22 Ocak 2008 00:00
Birbirimizin sorunlarına sahip çıkmalıyız
GÜNÜN YAZILARI
Merhaba, bu mektubu neden yazdığımı bilmiyorum aslında. Ben Çorluda bir taşeron firmasında Karayollarına hizmet üretiyorum. Önce durumumuzu anlatayım; taşeron çalışanlarının hiçbir hakkı yoktur. Senelik izin bilmeyiz, ne de olsa aldığımız ücret karnımızı doyurmaya yetmediği için tatile gerek de yoktur. Asgari ücreti o ay tam alırsak yani bölünmeden alırsak, o ay Allahın sevgili kullarıyız demektir.
Burada aralık ayından beri iki kez tüm karayolları çalışanlarıyla hiçbir ayrım gözetilmeksizin toplantı yapıldı. Önce taşeron çalışanları olarak biraz ürktük açıkçası. Şimdiye kadar adam yerine bile konulmazken ne oldu da birden adam olmuştuk. İşyerinde memurların sendikası olan Yapı-Yol Sennin çağrısıyla yapılmıştı bu toplantılar ve aslında kamu işçisi arkadaşlar hiç de memnun değillerdi bu toplantıdan. Bazı işçiler, işyerindeki konuşmalardan rahatsız olduklarını sözlerine yansıtmaktaydı. Bizimle yan yana durmak bile istemediklerini açık açık olmasa da davranışlarıyla belli ediyorlardı. Ve belki de bu yüzden işimizden bile olabilirdik. Bizi toplantıya, itiraf etmek gerekirse, memur arkadaşlar zorla soktular. Sendikacı memur arkadaşlar neden birlikte olmalıyız, nasıl bölündük ve bölünüyoruz, neden sınıflarımızı farklılaştırıyorlar, neden ücretlerimiz farklı, neden taşeronlaştırılıyoruzu o kadar iyi anlattılar ki hepimiz şamar yemiş gibi olmuştuk. Ve son noktayı çok güzel koydular; ya birlikte oluruz, birlikte hareket ederiz ya da çocuklarımızı bekleyen son (bizi göstererek) bu olur dediler.
İşçiler memurların, memurlar işçilerin, işçi ve memurlar tüm taşeron çalışanlarının sorunlarına sahip çıkmazsa, Çorludaki İstanbuldakine, İstanbuldaki Aliağadakine destek olmazsa hepimizin çocuklarını aynı sonun beklediğini ilk defa kavradım. Bu aslında bizim bölünmemizin kaçınılmaz sonuydu ve bunu bu toplantı sayesinde kavrayabildim. Özelleştirmelerin bu kadar kolay yapılabilmesinin sebebi de buydu aslında. Asgari ücretin tespitinde bu kadar pervasız olmalarının sebebi de. Tek işveren sendikasına karşı üç işçi sendikasının olmasının sebebini de ilk defa yorumlayabiliyordum. Ve ilk defa birilerinin bize sahip çıktığını görmek bizi gerçekten çok umutlandırdı.
Sendikacı memur arkadaşlar ısrarla işyeri kurulu oluşturmaya çalıştılar ve öneminin altını ısrarla çizdiler. Şu an için hâlâ işyeri kurulu oluşturulamadı ama mutlaka oluşturulacak. Umudumla beraber eğer gerekli güveni çalışan diğer arkadaşlardan alabilirsem inanıyorum ki yapamayacağımız hiçbir şey yok. Zincirleri kırmanın zamanı gelmiş geçiyor. Ne de olsa kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Ne de olsa yaşamda biz de varız diyebilmenin yolu mücadelenin içinde olmaktan geçiyor.
Çorlu TCK taşeron çalışanı (işimi kaybetmemek için isim veremiyorum)
Evrensel'i Takip Et