20 Ocak 2008 00:00
Kürtler CHPye rağbet etmez
22 Temmuz seçimlerinde bölgede büyük bir yenilgi alan CHP, bir süredir Kürtlere yönelik açılım sinyali veriyor.
22 Temmuz seçimlerinde bölgede büyük bir yenilgi alan CHP, bir süredir Kürtlere yönelik açılım sinyali veriyor. Önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Iraka yönelik politikaların değişmesi ve buradaki Kürtlerle yakınlaşılması gerektiği anlamına gelen ifadeler kullandı.
Hürriyet ve Sabah gazetelerinde yayınlanan Baykalın bu açılımı, daha sonra anlaşıldı ki İslamcı Kürt Yazar Altan Tanla CHP Genel Merkezinde yapılan toplantının kısa bir özetiydi. Tabii ki açılım da Tana aitti.
Ancak CHPlilerin açıklamaları devam etti. Tuncelili olan CHP MYK üyesi Sinan Yerlikaya ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, çeşitli vesilelerle Kürt sorununa yönelik olumlu denilebilecek söylemlerini sürdürdüler.
Bilgi Üniversitesi AB Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ayhan Kaya, CHPdeki bu söylem değişikliğini AKPnin bölgede aldığı oy oranının yüksekliğine bağladı. Kaya, Kürtlerin DTP dışında bir başka siyasal partiye ilgi gösterebilmesi CHPnin iştahını kabartmış olabilir görüşünde. Fakat Kaya, Kürtlerin bu söyleme rağbet edeceğini düşünmüyor.
Doç. Dr. Ayhan Kaya ile CHPnin Kürt açılımını konuştuk.
Kürt sorunu karşısında korku, güvenlik ve tehdit gibi kavramları üzerine politika yapan CHP, Kürtlere yönelik politikada neden bir değişikliğe gitme ihtiyacı hissediyor?
Sanıyorum son seçimlerde AKPnin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde oy oranını artırmış olması ve Kürtlerin DTP dışında bir başka siyasal partiye ilgi gösterebilmesi CHPnin iştahını kabartmış olabilir. CHP son seçimlerde ülke içindeki diğer siyasal ve siyaset dışı aktörler gibi Türk milliyetçiliğine oynadı ve bu söylemin kendine fayda getireceğini düşündü. Ancak seçim sonuçları, Türk milliyetçiliğinin CHP ve MHP gibi kitle partilerine beklendiği kadar fayda sağlamamış ve belli ölçüde seçmen AKP gibi bir başka milliyetçi partinin aslı varken kopyasına neden oy vereyim yaklaşımı da belirleyici olmuş olabilir. Bu nedenle CHP kendine eskisi kadar milliyetçi olmayan yeni bir söylem kullanma eğiliminde olabilir. Bu eğilimin göstergesi de herhalde Kürtleri de içine alan daha kapsayıcı bir söylem geliştirmek olsa gerek.
Bugüne kadar bir devlet partisi profili çizen CHPdeki bu açılım, partinin geleneksel tabanı tarafından nasıl karşılanır?
Ben gerek Kürtlerin ve gerekse son seçimlerde CHPye oy veren orta ve ortaüst sınıf laik/milliyetçi/devletçi kitlenin bu değiştiği düşünülen söyleme rağbet edeceğini sanmıyorum. Umarım, CHP gerçekten bu söylemsel değişimde samimidir ve umarım bu değişim beraberinde kitlesel bir destek de kazanır.
22 Temmuz seçimlerinde bölgede silinen CHPnin yeni politikası, Kürtler tarafından samimi bulunur mu?
CHP son seçimlerde ağırlığını dışlananlar, yoksullar, kadınlar, AB perspektifi ve demokratikleşmeden yana koymayıp kendini statükoyu korumaya adamıştır. Bu söylemsel dönüşümün gerçekten olabilmesi için yeterince bir düşünsel ve siyasal hazırlık yapılması gerekir. Bu geçen süre böylesine köklü bir siyaset değişikliğinin gerçekleşmesi için yeterli olmadığından bu sözde değişim samimi olma ihtimalini düşük görüyorum.
CHPnin açılımı sadece Türkiyedeki Kürtlerle sınırlı değil. Kuzey Irak Kürtlerine yönelik televizyon yayını yapılması, oradan öğrencilerin getirilerek yetiştirilmesi gibi öneriler var. CHPnin bu hamlesi Kürtlerle sıcak bir yakınlaşma olarak mı algılanmalı, yoksa bölgede hegomanya kurmanın bir aracı olarak mı görülmeli?
Evet, bu tür talepler biraz yapmacık gibi görünüyor. Samimi bir siyasal parti, bu yöndeki taleplerine Diyarbakır gibi sanayi adına sadece 2-3 adet mermer fabrikasının bulunduğu bir kentte gerekli olan istihdam alanlarını yaratmaya ve bu yönde kamuoyu oluşturmaya çalışmakla başlayabilir.
Özellikle son yıllarda MHP ile aynı milliyetçi çizgiyi izleyen CHPnin Kürt sorununa yönelik tutum değişikliği bir özeleştiri olarak mı değerlendirilmeli? Bu tutum, sık sık linç gösterilerinin yaşandığı sokakları nasıl etkiler?
Ben milliyetçiliğin iktidar sahiplerince iktidar alanını genişletmek amacıyla ve diğer yandan da yoksullar/yoksunlar tarafından daima egemen olan bir söyleme eklemlenmenin kendilerinde bir iktidar hissi yarattığı için kullanıldığını düşünüyorum. Öylesine cazip bir iddia ki milliyetçilik, oynayan herkese kazandırıyor bir şekilde. Bugün MHP eliti, Genelkurmayın milliyetçilik kartını elinden almaya çalıştığını düşündüğünden Genelkurmaya karşı ilk kez bu denli ağır ithamlarda bulunabiliyor. CHP de milliyetçilikten beklediği katkıyı alamadığından söylemsel bir değişikliğe gidiyor. Umarım başarılı olur, ancak şu andaki yöneticileri itibarıyla ömrünü tamamlayan bir siyasal hareket gibi göründüğünden bu konuda başarılı olma ihtimali çok küçük gibi görünüyor. (İstanbul/EVRENSEL)
CHPlilerin dilinden Kürt açılımı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
(Diyarbakırdayken): Farklı düşünenler olacak ama bunu demokrasi içerisinde, birbirimize önem vererek, saygı göstererek çözeceğiz. Türkiyede herkesin etnik kökeni, kökü ne olursa olsun, herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Kimsenin ırkı diğerinden üstün değildir. Anadilimizi konuşarak, öğreterek devleti sahipleneceğiz. Hem kendi kimliğinizi hem de devleti sahiplenin.
CHP MYK Üyesi Sinan Yerlikaya: Anadillerin geliştirilmesi konusunda devletin artık elini taşın altına koyması gerekiyor. Vatandaşın artık kendi dilini bilmesi ve öğrenmesi kaçınılmazdır. Anadilin özel eğitim yoluyla öğretilmesi ve geliştirilmesini savunuyoruz. Bu konuyu partinin yetkili organlarında tartışacağız. 1989daki yasa teklifi çerçevesinde yeni bir yasa teklifi Meclise verilebilir. Dil ve kimlik konusunda o raporun gerekleri yerine getirilirse meselenin büyük kısmı çözülmüş olur.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek: Hangi etnik kökenden olursa olsun tüm yurttaşlarımız, anadillerini özgürce öğrenmek için kurslar, dershaneler açabilirler. Anadillerinde yayın yapmak üzere özel televizyonlar, radyolar kurabilirler. Ayrıca anadilde gazete çıkarılması, müzik kasetleri, bantları hazırlanması, yayınlanması da serbesttir. Bunların önünde hiçbir engel kalmamalıdır.
Şahin Bayar