n? s?ralard?k. Sobalar?n kurulmaya ba?lanmas?, tur?u, re?el yap?lmas? gibi... Leyleklerin, k?rlang??lar?n g??lerini g?zlemek, d?k?len yapraklar? biriktirmek ayr? bir i?ti. Evlerde k?? boyu a??l?p kapanmayacak pencerelerin ?er?eve kenarlar?n?n ka??tlanmas?na yard?m etmek ayr? bir i?.
Bin y?llar ?ncesinin korkusu
Belki de g?z de denilen bu mevsim, bizim bin y?llar ?ncesinden kalan korkumuzu yenilemektedir: K???n bast?rmas? ve a? kalmak. Yoksa g?ky?z?n?n kapal? olu?u neden herkesin ne?esini ka??rs?n, bir i? s?k?nt?s? duyulsun? Binlerce y?l ?ncesinin buzul d?neminin s?k?nt?lar?n?n, yokluklar?n?n genlerimize i?leyen korkusu bu. K?? korkusu... Art?k dalda yemi?, k?rda ot bulamamak; av?n zorla?mas?, a? kalmak... Kuzey ?lkelerinde yayg?n oldu?u s?ylenen bunalt?n?n kayna?? da budur san?r?m. Kendi can?na k?ymalar?n bu mevsim yinelenmesi de... (Ger?i ma?ara d?neminden bug?ne emek?iler i?in pek bir ?ey de?i?medi. Hele kapitalizmin geli?mesi ile say?s? her g?n artan yersiz yurtsuzlar... Ben 1980?li y?llar?n k??lar?n? an?ms?yorum karabasan gibi. ??sizlikleriyle, Selimiye avlular?yla, ortas?nda soba kurulu ziyaret?i ?ad?rlar?yla. Dostlar?n azal???yla...)
Attil? ?lhan da bir ?iirinde sonbahar? h?z?nle, hatta s?k?nt?yla anar. Okullar?n zilleri de, oyun havalar? ?alan sazlar da, yazla ayr? kal?nan sevgilileri, ayr?l?klar?, ac? veren, olgunla?t?ran yolculuklar? an?msat?r:
?Anla??lmaz ?ocuklu?un ortaokullar?ndan ders zilleri
Kilitli defterlerde kurutulmu? menek?eler
Tehlikeli yolculuklar?n kanat ??rpan mendilleri
Sazdan saza azalan hicranl? k??ek?eler
D?nk? delikanl?lar? ya?l?l??a ta??yor.?
Bungun bir bulut iner okurun ?st?ne, g?n d?n?m? f?rt?nalar? ya?l?lar?n ?lmesinin, d?nyan?n anla??lmaz olu?unun, gen?lerin ya?lanmas?n?n habercisi gibidir.
Eskimeyen bir ?ark?
1960?larda ?Autumn Leaves? (Sonbahar Yapraklar?) adl? bir par?a vard?. ?ngilizce. San?r?m o zamanlar Dalida s?ylerdi. ?Yapraklar d??t?k?e seni daha ?ok seviyorum? benzeri a?k yeminlerine kar??n m?zi?i h?z?nl?yd?. Sonradan ??rendim ki hem pop?ular?n hem de cazc?lar?n defalarca yorumlad??? bir ?ark?ym??... Par?an?n her iki t?re de uyum sa?layacak bir altyap?ya sahip olmas?, enstr?mantal bir havada ilerlemesi, s?zlerinin de derin anlamlar i?ermesi, par?ay? bir?ok sanat??n?n g?z?nde de?erli k?lm??.
Bu ?ark?, asl?nda Gecenin Kap?s? adl? bir film i?in 1945/46?da yaz?lm??: ?Les Feuilles Mortes? (?l? Yapraklar)... S?zleri ?nl? Frans?z ozan? Jacques Pr?vert?in, bestesi de Joseph Kosma?n?n. ?nl? yorumcular? aras?nda Yves Montand, Juliette Gr?co benzeri klasik olmu? ?ark?c?lar var. ?lk s?yleyen de san?r?m Montand. S?zlerin yinelenen yeri, Prevert?in can yakan bir saptamas?yd?: ?Ama hayat ay?r?r sevi?enleri, denizin dalgalar? sevgililerin ayak izlerini siler.? ?ark?da a?k yeminleri yinelenirdi, ayak izlerini silen denizin g?r?nt?s?n?n bu yeminleri de siliverdi?ini duyumsard?k.
Gen?tik ve bu s?zler bizi h?z?nlendirse de Shakespeare?in ?nl? dizesinin tad?n? verirdi.
??yi geceler, iyi geceler... Ayr?l?k tatl? bir keder.? ?nemli olan sevmek ve sevilmekti. Ayr?l?k da neymi?...
?imdiyse g?z?n h?zn?n? ancak N?z?m Hikmet da??tabilir. Geciken sevgilisine / dostuna g?cenik bir sesle:
?G?nler gitgide k?sal?yor,
Ya?murlar ba?lamak ?zre.
Kap?m ard?na kadar a??k bekledi seni.
Niye b?yle ge? kald?n??
diye sitem etse de a?ka, dostlu?a ve ya?ama her zaman bir olanak tan?r:
?Fakat i?te ball? meyveler
dallar?nda olgun, diri duruyor.
Kopar?lmadan d??eceklerdi topra?a
biraz daha gecikseydin e?er... ?
Sonbahar ayr?l?klar? m? getirir?
Nicedir sonbaharlar ayr?l?klar? getirdi. G?z f?rt?nalar?, saflar?m?zdan yol arkada?lar?m?z? erkenden kopard?. G?zlerimizin ya?armas? ondand?r. Omuzlar?m?z y?k?m?z?n, sorumlulu?umuzun a??rla?mas?ndan. Ayn? kederi N?z?m Usta da duymu?. D?rt duvar aras?nda, 1945 y?l?n?n 20 Eyl?l??nde ve bir sevdi?inin mektubuyla yenmi? kederini.
?Bu ge? vakit
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebed?,
g?z gibi ??plak,
el gibi a??r
ve y?ld?zlar gibi p?r?l p?r?l
kelimeler.
(...)
Mahzundular, ac?yd?lar; sevin?li, umutlu, kahramand?lar, kelimelerin insand?lar...?
Bize d??en de onun gibi yol arkada?lar?m?z?n kelimeleriyle kar?? koymak h?zne ve yaln?zl?k duygusuna. Hangi mevsimde olursa olsun 1981?de bunca s?k?nt?ya direndi?imiz gibi, y?reklerimizin ate?ini Cansever?in dedi?ince koruyarak;
?Gizlisi yok, bu d?nyada b?yle s?k?lmak iyi
S?k?lmak iyi baylar
Biz haz?r tuttuk?a b?yle
??i yang?ndan alev alev
D??? buz tutmu? kalplerimizi.?
Sennur Sezer
ÖNCEKİ HABER

kurtlar sofras?ndan zaferle ??kt?

SONRAKİ HABER

k??? rahat ge?irebilmek i?in

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa