05 Ocak 2008 00:00

Diyarbakır yasta

Yeni yıl dileklerini daha yeni tutmuş olan Diyarbakırlılar, 2008’i de can pazarında karşılamaktan dolayı kızgın.

Paylaş

Yeni yıl dileklerini daha yeni tutmuş olan Diyarbakırlılar, 2008’i de can pazarında karşılamaktan dolayı kızgın. Yıllardır olağanüstü hal yaşamaktan yorulduklarını dile getiren Diyarbakırlılar, ancak barış sağlanırsa böyle olayların yaşanmayacağı görüşünde.
Patlamanın etkisinin büyüklüğü ise günün aydınlanmasıyla anlaşılıyor. Dershane, hemen üstünde ve yanı başındaki apartmanlar, Büyükşehir Belediyesi, Galeria ve Dedeman Oteli en çok etkilenen yerler arasında. Yanık kokusu temizlik görevlilerinin çabalarına rağmen çıkmıyor. Temizlik araçlarının biri gidiyor diğeri geliyor.
Her yer cam kırıkları dolu. Dükkanların çoğu yerle bir olmuş. Yaşananlara tanık olanlar ise bir yandan hâlâ şoku atlatmaya çalışırken, bir yandan da artık huzur istediklerini dile getiriyorlar.
Kimlikler belirlendi
Soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak ise patlamada yaşamını yitiren dört öğrenci, bir vatandaşın kimliklerinin belirlendiğini söyledi. Buna göre hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: Cengiz Kaya (öğrenci velisi), Rıdvan Süer, Melek İpek, Ferhat Mutlu ve Eren Şahin.
Savcı Kavak, yaptığı yazılı açıklamada şu bilgileri verdi: “Aralarında askeri personel ve öğrencilerin de bulunduğu 6’sı ağır olmak üzere toplam 68 vatandaşımız çeşitli yerlerinden yaralanmış, patlamadan dolayı askeri servis aracı ile infilak eden aracın yanında park halinde bulunan 5 sivil araç tamamen yanarak kullanılamaz hale gelmiş, 25 araçta, 5 apartmanın caddeye bakan cephesinde bulunan dairelerde ve altlarında faaliyet gösteren 14 işyerinde maddi hasar meydana gelmiştir.”
Olayla ilgili dört kişinin gözaltına alındığını belirten Kava, “Soruşturma ve incelemeler çok yönlü olarak yürütülmektedir” dedi.
5 kişinin durumu ağır
Bu arada patlamanın ardından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılan 8 yaralıdan 5’inin durumunun ağır olduğu belirtiliyor. Yaralılardan Serhat Kaya, Vedat Boran, Yasemin Turgut, Emre Öz, Remzi Alyalın, Kerem Ertem, Engin Taşkıran ve Reca Gürbüz’ün tedavileri sürüyor.
Yaralılardan durumu ağır olan 5 kişi reanimasyon bölümüne alınırken, diğer yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Diyarbakır Asker Hastanesinde tedavi gören yaralılardan 2’si asker, 3 kişi ise Ankara GATA’ya sevk edildi.
Polise ‘sınırsız’ izin
Öte yandan Diyarbakır’da meydana gelen şiddetli patlamanın ardından Cumhuriyet Savcısı, polise kent genelinde 16 gün boyunca “sınırsız arama” izni verdi. İzne göre polis istediği evi, kişileri, araçları ve toplu mekanları istediği zaman girip arayabilecek.
Patlamayla ilgili soruşturma da sürüyor. Soruşturma kapsamında olay yerinden alınan deliller Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü kriminal laboratuvarında inceleniyor. İncelemede, uzaktan patlatılan LPG’li 1994 model araçtaki patlayıcının yaklaşık 40 kilogram A-4 olduğu belirlendi. (Diyarbakır/EVRENSEL)
Hizbullah operasyonu tesadüf mü?

Diyarbakır’daki patlamayla eş zamanlı olarak Diyarbakır, Konya, Mersin ve İstanbul’da Hizbullah’a yönelik düzenlenen operasyonda 40’tan fazla kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’daki operasyonda 8 kişi gözaltına alındı.
Öte yandan Yedioth Ahronot gazetesinin, geçtiğimiz günlerde İsrail güvenlik kaynaklarına dayandırdığı habere göre, İsrailli yetkililerin, El Kaide hücrelerinin Türkiye’ye sızdığına dair kesin istihbarat verileri edindiğini yazmıştı. Gazete, İsrailli yetkililerin, HSBC binası ve sinagoglara yönelik saldırılara benzer bir eylem düzenlenmesinden endişe duyduklarını da kaydetmişti.
Yaşamını yitirenler toprağa verildi

Diyarbakır’daki patlamada hayatını kaybeden 5 kişi toprağa verildi. Cenaze törenlerinde gözyaşı ve ağıtlar birbirine karıştı. Bombalı saldırıda yaşamını yitiren 19 yaşındaki Melek İpek ile çocuğunu almaya giden Cengiz Kaya (41) dün sabah saatlerinde Devlet Hastanesi morgundan alınarak Yeniköy Mezarlığı’na getirildi. Kaya ve İpek, Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. İpek ve Kaya’nın aileleri ağıt yakarak, fenalık geçirdi.
Saldırıda hayatını kaybeden lise öğrencisi Eren Şahin ise öğle namazından sonra Şehitlik Mezarlığı’nda toprağa verildi. Berat Camii’nde düzenlenen törene DTP Milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Gülten Kışanak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Tarım Bakanı Mehdi Eker katıldı. Cenaze töreni sırasında duygularını dile getiren Eren Şahin’in annesi Oya Eronat, “Oğlum çok başarılıydı. Gün boyunca derslerini çalışırdı. Çevredeki arkadaşları onu çok severlerdi. En son Beyaz Melek filmine gitti” dedi.
Gazetecilerin soruları üzerine kısa bir açıklama yapan Bakan Eker, olayı araştıracaklarını ve bu konuda her türlü çabayı göstereceklerini kaydetti.
Patlamada hayatını kaybedenlerden 18 yaşındaki Rıdvan Süer ise Ankara’da toprağa verildi. Anne Süer, cenaze töreni sırasında baygınlık geçirdi. (Diyarbakır/EVRENSEL)
Mühendis olmak istiyordu

Diyarbakır’daki patlamada hayatını kaybeden öğrencilerden Eren Şahin’in elektrik elektronik mühendisi olmayı hedeflediği belirtildi. Eren Şahin, anne ve babasının 3 aylıkken ayrılması sonucu anneannesi Emel Eronata tarafından büyütüldü. Dört yıl önce girdiği sınavlar sonucunda Rekabet Kurumu Fen Lisesi’ni kazanan Şahin, üniversite sınavlarına hazırlanıyordu. Torununun elektrik elektronik mühendisi olmayı istediğini söyleyen anneanne Emel Eronata, “Benim ciğerimi yaktılar, ciğerimi yakanlar yansın. Annesiz ve babasız onu ben büyüttüm. Tek dayanağımdı. Dünyanın hiçbir yerinde bir millet askerine silah sıkıyor mu. Bunun hesabını kim verecek” diye sordu.
Fizik öğretmeni ve Eren’in danışman öğretmeni olan Hilmi Kaya da, öğrencisinin Diyarbakır Rekabet Kurumu Fen Lisesi’nde yatılı olarak okuduğunu söyledi. Şahin’in başarılı bir öğrenci olduğunu ifade eden Kaya, şöyle konuştu: “Hedefi, Elektrik elektronik mühendisliğini okumaktı. Olaydan 10 dakika önce benim odama geldi konuştum. Bana su almaya gideceğini söylemişti. Sonra çok büyük bir patlama oldu ve ben öğrencimin cesediyle karşılaştım. Ailesinin İstanbul’da oturduğunu biliyorum. Diyarbakır Fen Lisesi’nde yatılı olarak okuyordu. Eğer patlama 5 dakika sonra olsaydı yüzlerce ölü olacaktı. Çok üzgünüz.” (Diyarbakır/Evrensel)
Patlamayı yaşayanlar anlatıyor:Artık barış olsun, huzur olsun

Cebrail Fidanboy (Çiçekçi): Saat 4.50 civarıydı dükkandaydık bir patlama oldu kendimizi dışarı attık, öğrenciler falan vardı. Çok yaralı vardı, onlara yardım ettik. Cehennem gibiydi ortalık. Bağıran bağıranaydı... Sadece bizim 15-20 milyar da zararımız var. İlk defa ben böyle bir şey gördüm. Biraz huzur istiyoruz artık.

Ergin Aslan (TMMOB Lokali işçisi): Biz burada çalışıyoruz arkadaşlarla beraber ben arka taraftaydım. Diğer arkadaşlar yukarıda oyun oynuyorlardı. İki dakika önce çıksaydık dışarıya biz de gitmiştik. Ben 20 yaşındayım. Diyarbakırlıyım. Her tarafta ölümler çoğalıyor. Bir daha böyle şeyler olmasın diyoruz.

Arif Çiçek (Esnaf): Diyarbakır’da hiç olağan bir hal yaşayamadık hep böyle olağanüstü durumlarla yaşıyoruz. Bunların artık bir an önce sona ermesi dileğimiz. Kendimi bildim bileli böyle yaşıyoruz. Diyarbakır’da bu şekilde yaşamak büyük trajedi bizim için. Bir Diyarbakırlı olarak artık barış ortamında yaşamak istiyorum.

Gönül Yalnız (Dershanenin üstünde oturuyor): Evde annem ve oğlumlaydım. Bir anda patlama oldu. Trafo, tüp ya da kazan patladı falan zannettik önce. Sonra arka arkaya patlamalar olmaya başladı. 4 yaşındaki çocuğum şoka girdi. 70 yaşındaki annemin üzerine parçalanan pencere çerçevesi düşmüş, kadın korkudan fark etmemiş bile.
Elif Görgü - Ali Rıza Kılınç
ÖNCEKİ HABER

ROJEV

SONRAKİ HABER

160 işçi direnişte

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...