Seramik heykel halkla buluşuyor

Seramik heykel sanatçısı Emine Karakaş Bekişoğlu’nun, seramik heykel sergisinin açılışı Malatya’da yapıldı. İnönü Üniversitesi’ne bağlı Turgut Özal Tıp Merkezi Hastanesi girişinde yapılan serginin açılışı, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. 18 Ocak tarihine kadar ziyaret edilebilecek serginin hastane girişinde açılması ile daha çok insana ulaşılacak. Yani sanatın halkla buluşması hedefleniyor.
Serginin ana temasının insan olduğunu söylüyor Emine Karakaş. Yaptığı heykellerde insanın yalnızlaşmasını işlediğini ifade eden Karakaş, “Kent yaşamının zorlukları, insanın doğadan kopuk bir şekilde yaşamasını vurgulamaya çalıştım. Kullanılan malzemeyi seramik olarak seçtim. Sıcak bir malzeme ve doğallığı olan bir malzeme… Tekrar doğaya dönüşü olan malzeme olduğu için seçtim. İki tane de ağaç heykel tranş çalışmam var. Orda yine ağacın sıcaklığı ve doğanın bir parçası olduğu için o malzemeyi kullandık. Ve yaptığım çalışmalar soyut ve figüratif. Yorumlayarak soyutlayarak çalışmalarımı yapmaktayım” diyor.
Sanatçının görevi…
Sanatın temelinde insan olduğunu ifade eden Karakaş, yaptığı seramik ve ağaç heykelleri “İçe dönük yaşamlar, yalnızlaştırmak, kaçış, adı insan, hüzün-sevinç, kadın ve erkek, kadın coşkusu, denge, sonsuzluk, doğayla tekrar bütünleşmek” sözleriyle tanımlıyor. Eserlerinde odak noktası ise insan. Karakaş şöyle konuşuyor: “Yaşadığımız çağa, çağın sorunları, bize gelen etkisi tepkisi… Sanatçının görevi zaten bu çağda yaşanan sorunları tekrar biçimle anlatmasıdır. Ama kendine göre yorumlayarak anlatmasıdır. Heykel toplumumuzda çok bilinmiyor. Daha çok anıt heykeller akıllara geliyor heykel denince.”
Mekân içerisinde heykellerin olmadığını dile getiren Karakaş, şöyle konuşuyor: “Çünkü bu yaşadığımız şehirlerde bir şekilde farklı sanat etkinlikleri ya da galeriler yok. Üniversite burada her alanda iyi şeyler yapıyor ama şehirde galerinin olmaması nedeniyle çok fazla halkla iç içe olamıyoruz. Yaptığımız şeyleri halkın görmesi, iyi ya da kötü yönde tepki göstermesi önemli olan. Önemli olan sanatla iç içe olması. Sanatın hayatın bir parçası olması… Bunu halka vermemiz gerekiyor. Böyle bir mekan seçmemizin sebebi bu... Hastaneye çok sayıda insan geliyor. Soyut heykeli biraz tanımalarını ya da soyut figüratif bir heykeli hayatı boyunca hiç görmemiş bir insanda da o etkiyi anlatabilmeyi hedefliyorum. Heykel boşlukta kendini var eden bir biçimdir. O da kendisini var edebiliyor mu, gösterebiliyor mu o önemli. İnsanların geçerken bir görmesi bile çok önemli. Bir etki bırakacaktır.” (Malatya/EVRENSEL)
Derya Karaçoban - Kemal Gültekin