31 Ocak 2008 00:00

Belediye-İş Sendikası’nda İETT Şubesi kapatıldı


Belediye-İş İETT Taşıtlar Şubesi’nin kapatılması tartışmaları da beraberinde getirdi. İETT’de Hizmet-İş’le 7 yıl süren yetki mücadelesinin ardından yetkiyi kaybeden İETT Taşıtlar Şubesi, o günden beri amatör olarak faaliyetini sürdürüyordu.
Geçtiğimiz yıl Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinde çalışan taşeron işçileri örgütleyen İETT Taşıtlar Şubesi, toplusözleşme görüşmelerinin başlayacağı bir dönemde bu işçilerin şubeye bağlanmayacağını ve şubenin genel merkez yönetim kurulu kararı ile kapatıldığını öğrendiler. Eski İETT Taşıtlar Şube Başkanı Sadettin Yıldırım, “Belediye-İş’in kurucu şubesi kapatıldı ve yeni örgütlenen işçiler ortada kaldı. 2.5 aydır toplusözleşmelere genel merkez yöneticileri girip geri gidiyorlar. Bir tane işçiye dahi süreç hakkında bilgi vermiyorlar. İşçiler muhatap bulamıyor” diye konuştu. Yıldırım, “Bu şube Mehmet İlhanlılar (Türk-İş’in Kurucusu Üyesi), Hüseyin Palalar, Sabri Topçular, Faruk Büyükkucaklar gibi işçi sınıfı mücadelesine emeği geçmiş işçi önderlerini yetiştirmiş bir şube. Buranın ismi için bile açık kalması gerekiyor. Biz İETT’de yetki kaybedilince genel merkez ‘İETT işçileri 30 yıl sonra da dönecek olsa o zamana kadar bu şube açık kalacak’ demişti. Ama gelin görün ki sendika içindeki yaşananları kabul etmediğimiz için kapatıldık” diye konuştu.
Anlayış değişti
2003 yılındaki kongrede Genel Başkan Nihat Yurdakul’un sendikayı sağcıların ele geçirmek istediğini söyleyerek kendilerinden yardım istediğini anlatan Yıldırım, o dönem Yurdakul’u desteklediklerini ve genel başkan yaptıklarını söyledi.
Yıldırım, 2007 Mayıs ayındaki kongrede de Yurdakul’un kendilerinden destek istediğini belirterek, “Biz de Belediye-İş’in son 4 yıl içinde örgütlenme, toplusözleşme, toplumsal sorunlara karşı politika üretmede yetersiz kaldığını, gerilediğini söyleyip bunların nedenlerini sorguladığımızda aramız açıldı. ‘Belediyeler ve hükümet de AKP iktidarının elinde, bizim işkolumuz siyasi iş kolu, bunlarla arayı iyi tutmalıyız’ diyerek gerek hükümetle gerekse belediye başkanları ile ara iyi tutulduğu zaman üye kaybı olmaz diye düşünüyorlardı. Buna uygun hareket eden sendika var, aslı dururken kimse başkasına prim vermez. Biz de aksine bu duruma karşı hükümetten bağımsız, sınıfın sorunlarını dile getiren savunan, örgütsüz binlerce işçileri örgütleyen politikalar üretmek gerektiğini, genel sorunlara ilişkin politikaların olması gerektiğini söyledik. Bu nedenle sürekli aramız açıldı. Kongre de İstanbul’un da yönetimde olmasını istedik. İnsanlar çıkıp politikalarını açıklarlar biz de ona göre oy veririz, dediğimizde ‘Hayır bize güvenmiyor musunuz?’ tarzında bütün yetkileri kendi elinde toplayan bir yaklaşım dayatıldı. Bundan sonra özellikle İstanbul’da yetki vermeyen 4 şubeye karşı bir yaptırım uygulamaya girdiler” dedi.
Şubelerinin kapatılmasını gelen bir yazı ile öğrendiğini anlatan Yıldırım, “Biz şunu da söyledik; burası amatör şube olarak kalsın. İETT’de yetkiyi kaybettiğimiz dönem biz istedik amatör olarak devam etmeyi. İşyerine döndüm ve ben amatör olarak yürütüyordum çalışmaları. Ama buna dahi tahammül edilmedi. Belediye-İş Sendikası son dönemlerde bir şirket mantığı ile yönetiliyor. Eskiden işçiler bunlara sendika ağaları diyordu, şimdi artık sendika patronları var. ‘Ben patronum, şubeler benim mağazalarım, istediğim zaman açarım istediğim zaman kapatırım, her şey bana bağlı olacak’ düşüncesiyle kendi kafalarına uygun bir sendika istiyorlar” diye konuştu.
İşyeri örgütledi, kendisine bağlanmadı
Belediye-İş İETT Taşıt Şubesi olarak Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinde çalışan temizlik işçilerini örgütlediklerini anlatan Yıldırım, bir yılı aşkın süren örgütlenme sürecinde genel merkezden destek gelmediğini, sadece noter paralarını verdiklerini ifade etti. Bu süreçte bir ilkin yaşandığını; SES, Tez Koop-İş ve TTB ile ortak bir örgütlenme çalışması yürütüldüğünü belirten Yıldırım, 800’e yakın işçinin sendikaya üye olduğunu kaydetti.
Örgütlenme ve yetki sürecinin bitmesinin ardından işyerlerinde toplusözleşme komiteleri kurduklarını, ancak daha sonra genel merkezin “Bu işçileri senin şubene bağlamıyoruz, küçülmeye gideceğiz, bazı şubeleri kapatacağız” dediğini anlatan Yıldırım, “‘İETT dışında bir örgütlenmedir’ gerekçesiyle bize bağlamayacaklarını söylediler. Biz de bize bağlamıyorsanız o zaman ayrı bir şube yapın, başka bir yere bağlayın, dedik. İETT şubesinin açık kalmasını istedik. İşçiler de bu duruma tepki gösterdiler, ‘Birliğimizi bozmayın’ dediler. Ertesi gün şubeyi kapattılar. Şimdi toplusözleşme başladı. Genel merkezden yöneticiler TİS görüşmesine girip gidiyorlar. Çapa-Cerrahpaşa’daki işçilerle görüşmelerimi sürdürüyorum. İşten atmalar oluyor, ücretleri geç ödeniyor ama bu sorunlarını iletecekleri kimse yok ortada. 2.5 aydır sözleşmeyle ilgili hiçbir bilgi verilmedi. Yani bizi cezalandırmak için aynı zamanda Çapa-Cerrahpaşa işçilerini de cezalandırıyorlar” diye konuştu.
Çapa ve Cerrahpaşa’daki işçilerin etik açıdan da kendi şubelerine bağlanması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, Belediye-İş’te bir ilkin daha yaşandığını ve işçileri örgütleyen şubeye bağlamadıklarını dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)


Tüzüğümüz gereği...

Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul: İETT işçilerine kapılarımız açık. Bu işler politika ile olmuyor. Kağıt üzerinde olup uygulamada olmayan yönetim kurulu kapatıldı. 10 yıldır İETT ile uğraştık. Bizim üyemiz kalmadı. Tüzüğümüz gereği İETT Taşıtlar Şubesi’ni kapattık.
Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerindeki örgütlenme Belediye-İş’in örgütlenmesidir. Örgütlenen işçiler genel başkana ya da şubeye örgütlenmez. Sendikaya örgütlenir. Genel kuruldan aldığımız yetki ile yönetim kurulu bu kararı aldı. Biz genel başkanlığa geldiğimiz zaman 83 şube vardı, bunu 50’ye indirdik. Bu iş şube açmak ile olmaz, üye sayısını artırmak lazım. Temsil ettiğimiz insanlara hizmet etmek zorundayız. Şube açıp profesyonellere para vermek değil, işçileri sendikamıza katmamız gerekiyor.
Saadettin Başkan için 8 yıldır örgüt içinde hesap veriyorum. Hiçbir geliri olmamasına, aidat vermemesine rağmen maaş ödedim. Bunları göz ardı edip politikalarını beğenmedim demek olmaz. Üyesi olmayan şubeleri kapattık. Önceden kendilerine koltuk değneği olsun diye, genel kurullarda destek olsun diye şubeler açmışlar.
Saadettin ‘Bu Belediye-İş’in gelişmesinde, düzelmesinde en büyük rolü Nihat Yurdakul oynuyor’ diyordu, şimdi ne oldu da ‘Politikaları yanlış’ diyor?
Gökhan Durmuş

Evrensel'i Takip Et